bugün

Bir Ferhat Tunç albümü ve parçası:

Bakışını unuturken ben de
Kavuşmak demiştim hasretlere inat
Ateşe ve suya söz geçmez artık
Yel taşımaz sesimi
Uğultular cehennem kasvetidir
Her sokak kör bir karanlık

Oğul oğul neyleyim ben böyle günü
Har savurur yüreğimi volkanlar gibi
Şimdi yokluğunu düşünmek öldürür beni
Şimdi seni özlemek öldürür
Seni özlemek öldürür..

Munzurun kayaları acılarla örtülüymüş
Evvel zaman kahır zaman hep yiğitçe ölünürmüş
Bu kaçıncı ölümler
Bu kaçıncı kayıplar
Hangi kör kuytularda şahanımı vurmuşlar

Şahanım şah damarım
Firari sevdalım..
Özlemin yangın yeri
Ben yanıp tutuşanın

Gün değdi vurulup düştüğün yere
Gün değdi..
Kanatlandı göğsümdeki tomurcuk
Kırmızının yüzlerce tonunu gördüm
Munzurum seyrime düştü
Sohbetimi çığlıklar böldü,ağladım
Rüzgarın serinliğine bıraktım saçlarımı
Hüzünlü bir şarkıya içlendim
O saklı mekanları yas bürüdü
Gül biraz diyemedim

Ben hatıralara küstüm
Ben herşeye..
Ve zaman acıdan yana çıktı
Şimdi sensizliğin ölümündeyim oğlum
Şimdi sensizliğin ölümünde..

Hem içtendi hem güzel
Dolu dizgin coşardı..
Çoğu zaman düş dalgını
Hep esmerce bakardı

Duyduk ki vurulunca kapamış gözlerini
Anlı maviye dönmüş
Kilitlemiş ellerini

Şahanım şah damarım
Firari sevdalım..
Özlemin yangın yeri
Ben yanıp tutuşanın
Ben yanıp tutuşanın...
bir ali kınık şarkısıdır;

baktığım her yere sinmiş,
yüzün bu akşam, yüzün bu akşam
tepeden, tırnağa kadar
hüzün bu akşam, hüzün bu akşam

seni nasıl özlemişim
firari sevdam, firari sevdam...

bir mazinin yaraları,
bir mazinin yaraları kanar bu akşam
korkuyorum kıyamete,
korkuyorum kıyamete döner bu akşam

seni nasıl özlemişim
firari sevdam, firari sevdam...

sanmam ki bir ışık ile,
sanmam ki bir ışık ile biter bu akşam;
ölümüne bir yalnızlık,
ölümüne bir yalnızlık, beter bu akşam...

seni nasıl özlemişim
firari sevdam, firari sevdam...
insanı deli düşüncelere sevk eden, galeyana getiren bir ali kınık parçası.
seni nasıl özlemişim
firari sevdam, firari sevdam...