bugün

En sessiz yanlarımızı haykırdığımız sessiz bir zaman dilimi..
gece sen git artık ,
güneş doğsun üzerime,
bana da yazık....
Bu gece seni üzen şeyleri düşünerek uyuma. Bir gün biriyle daima mutlu olacağını düşünerek uyu.
yalnız olmadığım bir gece hatırlamıyorum.
bir gece bekliyorum ansızın gelen ve yalnız olmadığım.
dert ortağıdır. sessizliğiyle, dinginliğiyle, karanlığıyla tüm sıkıntıların masaya yatırıldığı yegane zamandır.
Bir ankara rock grubu.
görsel
Dünyanın kendi gölgesidir.
görsel
geceyi seven insandan zarar gelmez kardeş...
gökyüzüne bakarken gece,ay'ı izlerken çoğunuzun göremediğinizi bile görürler,
hayal kurarlar,
sessizce tek başlarına ağlarlar,
yıldızları seyrederken başka alemlere dalarlar.
görsel
içen içene geçer.
görsel
Giyinin eyerleri, geceye sürelim.
insan oturup kendini dinleyince, meğerse ne çok söyleyecek şeyim varmış kendime diyor.
güzel gruptur. şarkılar kalitelidir;

(bkz: gamsız)
(bkz: aşık mıyız)
(bkz: yarım)
(bkz: bana bir şarkı söyle)
(bkz: ben öldüm)
(bkz: derbeder)
Bir vatansız şaire adadım bu geceyi...
Gece, baskıya yetişecek gaste manşeti.
Gece yürekte beyaz bir öfke.
Akustik versiyonu ile kalbimi kazanan mor ve ötesi şarkısı. Kulakları yumuşacık ezgisi ile dolduran, sözlerinin güzelliğiyle kalbime dokunmuştur.
işte sözleri;
Bıktım artık susmaktan
Bunca yıl seninle geçti
Bir çift lafa muhtacız
iki yabancı gibi

Saat gece üç olmuş
Kapında ben, ben yokum sanki
Şimdi gerçeği söyle
Sonra yap istediğini

Yeter artık, hiçbir şey eskisi gibi değil
Yeter artık, aslında sen hiç sevmedin

Yoruldum suçlanmaktan
Yanında hiç olmadım sanki
Yüzün her şeyi söylerdi
Ama bakmıyor şimdi

Bıktım artık susmaktan
Bunca yıl seninle geçti
Şimdi gerçeği söyle
Sonra yap istediğini

Zaman geçer, büyürüz
Sertleşir dünya.

Unutmadan, bu aralar kalbe kördüğüö şarkısı ile kendini beğendiren müzik grubu.
geceler gündüzler kadar mutluluk barındırmaz. ömürden eksilen 1 günün kasvetini ve geçen günün pişmanlıklarını barındırır.
sigara olmasa hiç çekilmez şey.
" sigaramın dumanına sarsam saklasam seni" dizeleri dökülüyor şu an kulaklarıma. geceye aitim ben. ayrılamıyorum geceden. bu karanlık , bu sessizlik benim cennetim.
nerde napıyor acaba?
uzunluğunu, uyanık kaldığın kadar anlayacağın kara büyü.
.
geceleyin başlıyorum ben olmaya. ondandır gündüzleri sevemeyişim. yapmak istediğim ne varsa geceye sığdırmaya çalışıyorum ve bu yüzden üçten önce uyuyamıyorum. gündüz yaşadığım her şeyin etkisi birikiyor ve geceleyin patlak veriyor. var oluşa dair tüm olasılıklar kafamda ateşleniyor. bir şeyler keşfediyorum. "bunu daha önce nasıl düşünmedim?" dediğim birçok şey bilinç akışımda çalkalanıyor.

bazen de girdaba giriyorum tüm akışkanlığımla. "wuluuuuup" diye girdabın götürdüğü boşluğa doğru sarmal sarmal akıyorum. sonunda beni neyin beklediğini bilmeden.

hayatıma çok az insan giriyor. hatta yüz yüze görüştüğüm farklı insan sayısı sıfır. bu kendimle karşılaşmamı engelliyor. "waking life" filminde ne diyordu adam" etkileşimleri, çeşitli kendiliklerimle karşılaşmak olarak anlıyorum" kendi kendime hapsoluyorum yani. kendime mecburum. ölesiye sıkıcı ve karamsar.
nazar değmesin, durum takdire şayan.