bugün

Deli kuş bilir misin nedir 
türküler kadar sevdalanmak 
duyabilmek yüreğinde 
bir depremin uğultusunu 

Suya düşen bir karanfilse yüreğin 
bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm 
vursun seni o taştan bu taşa 
o çağlayandan bu çağlayana sürüklesin 

Kavgadan uzak kalmışsan 
sevdadan da uzaksın demektir 
devinmez yüreğinin mağması 
çatlamaz sabrın kara taşı unutma.

Ahmet Telli
Çünkü bak süleyman bu sayfadan henüz geçmiş gibi gül lekesi
ve apaçık kudüsmüş bir zebrayım ben uzun menzilli şiirlere şikar! 
elbet bir gün batar, kuşlar döner, çarmıh baştan düzenlenir
ve bana tertemiz eller verir cezayirli o tüccar.
o vakit sana bakıyorum kadar büyür akdeniz
cumhuriyetin tersinden tertib ettiği çarşılar gibi
sonra uzun süre bir takibediliyormuşum hissi…
siz hiç yahudi bir minibüs şöförü düşlediniz mi?
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı

FUZÛLÎ

Bana,
ne gönül ateşinden başka kimse yanar,
Ne de tan yelinden başka kimse kapımı açar.
Celladima gulumserken cektirdigim son resmin arkasndaki satrlardr.
bırakın beni
dışarda yağan yağmurlar alsın
yanısıra yağan yağmurların
kaldırımların dibinden dibinden
mutludur denize doğru giden

o her gün oyuklarından yere iner
yaprak yaprak merdiven bir ağacın
biraz dudak boyar biraz taranır
önünde içi yağmur dolu bir aynanın
çıkar adımlarını yağmurlara bırakır

açıklarda denizin üstünde yüzen
yağmurlarlayım ben
aşk yorgunu dinlenen...

yağmurlu deniz-necati cumalı.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum…

Orhan Veli
Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla…
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..
Guzelligin on par etmez, bu bende ki ask olmasa.
Bir gün şayet camsız çerçevesiz penceresiz
Bir gün ben, çadır bezi bir perdeden
Günlerin toz-toprak şarkısını çırparken
Canevimin önünden geçersen,
Bir gün şayet boynumda yem torbası hayallerim asılı
Bir gün şayet samançöpü bir sokak dişlerim arasında
Canevinin önünden geçersem
Anlatırım nasıl nerde
Bir ulu çınara takılı bir kuyrukluyıldız
Bir yeşil telaşta çırpınan ışığımız
Anlatırım nasıl nerde...
Sonra eğilir kulağına derim: Bekle
Çocukken kaçırdığım uçurtma dönsün gelsin
Hele çarpsın bu çerçi yükü şehirlere,
Hele ürksün fincancı katırları!

can yücel
bırak günler dilediğini yapsın.
râzı ol, hükmünü verince kader.
Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor,
Onlardan kalbime sevda geçmiyor,
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor,
Çünkü bence şimdi herkes gibisin.

Yolunu beklerken daha dün gece,
Kaçıyorum bugün senden gizlice,
Kalbime baktım da işte iyice,
Anladım ki sen de herkes gibisin.

Büsbütün unuttum seni eminim,
Maziye karıştı şimdi yeminim,
Kalbimde senin için yok bile kinim,
Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin.
Nazım Hikmet
görsel
tütünsüz, uykusuz kaldım
terketmedi, sevdan beni.
mevsim bahar
Üsküdar'da rüzgar
tarçın kokardı sevda külü cemrelerde

maszn
seni sakladım
benden bile
artık.
Adam başlığı " gecenin şiiri" diye açmış millet hala öğle vaktinde şiir kopyalayıp yapıştırıyor. Şaka gibi millet. Tabela okumayan adamlardan başlık okumasını beklemek de biraz garip kabul ediyorum.
be-rûz-ı men be-gayr ez-sâye-i men nist yâr-ı men.
velî o hem nedâred tâkat şebhâ-yı târ-ı men.

(gamla geçen günlerimde gölgemden başka dostum yoktur, fakat karanlık gecelerime o da dayanamadı; beni yalnız bıraktı)

(bkz: namık kemal)
bana melal i intizar ı hatırlatan başlıktır. nerelerde hüznün dibine vuruyor acaba...
Aşkın hudûdunu aştı muradım,
Maksûda varıştır senden sonrası;
Erenler katına belki bir adım,
Belki bir karıştır senden sonrası.

Farkına varınca olup bitenin,
Kırdım zincirini nefsin, bedenin!
Beni aşkın ile ıslah edenin,
Lutfuna eriştir senden sonrası...

Bana bu gayreti sağlayan kudret,
Eyyûb'ün sabrından aldığım ibret.
Ne riya, ne kibir, ne kin, ne nefret;
Ebedî barıştır senden sonrası.

Bir gonca Bakî'nin gül destesinden,
Bir yudum sakînin sır testisinden,
Yüce Mevlâna'nın gel bestesinden,
Feyz alış veriştir senden sonrası.

Kevser sarhoşuyum meyhane değil,
Hiçbir zevk böylesi şahane değil,
Kays gibi Leyla'yı nefsane değil,
Efsane görüştür senden sonrası...

Yumup gözlerimi yalan dolana;
Açtım can evimi gerçek olana.
Elifi bırakıp Karac'oğlana,
Yunûs'la yarıştır senden sonrası

Cemal Safi
gel, gel beri ki, savm ü salâtın kazâsı var.
sensiz geçen zamân-ı hayâtın kazâsı yok.
diyalektik gazel

büyük bir şaşaadır ölüm
ebruli nurlarla gelir
öyle bir yanardağdır ki öfkesi
mutantan destur'larla gelir.

karşıtıyla yüklüdür herşey
mutlak çözümlerden vazgeç
tartışılmaz mükemmellikler
ne gizli kusurlarla gelir.

sen sen ol korkma karanlıktan
dik ışık çekirdeklerini
çünkü en berrak sular bile
en yağlı çamurlarla gelir.

nasıl doğmakla başlarsa ölüm
ölmekle başlar öyle hayat
bil ki dünyayı sarsan sıçramalar
birikmiş şuurlarla gelir.

atilla ilhan
SESSiZ GEMi

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.

Yahya Kemal BEYATLI
Bekle dedi gitti.
Ben beklemedim, o da gelmedi...
Ölüm gibi bir şey oldu,
Ama kimse ölmedi...

Özdemir Asaf
Dal goncayı bir sabah açılmış buldu,
Gül melteme bir masal deyip savruldu
Dünyada vefasızlığa bak; on günde
Bir gül yetişip, açıp, solup kayboldu.

Sen acırken bana, hiç bir günahımdan korkmam
Benle oldukça; yokuş, engebe, yoldan korkmam
Beni ak yüzle diriltirsin a Tanrım, bilirim;
Defterim dolsa da suçlarla, siyahtan korkmam.

ömer hayyam

ayrıca can gox şiiri bestelemiş ve güzel seslendirmiştir.

link: https://youtu.be/_lUo3cTIoME
Senden bilirim yok bana bir fâide, ey gül.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.
Etsem de abesdir sitem-i hâre tahammül.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül!

Osman Nerves