bugün

100 sene öncesinden futüristik bir posta cartı:

görsel
Çocuklar duymasın'ın bugünkü işlenen konusu.
Manifestosu bir şair-yazar tarafından (marinetti) yazıldığından sloganı kuvvetli bir akımdır. Ne var ki geçmişi reddetmek ve geleceği geçmişten tamamen bağımsız inşa etmek derdine düşerek zeminsiz sivriliklerle meşgul olmuşlardır. O şahane manifestoyu yazarken, bir akım oluşturmak yerine bir sanat eseri, deneme, öykü falan yazsaymış marinetti keşke. Zira içinde:"savaşı, dünyanın tek temizlik olanağı olan savaşı, militarizmi, vatanseverliği, özgürlük savaşçılarının yıkıcı eylemlerini ve ölmeye değer güzel ideallerini yücelten bizler, kadınları hor görürüz." maddesini bulunduran bir manifesto ile geçmişi reddetmeye kalkmak düpedüz bir tezat. Savaş dediğin tarihin başından beri insanı yıkan bir vahşilik. Adamlar bunun geçmişten farklı olduğunu iddia etmişler, özgürlülüğü de kadınları hor görerek.

Makinelerin dili olsa da anlatsa.
insanoğlunun bir üst boyuta geçebilmesi için enerji ve su sorununu çözmesi gerekiyor. Bu konuda önümüzdeki 10 yılda önemli gelişmeler var. Özellikle "enerji depolama, verimli enerji üretimi yyada üretilen enerjinin verimli tüketilmesi" gibi alanlar gelecek 10 yıl içerisinde dünya çapında üzerine düşülecek konular.
Su sorunun çözümü adına, havadaki atmosferik buharın yoğunlaştırılması gündemde iken, güneş enerjisi vb. enerji türleri içinde farklı kurulum alanları ve farklı inovatif özellikler ile kullanım yaygınlaştırma ve verimli üretim alanlarında çalışmalar genişliyor.
"Gelecek şimdiden oluşmuştur" benzeri yaklaşımlara sığınmak yerine, "irade" faktörünün insanı bir tık öteye taşıdığı unutulmamalıdır. Bu konularda yapılan çalışmalar, büyük küçük denmeden insanlığa hizmet olarak görülmek zorundadır, destek verilmelidir. Olaya bu açıdan bakmak şu an için "Fütürist" olmayan ülkeler için güzel bir başlangıç noktası olacaktır.
Fütürizm, 20. yüzyılın başlarında italya'da orataya çıkmış bir sanat akımıdır. Genel olarak büyük bir italyan fenomeniydi. Fakat o dönemde, başta Rusya ve ingiltere olmak üzere daha birçok ülkede paralel hareketler ortaya çıkmıştır.
Türk edebiyatında en büyük temsilcisi Nazım Hikmet olan akımdır. Bu akıma göre dünyada savaş, ırkçılık, kötülük varsa bunun en büyük sebebi geçmişimizdir, tarihtir. insanların dünyada rahatça, özgürce, kardeşçe yaşayabilmesi için önce geçmişi tamamen unutması gerektiğini savunur.
marinetti ve mayakovski'nin dünya üzerinde temsilcileri olduğu sanatta makina seslerini duyuran bi akımdır. türk edebiyatında en önemli temsilcisi nazım hikmet'tir.
Geçmişi yok sayıp geleceği yeniden kendi istediği gibi şekillendirmek isteyenlerin benimsediği felsefi, edebi, sanatsal akım. Genellikle aşırı sağ dediğimiz faşist ve aşırı sol dediğimiz komünist sistemler ve bunların temsilcileri benimser bu akımı. Çünkü geçmişte yaşanan tarihsel olaylar, olgular bunların hayat felsefesini yansıtmıyor ve kendileri yeni bir tarih yazmak toplum düzenine yeni bir yön vermek istiyorlar. Ülkemizde en önemli temsilcisi Nazım Hikmet makinalaşmak isimli şiiriyle bu akımın özelliklerini yansıtmaya çalışmıştır. Nazım Hikmet Rusya'da bulunduğu zamanlarda akımın en önemli temsilcisi Rus edebiyatçı Mayakovski'den etkilenmiştir.
Arabalara, mekaniğe ve hıza getirilen edebi açılımdır. Edebiyat duyguyu konu alır ve hız tutkusu kesinlikle heyecan verici bir duygudur. Fazla tutulmamasına rağmen güzel bir daldır.
buyurun eni konu rus ayağı:
http://dergiler.ankara.ed...ergiler/26/1012/12285.pdf
geleneksel sanat eserlerini yok saymışlar özgürce yeni biçimde eserler vermişlerdir.dünya edebiyatında marimnetti ve mayakovskidir.türk edebiyatında ise nazım hikmet ran.
en önemli temsilcilerinden biri de: (bkz: vladimir vladimiroviç mayakovski)
kelime anlamı olarak, gelecek bilimi anlamına gelen kelime.
sezin lisesinde her sene yapılan senaryo yarışmasının konusudur. değişik liselerden bir grup gencin katılımıyla da bu sene dördüncüsü düzenlenecek fütürist senaryo yarışmasıdır ayrıca.
italyan şair, marinetti öncülüğünde 20. yüzyılın başında ortaya çıkan teknolojiyi, hızı ve makineleşmeyi yücelten sanat akımıdır.

fütüristler, teknolojinin getirdiği hızın etkisiyle geçmişin durgun kuralcılığını yıkmayı amaçlamışlardır. fütüristler şiirde, şiirin temeli sayılan duygunun yerini makine ve çark seslerine dönüştürmüştür. şiirlerde ölçü ve uyak söz konusu değildir. şairler şiirlerini belirli bir dize yapısına bağlı kalmadan yazmaktadırlar. fütürizm, bu özellikleriyle dadaizm ve sürrealizm akımlarının çıkmasına uygun ortam hazırlamıştır.
sonu olduğu kesin olduğundan, batmaya mahkumdur. gelecek bir gün gelecek diyorlar ondan.
anahtar kelimesi makina dır. makinanın ritmini sanata uygulamaya çalışan, makinanın önemine inanan modernist bir akımdır. italya da faşizmin yükseldiği yıllarda ortaya çıkmıştır. atılganlık, gözü peklik ve çalışmanın kutsallığı dile getirilmiştir. dinamizmi, hızı, makinayı şiire sokmak amacı güdülmüştür.

(bkz: marinetti)
(bkz: vilademir mayakovski)

(bkz: nazım hikmet)
geleceği insanın kendi elleri ile inşaasını temel alan, doğal yaşamı savunan ve bilimin her yönüyle doğaya aktarılmasını savunan geleceğin kuşkusuz en çok tartışılacak olan akımı. pek çoğu dinin toplum üzerinde baskıya neden olduğunu fikirleri körelttiğini ve düşünmeye engel olarak kalkınmayı geciktirdiği görüşündedirler. 2008 yılında istanbulda futuristler zirvesi düzenlenmis ve bu akımın yaratıcısı günümüzün leonarda da vinci'si olarak kabul edilen Jacque Fresco katılmıştır. Fresco konuşmasında "Var olan global ve sosyal problemlere gerçekten son vermek istiyorsak, dünyayı ve kaynaklarını tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul etmeliyiz" diyor ve propagandasını yapıyor. üyeleri genellikle üniversitelerin öğretim görevlilerinden tutunda, yüksek lisans öğrencileri, dekanlar, şirket yöneticileri, profesörler, doktorlara kadar varabilen eğitim seviyeleri hayli yüksek kişilerdir. *
...daha önce, italya'da 'filippo tommaso marinetti' öncülüğünde ortaya çıkan ve daha sonra faşizm ile özdeşleşen fütürizm (gelecekçilik) akımının, ingiltere ve rusya'daki simetrik hareketlerini ve daha sonra 1900-1930 yılları arasında gelişen rus avant-garde'ında ekim devrim'i sonrası -kasimir malevic'in kübizm ile bağlarını kopardığı ve bir yanıyla da fütürizm'in epistemolojik olarak sonunu ilan ettiği avant-garde süprematist manifestosu ortaya çıktı. françois truffaut'un "auteur teorisi" sinema için neyse kazimir maleviç'in manifestosu da resim için oydu, yani 'sanatçi' !
şiirin konusunu makineden metalden ibaret sayan akımdır.*
gölgesi kaybolmuş insan düşüncesi. *
Geçmişi ayak bağı gibi gören ve geçmişin kalıplarına takılmamayı, önceki dönemlerden kalan kurum ve değerlere fazla bağlanmamayı tavsiye eden, bu bağlamda özellikle sanayileşmenin ve bunun işaret ettiği geleceğin önemine dikkat çeken akım.
(bkz: baba ben futurist oldum)
1910'lu yılların italya'sında ortaya çıkmış, kendinden önceki kuralları ve akımları tamamiyle reddeden, alışılageldik klasik sanat anlayışından ve kalıplarından tamamen sıyrılarak yenilikçi, gelecekçi, özgürlükçü, düzensizliğin ve kuralsızlığın hakimiyetindeki "ben yaptım oldu" zihniyetini benimsemiş, bünyesinde başkaldırı ve isyanı barındıran muhalif bir tutum sergileyen, anarşist bir tavırla bazı değerleri yüceltirken bazı değerleri yerin dibine sokan, dadaizmle keskin hatlarla ayrılmasına rağmen, dadaizmin temellerini atmış daha kadife bir dokuya sahip gibi görünen fütürsüz sanat akımı.
bünyesinde özgürlükçü anlayışı anarşizme çevirecek kadar mevcut düzene karşı başkaldırı ve isyanı barındırmasına rağmen, gelecekçi bakış açısından dolayı da sanayileşme, kentleşme ve savaş gibi sistem değerlerini de yücelttiği için farkında olarak ya da olmaksızın esasen bağlı bulunduğu güce hizmet eden deforme edilmiş ironik bir yapısı da vardır. tasvip etmiyoruz.
"ayranı yok içmeye, futurizmle gider sıçmaya"
(bkz: al gözüm seyreyle)
20.yy'ın başında italya'da gelecekçilik(fütürizm) akımı ortaya çıkmıştır. italyan şair,romancı,oyun yazarı ve yayın yönetmeni Filippo Tommaso Marinetti'nin 1909'da Paris'te Le Figaro gazetesinde yayınladığı bildiri gelecekçiliğin manifestosu olmuştur. Bildirite göre: 'Bizler müzeleri,kütüphaneleri yerle bir edip ahlahçılık,ferminizm ve bütün yararcı korkarklıklarla savaşacağız.'deniyordu. Bu geçmişin bütünüyle reddi demekti. Aynı bildiride,'Biz dünya'daki gerçekten sağlıklı tek şeyi,yani savaşa ve ölüme götüren güzel düşünceleri yüzeltiyoruz'sözleri siyasal alanda o dönemde gelişen faşizmden yana bir tavrın da açık bir göstergesidir. Gelecekçilik faşizmle özdeşleşti ve 1920'lerin ortalarına doğru etkisini yitirdi. Eserlerinde mantıklı cümleler kurmayı reddeden gelecekçilerin parolası 'kelimelere özgürlük'tü.

Not: Böyle hastalıklı bir düşünceyi benimsemelerine rağmen bu denli güçlü bir slogan bulmaları ve aynı zamanda düşüncelerine ters bir anlam uyandıran bir slogan seçmeleri beni saşırtmıştı...