bugün

tanım: etrafınızı çeviren bir kaç orospu çocuğunun üzerinizdeki değerli eşyaları alması durumudur.

bu gün çıktım arkadaşlardan eve doğru gidiyorum. giderken hava çok soğuk olduğu için kabanımın fermuarını sonuna kadar çektim. şapkayıda taktım. sanırım böyle çok ezik durdum. ama neyse yoluma devam ettim. yürüdüm yürüdüm.
3 tane 20li yaşlarında genç. bana baktılar. aralarında bir şey konuştular. anladım benimle ilgili konuştukları. sanırım bir şeyler olacak dedim. ve yanlarından geçerek gittim. biri nöbet tutmak için etrafa baktı diğer ikisi benim yanıma geldi. sıkıştırdılar beni. demirtaş köprüsü'nün altında.* 3 tane orospu çocuğu tam ben merdivenlerden çıkarken.

+orospu çocukları

-hahamas

+kardeş baksana bir. bir şey sorabilirmiyim?
-sor tabi. (kesin bir şey olacaktı belliydi.)
+telefonun var mı yanında?
-yok yanımda telefon. taşımıyorum yanımda. (çok mu belli ettim acaba yalan söylediğimi)
+(anasını siktiğimin orospu çocuğu, bıyık altından gülerek) yapma yaa... ya bulursam.
-yok işte yok.
telefon sağ cebimde. ama sol cebime biraz elini attı ve aradı.
+ nerde lan nerde söyle.
itip kaktılar. yere yatırıp vurdular. tartakladılar. sonra oradan bir abi geçiyordu. son ses bağırdım bende:
-ABiiiii ABiiii!!!!
allah'a şükür duydu beni.
-abi yardım et. telefonumu çalmaya çalışıyorlar. dedim
abi dediğime bakmayın. doğu anadolunun bağrından kopmuş izbandut gibi adam.
bunlara bir bağırdı. 'siktirin lan şerefsizler. bırakın çocuğu.'
sonra gasp eden orospu çocuklarıda aynen şunu dedi ve ben asıl orada bu dünyanın ne tür insanlar var anladım.
- yuh bee. adama bak* geldi manitamıza laf attı. şimdide bize suçlu muamelesi yapıyor. abi inanma şuna ya. ne şerefsizler var yaa.
dedi.
neyse adam beni aldı kurtardı onların arasından. daha 30 saniye geçmeden polis arabası gördüm. son sürat gitmesine rağmen önünü kestim.
'abi şurada gidenler şöyle şöyle yaptılar.' dedim. anlattım. 'tamam' dediler 'şurada karakol var. oraya git anons geçsinler. bizde gidiyoruz şimdi' dediler.

gittim anlattım. 3 kişiydiler. biri sarı saçlı, kahverengi deri ceket giyiyordu. biri kısa boylu çekik gözlüydü. nöbet tutan ise uzun boylu kirli sakallı esmer di.
anons geçtiler.
yarım saat beni ifade vermem için beklettiler. sonra bir tane devriye aracı geldi. beni gasp ettikleri bölgeyi aradık beraber. yoktu tabiki. gitmişlerdi.

bir an atv haberde vesikalık resmimi gördüm. bıçakla cinayete kurban gitti diye.

bu şerefsizler hala aramızda ve dolaşıyolar. bu gün benim canımı yakamadılar benden bir şey çalamadılar ama ya yarın? umarım onları bir gün gene görürüm ve bu sefer onları adelete teslim ederim.

not: gasp yapanlar size sesleniyorum!!! hepiniz orospu çocuğusunuz....

(bkz: çok sinirliyim sözlük)
bugün teşebbüs edildiğim olaydır.

otobüsten indim eve doğru yürürken arkamdan birisi 'bilaaaderrr' diye seslendi. kapanmış olan marketin önünde elemanın bir tanesi oturmuş eliyle gel işareti yapıyor.

kendi mahallemde yabancılık yapmadım, gittim yanına. katıksız kürt aksanıyla 'sen geçen gün burdan otobuse biniyorken bana çok pis baktın. niye baktın? onun için yemek parası verecen şimdi bana' dedi.

Elemanı simaen tanıyorum, mahallenin hızlılarından. torbacılık yapıyor dışarıda olduğu zamanlarda. Bir tuğlanın önünde oturmuş bira içiyor. yanına gidince o da simaen tanıdı. yanında boş bir tuğla daha var. oturdum oraya, önündeki bira kutusunu alıp diktim kafaya, sonlarındaymış zaten bitti. şimdi konuşalım kardeşim dedim.

'ee bira nolcak şimdi?' dedi, gel gidip birer tane alalım sonra konuşuruz dedim. açık olan bakkal da yakın zaten. şişe al bana dedi. sen şişe içersen ben de şişe içerim dedim. kafamda patlatcak pezevenk. ona bitirdiğim kırmızı tuborgdan kendime de ekstra alıp beni çağırdığı yere döndük.

elemanın kafası çok yüksek, bonzai içmiş. ben otobüse binmeden otoparkte 3 kişi bi 3lü çevirmişiz o var kafamda sadece. kavga çıkarsa eşofmanının cebindeki bıçağa uzanamadan kafasını kaldırıma vuruyo olcam. o da farkında zaten muhabbete başladı. 20 dakikaya biralar bitecek gibi oldu, artık tanışma faslı bitti, bildiğin muhabbet ediyoruz. kardeşim dedim sen bu mahallede büyümüşsün, bu mahalleyi bilirsin, sana tavsiyem buranın çocuklarına salça olma kimin ne olacağı belli olmaz. denk geldiğimizde illa ki selamlaşma sözü verdik ve ayrıldım ordan. başarısızlıkla sonuçlanan bir gişimi de bu şekilde atlatmış olduk.