bugün

her üniversiteli gencin yaşamış olduğu, karın ağrıtan, uyku kaçıran dönemdir. depresyon sebebi falan değildir, geçici olarak ruhsal çöküntü yapabilir. normaldir. litrelerce içilmiş kahveden olabilir. zira, kahveninde bi bok yaptığı yok. final dönemine girildiğinde, kendiliğinden oluşan 3 ü bir aradaların nereden geldiğini kestiremedim zaten. nesiller arası etkileşim olsa gerek.
'du bakayım' diye başlayan geçiştirme yöntemleri hiç bitmez. anlamsız hareketler devam eder, dönemlik alınan 9 dersin nasıl geçileceği düşünülürken saat ilerlemiş olur. 'bu saatten sonra ne olacak' deyip yatılır..
bütün ağrılarla, sızılarla, vicdan azabı ve korkularla..

neticede maraton başlar. şemsiye açılmaz..
yaşanmasının öğrencilerin içinde bulundukları ortama bağlı olan sendromdur.şu an gerçektende çok stresli bir ortamdayım ve gerçekten çalışmamak beni rahatsız ediyor.ama 2-3 tane kafa dengi arkadaşım şu an gelseler şerefsizim bırakırım dersi falan ki doğamda o var yani çalışan biri değilim.bizi şartlar bu sendromu yaşamaya zorladı biraz da.
her final haftası başa gelir. can ders çalışmak istemez aksine hep yatmak ister. bunalıma kadar götürür bu hal.
Sponsor şarkı the final countdown başarılar diler.
Ders çalışmaya hazırlanmaktan ders çalışamama durumudur. Bir süre sonra kaygılar artmaya başlar.