bugün

Bakın, felsefe ile öyle ya da böyle ilişki kurup bu hususta kendisini yetkin gören veya öyle olduğunu söyleyen kimselerin hakikaten öyle olmadığını anlamayı sağlayacak bir cümledir.

Husserl'in epistemolojik bir temelden yükselmemesi, platon ve kant'ı eleştirmesi ve Somut bir düşünce geliştirmesi sebebiyle idealizmden bağımsız veya kopuk olduğu düşünülebilir ve bu aslında normal bir çıkarımdır. Ama daha derine inmek gerek, Husserl'de yönelen bilinç, ego bir idealizme işaret eder.

Burası çok önemli: bu idealizm, platon'unki fenomenleri dışlayan ve kant gibi "ding an sich" yani kendinde şeye açık kapı bırakan türde idealizm değildir. Burada idealizme ve bunun transsendental oluşuna işaret eden şey "bilincin yönelmesi" fikridir.

Daha ayrıntılı ve sağlıklı öğrenmek için;
"Fenomenoloji üzerine beş ders" kitabı okunabilir. Husserl bunu açık açık söylemese de bu, başlıktaki gibidir.

Edmund, bunu okuyorsan tatlış burnuşuna ponçirikos öpücüğü kondurdum.
Ama yemeği yemeden tatlıya geçmek kadar anlamsız bir yazı.
doğru bir önermedir. ayrıca fenomenoloji, görüngülerin metafiziğidir denebilir. bildiğimiz metafizikten ayrıdır, çünkü, metafizik "şey olmayan"lar hakkındaki yargıları da kapsar.

hülasa i kelam; fenomenoloji, her ne kadar görülebilen şeylerle alakalı olsa da, aslında "öz" ve "bilinç" gibi metafizik kavramları araştırdığı için, fenomenoloji metafiziğin bir alt dalıdır.
(bkz: seviyeye bak amk)

am göt meme.
(bkz: Seviyeyi yükseltme piç)