bugün

uygarlık düzeyine erişememiş, çağın gerektirdiği bilgi, hoşgörü ve demokrasi düzeyine ulaşamamış,
insanları arasında yerine göre çifte standart olarak adlandırılabilicek uygulamalar
görülebilen ülkelerdir.

(bkz: türkiye)
-milli gelir duzeyi dusuk, -sosyal yapisi yozlasmis, -saglik sistemi aksak, -egitim ve sanat seviyesi dusuk, -surekli nufus artisi olan, -istihdam sorunu olan,

ulkeler degildir. geri kalmis ulkelerin tanimi yapilirken, daha dogrusu geri kalmisligin tanimi yapilirken, dusulen en buyuk hata, cagdaslasmayi ve modernlesmeyi batinin kistaslarini esas almaktir. ayni hataya pek cok modernlesme teoriside duser. oysa, geri kalmis ulkelerin yapisi batidan cok daha farklidir. geri kalmislik, bir surectir, maddeler halinde siralamada 3 madde tutuyorsa bu ulkenin geri kalmisliginin ana sebepleri degildir. misal, turkiye geri kalmis bir ulkedir. cunku tarihsel sureci icinde, turkiye (osmanlinin halefi oldugunu goz onune alirsak) avrupa'da ortacag yasanirken, muazzam bir uygarlik haline gelmistir ancak simdi o muazzam uygarligin arkasindan, sacma sapan butun kavramlari birbirine katan, sanatta ve bilimde cok ileriye gitmis olmasina ragmen simdi esamesi bile okunmayan bir ulke olmustur.
eski dengesini kaybetmis ancak yeni dengesini de bulamamis, dolayisiyla yerine koyamamis, surekli kaos icinde kalan bir ulkedir turkiye. yaa iste boyle sozluk, bunu ogretmekte ismail cem'in gitmeden once yaptigi son kiyaktir.
müslüman ülkeler.
1 torba kömüre g*tünü dönen millettir.
türkiye ninde aralarında bulunduğu ülke statüsü.
çok kolay şekilde kim vurduya gidilip gelinemeyen ülkelerdir.
günü kurtarmak esastır, hukuk değil, şahıslar kuvvetlidir.
kısaca asya ve Afrika kıtası ülkeleri denilebilir.
Gelişmemesinin nedenlerinden biride Fizyolojik temel ihtiyaç olan açlık , susuzluk , barınma , güvende hissetme gibi organizmanın hayat sürdürücü nitelikteki temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmasıdır . (bkz: Maslow teorisi) göre gereksinimlerin ilki olan Fizyolojik ihtiyaçtan mahrum olmasıdır . Bu ihtiyaçların yeterince tatmin edilmemesi durumunda organizma , büyük bir gerilimin içerisine girer . ihtiyaç şiddeti ne kadar kuvvetli ise gerilim de o denli yoğundur . Bu da bir nevi toplumsal boyuta taşması ile iç gerilim yükselmesi ve refah bozukluluğuna yol açmaktadır . Fizyolojik ihtiyaç en temel ihtiyaç olduğundan temin edilmediği zaman üst seviyedeki ihtiyaçlar ortaya çıkmaz . Örneğin aç bir insan sadece açlığını yatıştırmak veya yok etmek için aklından strateji üretir . Başka bir konu ; Sanat , Tarih , bilim vb. gibi şeyler ilgisini çekmez . Bu yüzden henüz fizyolojik ihtiyaçların yeterince karşılanmadığı az gelişmiş ülkelerde , hak , adalet , felsefe , bilim , sanat , eşitlik , hürriyet , hümanizm gibi idealler kitlelere benimsemekte güçlük çekmektedir .