bugün

eksileyen mallara itafen,

okuma özürlüsünüz, hadi metni okumayın anlarım da, sanki ben demişim bunu gibi beni eksiliyorsunuz. sizin ben aklınıza sıçayım!

Eski türkiyeyi anlatılmasının istem cümlesi.

04.06.2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen iftar programında emeklilerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın konuşmasının biz gençleri ilgilendiren kısmı; *

--spoiler--
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Türkiye’nin kaydetmiş olduğu ilerlemeyi en iyi emekli vatandaşların bileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Sizler nüfus kâğıtlarınızda, karnelerinizde herhâlde yağ almak için damgaların olduğu günleri bilirsiniz değil mi? Gaz yağı almak için o mühürleri bilirsiniz değil mi? Ekmek almak için o mühürleri hatırlarsınız değil mi? Ben de babamın nüfus kâğıdında olan o mühürlere bakmıştım. Kömür almak için o mühürleri iyi bilirim. Ama elhamdülillah şimdi böyle bir şey var mı? Bunların hepsi tarih oldu. Ama onlar hatırlayın meşhur CHP’nin dönemleridir, o tek partinin dönemleridir. O dönemde bunları yaşadı bu millet. Bizim dedelerimiz, babalarımız bu çileleri çekti. Ama biz artık bu çileleri halkımıza, vatandaşımıza çektirmiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler 1960’lı yılları, 70’li yılları, 80’li yılları, 90’lı yılları bizzat yaşamış bir nesilsiniz. Yokluğun, yoksulluğun, krizin, kaosun ne olduğunu sizlerden daha iyi bilecek kimse yoktur” diyerek emeklilerden bugünün gençlerine geçmişte yaşananları anlatmalarını istedi.

“GENÇLERE ESKi TÜRKiYE’Yi ANLATIN”

Gençlerin bollukta yokluğun acısını bilmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa yaşı 25-30’un altındaki gençlerimiz sanıyorlar ki Türkiye hep böyleydi. Ülkemizin geçtiğimiz 16 yılda kat ettiği mesafeyi geçmişle mukayese etme imkânı olmayanlara o günleri anlatmak kolay değil. Sizlerden ricam; her fırsatta gençlere eski Türkiye’yi anlatmanızdır. Çünkü sizler aynı zamanda bu milletin hafızasınız. Eğitimde nerelerden nerelere geldik. Hatırlayın, kitapları alamıyorduk kitapları. Sizler bilirsiniz, biz teksir notlarıyla okuduk. Lütfen gençlere okuyacak okul bulamadığımız, okul bulsak öğretmen bulamadığımız, öğretmen bulsak 60-70 kişilik, hatta 100’ün üzerinde öğrencilerin olduğu sınıflarda ne dediğini anlamadığımız o günleri anlatın” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlere üniversite sınavına iki milyon kişinin girip ancak 200 bin kişinin kayıt yaptırabildiği, öyle her şehirde üniversitenin olmadığı günleri anlatın” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bugün sınava giren sayısıyla kontenjan sayısının neredeyse aynı olduğu, 207 üniversiteye sahip olduğumuz bir Türkiye’ye geldik. Artık yavrularımız çeşitli illere üniversiteye gitmek için veya girmek için gitmiyor. Şimdi üniversite yavrularımızın ayağına gidiyor. Hakkâri’de üniversite var mı? Var. Iğdır’da var mı? Var. Kars’ta var mı? Var. Ardahan’da var mı? Var. Artvin’de var mı? Var. Rize’de var mı? Var. Elhamdülillah var oğlu var, üniversitenin olmadığı ilimiz yok, niye? Çünkü ilmi istiyoruz ki bütün ülkemizin dört bir yanına yayalım ve bunun adımlarını attık, bunu biz başardık.”

SAĞLIKTA GERÇEKLEŞTiRiLEN REFORMLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta da benzer bir tablonun olduğunu hatırlatarak, “Bugün herkesin bir aile doktoru var. Temel işlemler orada yapılıyor. Sağlık personelinin sayısı 378 binden 917 bine yükselirken hizmet kalitesi de ona göre arttı. Devletinden üniversitesine, özellerine kadar istediğiniz hastaneye gidebiliyorsunuz. Ambulans ya hiç yoktu ya da külüstür araçlardan ibaretti, ama şimdi pırıl pırıl ambulanslarımız var. 5 bin tam donanımlı ambulans şu anda milletimize hizmet veriyor. Uçağından helikopterine, paletlisinden motosikletlisine kadar daha önce olmayan nice ambulans çeşidi milletimizin hizmetine girdi” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu örnekleri her alana yaymanın mümkün olduğunu söyleyerek, “Gençlerimiz bunları bilmiyor, çünkü yaşamadılar. Şimdi biz onlarla insansız hava araçlarını, silahlı insansız hava araçlarını, elektrikli otomobili, sürücüsüz otomobili, yazılımı, bilişimi, simülatörleri konuşuyoruz. Ama gençlerimize arada bir eski Türkiye’yi hatırlatmakta fayda var, bunu da siz yapacaksınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin sonunda, emeklilerin yaklaşan Ramazan bayramını tebrik ederek, 24 Haziran seçimlerinin de ülke için birlik ve beraberliğe vesile olması temennisinde bulundu.
--spoiler--

siz de anlatın efenim, bakalım dinleyelim ne neymiş o zamanlar...

not: eksilemeden önce şunu bilin, ben eski türkiye ile mutluydum.
Yıl olmuş 2018 millet uzaya çıkmış araştırma ekibini kurmuş biz hala eskiden yag tüp kuyrukları vardı ekmeği karne ile dağıtırlardı muhabbetini yapıyoruz.Senin koscoca bir şanlı mazin var.Destanların var.Ülkeyi gaza getirip daha çok çalışmamız gerek arkadaşlar diyeceğine.Ülkeye akpden başka bir parti iktidar olursa haliniz duman denilerek algı operasyonları yapıyor.

ah canım ülkem ah ah. hiç bi sorgulamaz insan.
eski türkiye'yi bırakın artık ya. ne merakınız varmış nostaljiye! hiçbir zaman atalarımızı, değerlerimizi unutmayalım tabi ki ama artık vakit geleceğe yatırım yapma vaktidir. vakit bilişime yönelme vaktidir. yoksa bundan 10 sene sonra açacağımız başlıklar 'vay be dolar 2018 yılında 4.60 TL imiş, ne günlerdi ya. şimdi 9 tl olmuş!' olacaktır.
richard wilkins'in çok güzel bir sözü var:

"geçmişinizi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil."

yani demek istiyor ki, çıkın geçmişte yaşamaktan. mazinizi bilin, görün, okuyun, hissedin ama onun içinde yaşamayın. dersler çıkarın ki önünüzü görmekte rehber olsun. önünüze bakın. böbürlenmeyin geçmişinizle.

bunu; illa ki belirli bir kesimi eleştirmek için söylemiyorum: akp osmanlı'dan her ne kadar besleniyorsa, chp kanadı da atatürk'ten bir o kadar besleniyor. geçmiş girdabından kurtulamıyoruz bir türlü.

şanlı tarihimizle gurur duyalım ama hem ülkemizin hem de insanlığın gelişimi için daha çağdaş düşünüp, toplumsal ve teknolojik gelişmelere yönelelim.