bugün

Tam da bu saatler doğum gününü hüngür hüngür ağlayarak geçiren bana teyze dedilerin hayatını baştan aşağı değiştiren , onu yapayalnız çaresizlikler içerisinde bırakacak olan, tüm güzel anılarının bundan sonra içini paramparça etmekten başka bir işe yaramayacağı o iğrenç gündü. Duyduklarının , yaşadıklarının telafisi artık olmayacaktı. Halbuki her şeyi telafi etmeye her zaman hazırdı ... Sevgi her şeye değmiyordu ne yazık ki hele de kendini bilmez bir adamsa sevdiğin ya da adam değilse çok zor ...geçen hafta bugundü saat yedi gibi çok üşümüş pufun üstünde üstüme battaniye örtüp uyuyakalmıştım. Beni güzelliklerle uyandırdığında , güzel kokusunu doğum günü hediyesi kabul edecektim .oyle olmadı 19.30 gibi başlayan konuşmamız kavgaya dönüşünce sustum ağlamaya başladım saat 23.30a kadar üstümde doğum günüm için özenle seçtiğim elbisem , annecim annecim diyerek ağladım .en azından şuan atlatamayacağımı düşündüğüm çok fazla şey duydum gördüm ve yaşadım .iki gün özür yok arama yok. Ben kendimi kime emanet etmişimben hayatımı bir ay sonra seninle mi birleştirecektim ? Ailem benim doğum günümü eften püften sebeplerle hatta sebepsiz yere rezil eden adama artık kızımız falan yok dediler ayrıca iki gün oradaydık olanları annesi de öğrenmişti kimse gelmedi .babaya bişe sölememişler annesi oğlum kızı nasıl bu hale getirdiysen git düzelt demek yerine yok oğlum sen oraya gitme kızarlar sana kavga mı edeceksin. Diyerek oglunun ve benim şuanki durmumuzun asla düzeltilemicek hale gelmesini sağladı. Sonuç: iki gün gelmediler diye bizimkiler sinirlendi .şimdi memleketteyiz .gelmek istedi gelmesin dediler. Ben de istemedim iki gün gelecekler mi diye pişman oldu mu diye pencerede bekledim olmadı , nasip değilmiş. Yaptıklarının affedilecek yanı yoktu ve nasıl atlatacağımı da bilemiyorum ama hemen derdime düşüp ciddi bir pişmanlık yaşasaydı ben dayanamazdım, artık çok geç. Benim annem
Babamı mahçup üzgün bıraktılar asla affedemicem. Asla anlayamıcam. Çok üzülüyormuş çok kötüymüş, seviyormuş . insan sevdiği ağlarken kıyabiliyor ve daha agır seyler yapıyorsa ya hastadır ya sevmiyordur.herneyse ne geçen hafta bugun ben en mutlu edilmem gereken günümde rezil edildim. Birdaha dönüşü olmayan bu yola girdim. Hayallerimi de anılarımı olduğu gibi ankaradabıraktım.gelinlii düşündüm , ilk dans müziğini, evimizin hazırlıklarını .. Ağlıyorum evet ama asla hak etmemişsin benim gibi birini. Siz , sevgi budalaları siz anca sizi sevenlerin duygularını istismar etmeyi bilirsiniz. Bu zamana kadar yaptıklarına sabrettiğim için git desem de gidemez sandın . Git dedin bu sefer gittim . Bu durum bana hayırlı olacak inşallah inanıyorum içime atmam gereken agır laflar olmayacak artık. Bir yandan hayatım için ne kadar hayırlı olacagına inanıyorken bir yandan da yüm alışkanlıklarımın merkezi canımın taa ötesini hayatımdan tamamen çıkarmak zorunda oluşumun acısını yaşıyorum.kibir küpü al haklısın sen ... Ben çok soru soruyorum , çok her şeye kırılıyorum .yokum ki artık kurtulacam dedin kurtuldun ağlarken titreyen çenemi özle .geber.. Sigaralarımı keçeli kalemlerle boyadığımı özle , sen içerken bir fırt isteyişimi, cüzdanına yazıp iliştirdiğim notlarla savaş, o zorla çekindiğin fotoğraflarımızdaki hiç övmediğin kızın yüzüne iyi bak, aldığım gömlekleri giyeme , saçlarını bidaha uzatama , beni ağlattığın kadar ağla , söylediğin tüm kötü sözleri kendine söyle ,odadaki resimleri yırt, sana doğum günde yaptığım kartı aç oku yırt at, her gün fazla kilometre yapıyorum diye söylendiğin yolları bekle ,büroda pufun üstünde uyuduğumu hatırla ,şaşkın kuşu , küçük prensi bana verdiğin sözleri ...artık bir kere kibrine yenik düşmek zorundasın .. Ben hata yapmış da olabilrim dediğin tüm suçlusu olduğun tartışmalarımız, seni affedişlerimden sonra sen büyüttün ama deyişlerin ... Evet kibrini kendini herşeyden bizden önde gördün . Bana bir kız gibi hissetmeyi bırak çoğu zaman insan gibi hissetmediğm oldu. Evet kibrin sayesinde. Gece pişman oldun ama eve bırakırken agzını kıpırdatıp üzgünüm diyemedin. Kibrini kırmayı başardım . Kaybettin .asla kaybetmem asla oyle bir şey olmaz dediğin oldu . Yokum. Ve çok şükür ki olmayacağım. Çünkü senden ne şurada düğün yapacagım diye bir şey ne nişanım şurada olacak diye bir şey ne bunu al şunu al ne oraya götür buraya götür ıvır zıvırlarını ve daha hiçbir çıkar ve maddi şey istememiştim, en başından en sonuna , sana -beni sev- dedim. Sevemedin . Beni bu durumlarda bırakıp bu çaresizliği bu nasıl geçireceğimi yatıştıracağımı bilmediğim duygularla başbaşa bırakışını hiç affetmicem . Sen af dilemesen de ben seni hiç affetmicem. Çok sevmeni hiç affetmicem . Hissettirememeni hiç affetmicem . Anlamsızlığını salaklığını asla unutamayacağım.
Geçen hafta bugun bu saatlerde bekliyordum. Gelir mi durumu düzeltmek için ne yapar . Sonuçta insan insana böyle davranıp sonra da bir şeyleri düzeltmeden duramazdı hem de biteceğini bile bile . Ama durdu . Geceyi düşünerek geçirdim .sabah ola hayrola dedim.
Geçen hafta bugün bu saatlerde sabahında her şeyi yaşadığımız şehirden ayrılacak olmanın bilinciyle üzüntü içinde senden bir haber bekledim . Gidene kadar acaba dedim acaba yetişecek mi ?ben gitmeden engel olacak mı?
Gecen haftayı bilmemde onumuzdeki pazar saatler ileri alıncak.
1 saat daha erken kalkıcam işe gitmek için bu fikri atamıyorum kafamdan müdür.