bugün

klorofil, ışık,carbondioksit,su, ve enzimler.
(bkz: carbondioksit)
sağlık. her işin başı sağlık yani. yoksa fotosentez yapılır, nedir yani?
faktörler arasında sağlık'ı sayınca çok tepki geldi. insanlar, terbiyesiz olduğumu düşünüyorlar ama bildiğim kadarıyla fotosentez yapan hayvanlar var. bugün koalaların fotosentez yaptığı çok ciddi bilim adamlarınca kabul görmüş bir teori. şimdi bir koalanın sağlığı yerinde olmasa nasıl fotosentez yapacak? aynı anda hem öksürüp hem fotosentez yapılabilir mi? bence yapılabilemez. sağlık gerçekten önemli, bunu hepimizin anlaması lazım. genciz sağlıklıyız diye fosur fosur eroin içiyoruz ama yanlış yani.
huzur da gereklidir. yani herşeyi materyalist düşünüyoruz, aynı yozlaşmış, kadınla erkeğin yanyana yürüdüğü avrupalılar gibi olduk. ama bir ortamda huzur olmazsa ne fotosentezin anlamı kalır ne de yarım ekmek kokoreçin. diyelim bir bitkimiz var, gündüzleri ver ediyor oksijeni, resmen oksijen bombası olmuş. ama içinde bulunduğu ortam boklu dere. şimdi o fotosentez ne işe yaradı ki? yaydığı bütün oksijen zaten etraftaki kokudan mundar olmuş. kurbağası, çiyanı sarmış dereyi, sevgililer gelip kıyısından yürüyemiyor. erkek birkaç adım önden yürürken, genç kız sevgilisinin ense traşını gönlünce inceleyemiyor. orda fotosentezin bir anlamı yok bence.
fotosentez için gerekli bir diğer faktör, içinizdeki tüm ekonomi analistlerinin de tahmin edebileceği gibi, istikrardır. yani bir bitki ya da hayvan ve hatta fütüristik bakış açısıyla bir insan, bir gün 100 kilo fotosentez yaparken öbürgün 15 metre yapıyorsa bence ona da fotosentez denemez. sonuçta fotosentez, geleceğe yönelik bir birikimdir. birikimlerin en büyük özelliği de, yine tüm analist ve matematik öğretmenlerinin anladığı gibi, birikmeleridir. peki ilkokulda ne öğrendik? elmalarla armutlar toplanamaz, işlem yapmak için birimlerin aynı olması lazım. şimdi 100 kiloyla 15 metreyi nasıl toplayacağız, hani toplama işlemi, hani birikme eylemi, hani istikrar efendi? o yüzden, istikrar olmadıkça yapılacak fotosentez değişkendir, oynaktır. boştur yani, yapma daha iyi.
disiplin. baksana almanlara. herifler günde 18 saat çalışıyormuş.** tabi satacak lan adam sonra arabasını 50.000 euroya. kusursuz bir fotosentez de hiç şüphesiz disiplinli bir çalışmanın sonucu olarak gerçekleşecektir. kolay gelsin.
bazı dezenformasyon çalışmalarıyla hakkında dedikodu çıkarılan faktörlerdir. disiplin tabii ki her üretim sürecinin olmazsa olmazıdır. fotosentezin de geleceğe yönelik birikim yani üretim olduğunu daha önceki makalelerimde belirtmiştim. fakaaat, fotosentez gibi dünyanın en önemli mevzularından birini almanlar gibi osurana aferim diyen bir millete mal etmek gerçekten ayıptır, kendi milletinden utanmaktır. o da yetmez, kendi ebeveyninden utanmaktır. almanların özellikle carrera serisindeki başarısının sırrı, çok daha başkadır. o kadar başkadır ki buraya yazmamın bir anlamı yok. benim için başka, sizin için daha başkadır. ben size sadece dedikodulara itibar etmeyiniz efendim diyim, gerisi size kalmış.
samimiyet. günümüzde değerini giderek kaybeden samimiyet. her geçen gün kalplerden silinip giden samimiyet. ortaya konan ürün ne denli şahane ve kusursuz olursa olsun gönül telini titretemediği sürece hep bir şeyler eksik kalır. o göz alıcılık ve mükemmeliğin altında ki samimiyet noksanlığı, soğuk bir tokat gibi çarpar insanın yüzüne, ağlatır... * ayrıca yuvayı dişi kuş yapar.
bireysellik. fotosentez, bir canlının ve hatta bazı odunların tek başına yaptıkları iştir. bireysellik bilinci gelişmemiş varlıklar ve hatta bazı soyut kavramlar fotosentez yapamaz. illa cemiyet içinde, cemaatçi yapıyla hareket etmeleri gerektiğini düşünen bu totemler, dünyanın geleceği için tehlikedir. halbuki fotosentez aynı masturbasyon gibi, şiir yazmak gibi bir şeydir. bugün, dünyanın en çok fotosentez yapan yaratıkları olan fok balıklarına bakacak olursak, bu arkadaşların harem ideolojisine sahip olduklarını görürüz. bu da ne demek, ne kadar dişi o kadar yuva, o kadar fotosentez. aynı sıfırcı hafize gibiyimdir, bireyciliği yüceltir gibi başlar, işi cemaatin süperliğine bağlarım.
(bkz: bitki)
romantizm. romantizm, nasıl ki iki insanı birbirine bağlayan, kenetleyen, seviştiren ve adına aşk denen şeyin altyapısını oluşturan en temel uzunluk ölçüsüyse, aynı zamanda su, güneş ışığı, simit, karbonmonoksit ve diet kolayı da birbirine bağlayarak fotosentez denen kitle imha silahını başımıza salmıştır. yani gel gelelim, romantizme gereken değeri vermeyip 'çatada çutada' diye tabir ettiğimiz haşin seks aşamasına geçmeyelim, ön sevişmeye inanalım, yuvayı yapan dişi kuşları mozambik'e kaçırmayalım. ayrıca simit kitlelerin afyonudur ama arkadaşlar iyidir.
güncel Önemli Başlıklar