bugün

Aklım fikrim gerçeklerle yüzleşmek desede duygularım yalanlarla avunmak diyor.
Gerçeklerle yüzleşecek kadar cesareti olmalı insanın.
hepimiz kendimizi kandırarak hayata tutunuyoruz ve ne kadar mutlu olduğumuz, kendimizi ne kadaar iyi kandırdığımıza bağlı.
Bazen birileri yalan söyleyip seni gerçek olmadığına inandırsın istersin.
Gerçeklerle sevişmek.
ikisi de. Çünkü egonuzun formalize olamamış anlarında, özel durumlarda ya da yetiştirmeye ve aileye bağlı zayıflıklarda gerçekleri duymak kişilik bölünmesine ya da cinayete hatta intihara yol açabilir.

Ama güçlü bir benlikle ya da güçsüz de olsa bir benlikle devamlı gerçeklerden kaçmak da doğru olamaz. En başta öznesi eksik, parçalanmış, hasar görmüş biriyseniz gerçeği terapiye gitme gereksinimizi görmekle başlayabilirsiniz. Daha sonrasında, ailenizin nasıl bireyler olduğunu, kendinizin nasıl bireyler olduğunu, ideallerinizin nerede konumlandığını vs...
uyumak mümkünse hep uyumak.

gerçekler acıtıp yaralarken, yalanlar mutlu edip sakinleştiriyor.

iyileştirmiyor.

bir de cevapları duyabileceğin kadar cesaretinin olduğu soruları sormak gerek.

sonuç; neye hazırsan o.
Bazen yalanlarla yaşamak daha kolaydır derler. Gerçekten de öyledir. Mutlu olacağınız işi yapın derler, mutlu olacağınız kişiyle beraber olun derler. Her şeyin mutlu olmak amacıyla yaşandığı bir dünyada yalanlarla mutlu oluyorsak niye gerçeklerle yüzleşmeliki insan.
ortaya karışık yapmak. ama gerçeklerin hep ben buradayım demesi.
Anlık mutsuzluk ve devamında rahatlık mı, yoksa sürekli bir endişe hali ve tatminsizlik mi.

Gönül rahatlığı diyorum.
uzun süre yalanlarla avunursan ya yalanlarını gerçek zannedersin yada gerçege yönelirsin.
iler tutar yanı olmayan seçilim. ikisininde ta amk.
her şeyi siktir edip bi sigara yakıp amına koyayım böyle dünyanın demek.
gerçeklerle yüzleştikten sonra yalanlarla avunmak.
Gerçekler adamı yalan eder ve hayallerle yaşayanı gerçeklerle sikerler genelde insan işine gelene inanır.
Yalan olduğunu düşündüğüm bir durum beni avutmaz. Kendi düşündüğüm yalanlara inanmıyorum.

Benim sorunum kendimi fazla eleştirmek. Sürekli düşünüyorum ve bu duruma engel olamıyorum. Yani bu bir konuyu aklından çıkarmak isteyip düşünmeden edememek değil. Daha çok her şeyi anlamaya tüketmeye çalışıyorum. Bu nedenle sahte şeyler tad vermiyor aksine görünenin ardini çözmeye çalışıyor olduğum için kendimi algılamamı bozan etkilerden uzak tutmaya çalışıyorum.

Mutsuz olduğunu bilsem de dunyayı Sherlock gibi algılamak isterdim.