fethullah gülen tipi anlamına gelen ön ek. (bkz: emniyette f tipi orgutlenme)
cezaevi.
böyle kafası büyük k.çı dar bir tiptir bu. p tipine benzer.
21 . yüzyılda koğuş (yani hücre) başına üç kitap uygulamaları ile meşhur cezaevi tipi.
(bkz: f tipi klavye)**
F denilen izolasyon hücrelerinden oluşan ve devrimci tutsakları kişiliksizleştirmeyi, rahatça işkence ve katliam yapabilmeyi amaçlayan bu özel hapishanelerin derhal kapatılmasını istiyoruz. Bu hapishaneler, tutukluların tüm dünyadan tecrit edilecekleri, Amerikan modeli birer işkencehanedir.
Terörle Mücadele Yasası diye bilinen ve halkın her türlü mücadele ve örgütlenmesini engellemeyi amaçlayan 3713 Sayılı Yasanın derhal iptal edilmesini istiyorlar. Bu öyle bir yasadır ki, sendikal hak istedi diye, emekçileri terörist ilan eder, devrimciye selam vereni teröre yardım etti diye, içeri atar. Bu öyle bir yasadır ki, bu yasaya dayanılarak, son on yıl içinde binlerce insan katledilmiştir. Bu yasa, işkencecilerin, ölüm mangalarının yasasıdır.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri adı altında hukuksuzluğun meşrulaştırıldığı, işkencecilerin, mafyacıların hamisi, devrimcilere ise kanıtsız, hukuksuz idam ve onlarca yıl hapis cezaları veren mahkemelerin kaldırılmasını istiyoruz.
Buca hapishanesinde üç, Ümraniye hapishanesinde dört, Diyarbakır hapishanesinde on, Ulucanlarda on tutuklunun katledilmesinin, çeşitli tarihlerdeki hapishane operasyonlarında tutuklulara işkence yapılmasının sorumlularının yargılanmasını istiyoruz.
Kısacası,ftipi işkenceye sessiz kalınmaması gerek faşist hapishane politikasıdır. adalet, insanca yaşam koşulları ve ülkeler için demokrasi için f tiplerine hayır.
Türk ceza sisteminde olmazsa olmaz bir konuma gelmiş olan cezaevi tipidir. Agır suç işlemiş, terör, uyusturucu ticareti, organize suç örgütü gibi sucları olanların ikamet ettikleri bir tipdir. Tecrit olayı olmamakla beraber, diger cezaevindeki gibi koğuş sistemi bulunmamaktadır. Tekli ve 3 lü hücreleri vardır ve güvenlik olarak üst düzey bir koruması vardır. Tecrit, bir insanı tamamen izole etmektir toplumdan ama,herhangi bir f tipi cezaevinin internet sitesine bakıldıgında, çeşitli faaliyet alanlarından ( resim, kilim, çini, mobilya, ve dil kursları, semınerler,konferanslar, gibi) bircok mahkumun yararlandıgı görülmektedir. Bu nasıl bir tecrittir hala anlamamaktayım. Eger bir suc işlenmişşe haliyle cezası olmalıdır. Burda tecrit denılen ama mahkumların izin verilen sayı ve sınırlar dahilinde bir araya gelmesine olanak saglayan sistemin asıl amacı, cezaevlerinde, eskiden oldugu gıbı isyan, rehin alma, cinayet gibi olayların önüne gecerek hem calışanları, hemde mahkumları korumaktır.Hayata dönüş operasyonunda, operasyon yapılan cezaevlerinin durumu herkezce aşikardır. Şu anda böyle bir cezaevi gösterebilecek insan varmıdır peki. Olamaz çünki sebebi f tipleridir.F tipine karşı çıkan güruh ise tamamen, ideolojik yaklaşarak tekrar denetimi eline almak isteyen kesimdir ki ; onların istediği gazoz ağacıdır oda bu memlekette yetişmemektedir.
olması gereken bir cezaevi tipidir. bahsedildiği gibi, 3 kişilik ve tek kişilik odaları mevcuttur. ve yine bahsedildiği gibi sosyal aktiviteleri bulunmaktadır. tam bir "ceza infaz kurumu"dur. türkiyede aslında bütün cezaevilerinin f tipi olması gerekmektedir. neticede, ceza caydırıcı nitelikte olmalıdır. bir cezaevi rahatsa, o ülkede suç oranlarının düşmesi beklenemez. kış mevsimini geçirmek için cezaevine girmeyi bile göze alan insanlarımız için gerekli bir kurumdur f tipi. ki o kişi çıktıktan sonra f tipine değil girmek yaklaşmaya bile çekinmelidir. aslında, askeri cezaevilerinde uygulanan sistemlerin uygulanması yerinde olacaktır ama şimdilik f tipi ile idare edeceğiz.
Kar yağışının rüzgar ile karıştığı ve yere parelel sık yağma durumunda "f" sesi ile bereber gelme durumudur.

Halk arasında fetullah gülen'i destekleyen anlamına da gelir.
http://ia600306.us.archiv...n_Yegin/MPEG1_VCD_PAL.mpg
hem klavye hem cezaevi türünü ifade eden tanımla.
F tipi filmini izledim. Uzun uzun film değerlendirmesi yapacak durumda değilim fakat şunları da söylemek durumundayım.
Birincisi; Devrimden Sonra filminden sonra yaşadığım bu hiç olmamış duygusuna kapılmadım. Büyük ölçüde akan bir hikaye, oturmuş oyunculuklar, inandırıcılık sorunu yaşamayan bir senaryo ve en önemlisi kendi içinde güçlü bir mesajı olan bir film olmuş.
ikincisi; Filmin bu olumlu yanları yanında F tipi sorununu yeniden güncelleştirmek gibi önemli bir çabası olmakla birlikte filme sinen toplam duygu bir dönem değerlendirmesinden çok yaşanan dönemin sol sekter politikalarını mutlaklaştıran, dönemde yaşanan direnişi tek yanlı okumak, direnişin öznelerinden birisini her şeyin belirleyeni olarak altını çizmek gibi öznel bir yanı var. Dahası F tipi sorununu kişisel kahramanlık çizgisinde okumak yaklaşımı ile o dönemin temel sorunlarından birisine yönelik hiç bir yeni yanıt oluşturmak çabasında olmadığı görülüyor.
Üçüncüsü; filmin bazı bölümleri ise oldukça derinlikli ve katmanlı bir okuma olanağı sunuyor, insanı derinden etkiliyor. Fakat filmin tamamına yansıyan hava malesef bu değil.
Sonuç olarak; gidilip izlenilesi, izlendikten sonra o dönem hakkında yeniden düşünmeyi gerektiren değerli bir çalışma. Bu arada Yorum'un müziklerinin yeni yorumlamaları gerçekten güzel olmuş... Emeği geçenlerin eline sağlık....
izleyemediğim bir film. allahın boktan recep ivedik serilerini google'de en başta bulursunuz ama bu tür filmler yok, 1 saattir aramama rağmen hala filmi bulabilmiş değilim, sanki güçlü bir el f tipi adlı filmi internet aleminden toplattı, inanılır gibi değil.
f tipi devrimcileri sindirmek için özellikle açılmış hapishanelerdir. Önceden devrimciler haricinde diğer siyasilerle beraber olan bu insanlar kendisi dışındaki diğer insanları çok çabuk örgütledikleri için, Devrimci disindakileri ayırmak için böyle bir hapishane kurulmuştur. Ayrıca işkence hat safhadadir.
“Ftipi cezaevlerindeki 8 metrekarelik tek kişilik hücrelere; 450 ekmek sığar, yan yana dizilmiş 640 kitap, 10 buzdolabı sığar, 2 çekyat, 10 tane yüz ekran televizyon, 3 kamyon tekerleği sığabilir. Ama bir insanın yaşamı asla sığamaz. F tipi yüksek güvenlikli cezaevleri ilk olarak 1996 yılında gündeme getirildi. F tipleriyle insanları tecrit altına almak isteyen devlet, dışarıdaki saldırılarına devam ederken cezaevlerinde de binlerce tutsağı yalnızlaştırıp, iradelerini kırıp, teslim almak istiyordu. F tiplerine karşı ilk yanıt cezaevlerindeki tutsaklardan geldi ve yüzlerce tutsak F tiplerine karşı ölüm orucuna başladı. Hapishanelerdeki ve dışarıdaki direnişler büyük bir güç oluşturdu ve devlete geri adım attırdı. 12 kişinin yaşamını kaybettiği eylemler sonrasında F tiplerini bir süreliğine gündemden geri çeken devlet, 2000 senesinin Haziran ayında tekrar gündeme getirdi. inşaatına başlanan F tiplerini engellemek için pek çok cezaevinde siyasi tutsakların başlattığı açlık grevi kısa zamanda ölüm orucuna dönüştü. Devlet, F tiplerine dışarıdan da yükselen tepkilerin artması üzerine, içerideki tutsakları karalama kampanyalarına başladı. Medya da bu süreçte “cezaevlerinde devlet otoritesinin mutlak tesis edilmesi” yolunda etkin olarak kullanıldı. Açlık grevindekilerin gizli gizli yemek yediği haberleri yapıldı. Sonucunda devlet, adına “Hayata Dönüş” dediği bir katliam gerçekleştirdi. Bu operasyonun ardından ölüm orucundaki binlerce tutsak, kendilerine zorla yemek yedirildiği için sakat kaldı ve ağır tecrit koşulları altında F tiplerine nakledildiler. Tüm bu süreçte 122 kişi katledildi. Cezaevlerine ilk Girişte işkence Uygulamaları Başlıyor Cezaevine girişte elle aramadan ve dedektör aramasından geçirilmenize rağmen; çırılçıplak arama dayatmasıyla karşılaşırsınız. içeri girecekseniz, iradeniz kırılmış olarak girmeniz istenir. Bu onursuzca yapılan uygulamayı reddettiğinizde gardiyanların saldırısıyla karşılaşırsınız. Bu insanlık dışı uygulamalar birçok cezaevinde uygulanmasına karşın, F tiplerinde yıldırma politikasının birinci aşamasıdır. F tiplerinde kaldığınız hücreler tek ya da 3 kişiliktir. 3 kişilik hücrelerin havalandırması 35-40 metrekaredir, havalandırmalar sabah sayımda açılır akşam hava kararınca kapatılır. 3 kişilik hücreler iki katlıdır. Alt katta duş, tuvalet ve mutfak tezgahı ile birlikte bir masa, üç tane plastik sandalye bulunmaktadır. Üst katta ise yere sabitlenmiş 3 yatak ve 3 demir dolap bulunur. Sadece iki hücre arkadaşınızla iletişim kurabilirsiniz. Görüşlere çıkarken, mahkemeye giderken bile geçtiğiniz koridorlar diğer tutsaklarla karşılaşmanıza engel olacak şekilde tasarlanmıştır. Tek kişilik hücrede kalıyorsanız, iletişiminiz tamamen kesilmiştir. Yazılı iletişim kurmanızın tek yolu vardır, oda havalandırma duvarından yanınızdaki hücrenin havalandırmasına kağıt toplar atabilirsiniz. Bu kağıt aktarımlarıyla en sondaki hücre olsanız bile en baştaki hücreyle iletişim kurabilirsiniz. Tek kişilik hücreler 8 metrekaredir, birer adet demir dolap, yatak, sandalye, duşlu tuvalet ve bir lavabo bulunmaktadır. Hücrede tek lavabo olduğu için bulaşıklar da burada yıkanabilmektedir. Havalandırması diğerine göre daha küçüktür, aynı havalandırmaya 2 veya 3 tek kişilik hücre açılmaktadır. Aynı havalandırmaya açılan hücreler, havalandırma süresince birbirleri ile görüşürler. Hücre cezası alanlar tek kişilikte kalır ve havalandırması 1 saat açılır. F tiplerinin de amacı diğer hapishaneler gibi insanları kapatmaktır. Ancak bunun yanında cezaevlerinde kurulan dayanışma ve paylaşma içerisindeki yaşamları da engellemeye yöneliktir. Kantinden para karşılığında buzdolabı, su ısıtıcısı ve 37 ekran televizyon alabilirsiniz. Aldığınız televizyonla cezaevi idaresinin belirlediği 15-20 kanalı izleyebilirsiniz. Hücrede kullandığınız elektiriği siz ödersiniz. Dayanışmayı engellemek için, para size verilmez; yakınlarınız parayı sizin adınıza idareye yatırır, siz de o hesaptan alışveriş yaparsınız. Merkezi radyo yayını ile cezaevinin çaldığı marşlar ve şarkılar zorla size dinletilir. Avukatınızla görüşmeye giderken ve dönerken defalarca aramadan geçilirsiniz. Aramalar sırasında didik didik edilirsiniz, ayakkabılarınız bile çıkartılır. Sizi görmeye gelen yakınlarınız da didik didik aranırlar. Bazen kızınızın giydiği tişört bazen de boynunuza bağladığınız atkı siyasi içerikli olduğu gerekçesiyle görüşmenize izin verilmeyebilir. Zaten hücrenizde itaat etmezseniz, aramalarda zorluk çıkartırsanız iletişim veya ziyaret yasağı alırsınız. iletişim yasağı almanızın nedeni slogan atmanız da olabilir çöp kutusu için kestiğiniz 5 litrelik su şişesi de. Küçük bir kapta filizlendirmek istediğiniz bir limon çekirdeği dahi amaç dışı kullanım olarak değerlendirilip cezalandırılabilirsiniz. F tiplerinde toprakla hiçbir temasınız olmayacaktır. Betonların arasında sizi yalnızlaştırmaya çalışacaklar ve saldırılarıyla iradenizi kırmak isteyeceklerdir. Çünkü yaşamanın en güzel taraflarını unutmanızı isterler. Elektriğin, suyun ve ısıtma sisteminin kontrolü, cezaevi yönetimindedir. Onlar isterlerse temiz su alabilirsiniz, onlar isterlerse ısınabilirsiniz.Tekirdağ F tipi Cezaevi’nde bütün bir kış kaloriferlerin yanmaması nedeniyle bir tutsak, ellerinin soğuktan kangren olması tehlikesiyle karşılaşmıştır. Aynı tutsağın yakınlarının gönderdiği eldivenler de çeşitli bahanelerle içeri alınmamıştır. F tiplerinde sıkça rastlanılan bu uygulamalar keyfi gibi görünse de aslında tamamen sistematik bir şekilde uygulanmaktadır. F tiplerinde kütüphane, spor salonu gibi ortak alanlar bulunmasına karşın, bu alanların kullanımı da engellenir ve üstelik sürekli disiplin cezaları verildiğinden siyasi tutsaklar hücrelerinden bile çıkamazlar. F tiplerinde sizlerin hastalanması için her şart uygundur. Hastalıklara karşı kendinizi iyi korumalısınız çünkü hastalandığınızda, onlarca dilekçe yazsanız dahi tedaviniz yapılmaz ya da geç yapılır. Bu da kalıcı hastalıklara yol açabilir. Geçtiğimiz yıl cezaevleri içerisinde 36 ölüm gerçekleşmiştir. Bunların çoğu sağlık tedavilerinin uygulanmadığı veya geç uygulandığı için gerçekleşmiştir. Bugün devletin cezaevlerinde tutsak sayısı, 128 bine ulaşmıştır. Sindirme, yalnızlaştırma, kişiliksizleştirme uygulamaların en yoğun uygulandığı F tiplerinde devlet tutsakların iradesini teslim almaya çalışırken, siyasi tutsaklar da buna direnerek karşılık vermektedirler.”
—meydan gazetesi
alfabetik ceza evi.

eskiden açık-yarı açık-kapalı mapushaneler vardı. bir de muhtelif askeri mapushaneler vardı. isimleri vardı bu damların. paşakapısı, sultanahmet, balmumcu vb. şimdilerde rivayet olunur ki, yapılış tarzına uygun harfli ve ceza evi devri. hurufat ve damlar. çeşmesi yok ki aksın yandan. erik ağaçları çiçek açmaz.

eskiden koğuşlarda yatardı mahpus kişiler. eskiden ve eski tabiriyle kader mahkumları. arada sırada, tek tük garip adamlar düşerdi dama, onlara da siyasi denirdi. kırk elli allah ne verdiyse tıkılırdı koğuşlara, tıkış tıkış kaderin mahkumları, devletin mahkumları.
mahkum ilk gecelerini kapı altında geçirirdi, ihtilattan men odalarda. tımar edilir, bitten böcekten azat edilirdi güya. koğuşların nizamı, nizamatı vardı. koğuş ağası feodal sistemden bakiye idi. bileğinden ziyade keseli zatlardı bu ağa mahkumlar. tayın hakkı, çay kumar ot esrar ondan sorulurdu. gardiyanların dostu, idarenin kullarıydı.
adem baba koğuşu vardı mutlaka, sefil, sefaletin mahkumlarıydı onlar. baldırı çıplak, san külot. bir de sübyan koğuşu, yaşı küçük, tecavüz nesneleri. gardiyanından koğuş ağası ve hempalarının gece eğlencesi.

devletin başı rahattı bu nizamdan. tıkar, kulağının üstüne yatardı çoğu zaman. kimi zaman eskilerde tatar ramazan tipinde yağız, kuvvetli ve safkan anadolu yiğitleri düşerdi dama. damın nizamına taş koyardı. devlet bu ne derdi, adamı koğuşun nizamında ikinci kere infaz ederdi.

devletin tayını vardı birde sade suya tirit karavanası. ağaların sofrası, çilingir. dışarıdan yemek gelir, malzeme gelirdi. bir gün sultanahmet cezaevine ziyarete gitmiştim. tencereler tek kaşık daldırılarak güya muayeneden geçerdi, aman silah bıçak vesair var mı karnıyarıkta.

işte tam da o günlerde damlarda siyasiler çoğalmıştı. çoğu genç insanlardı bunlar, komüncülerdi. bu genç devler cesurdu, lafını sakınmazdı. nice ünlü şimdilere uzanan mafya adamları, bu çocuklardan çok ders aldı. zaman geçti damlar gençlerin hem kalıcı mekanı oldu, hemde okulu. yeni bir dünya kurdular çocuklar. mahkumken, esirken özgürleştiler.

devletin nasır ağrıları başladı. sızlıyordu devlet. ama ne çare dam cumhuriyetini yıkamıyordu. feodal günlere hasretti. hele bir kaç dam vardı ki, kızıl damdı. uyku kaçırıyordu. etinden et koparılmış hissinde nizam, yeni bir nizam aradı durdu yıllarca. ve batının, amerikanın dam planları yatırıldı masaya, ödenekler çıkarıldı, arı gibi çalışıyordu devlet, büyük depremlerde felç olan devlet yeni dam nizamında gayur. memleketimizin dört köşesinde muhtelif harflerde damlar inşa edildi. ama boştu içi. damı dam yapan içinde yatan mahkumlardı.

ve devlet çok insani hedefleri olan yeni dam projesinin kampanyasını başlattı medyada. bunların içinde f olanı pek yamandı. ranzası vardı, duşu, tuvaleti. insanımız devlete bakıp aşk olsun dedi, ne yufka yürek, ne cesaret, ne bonkör, iyi devlet. bak sen şu işe, koğuşlarda, tıkış tıkış odalarda, kokudan geçilmez mekanlarda yatan mahkumlar burun kıvırır, istemeyiz derlermiş bu konforu. iyilikten ne anlardı bu adamlar, onlara her şey müstahaktı. devlet aldı bu mesajı hemen ve birden bir kurtuluş projesi sundu ahalisine. bak dedi biz onları kurtaracağız bu rezaletten. adı da medyatikti, hemen herkesin yüreği kabardı. hayata dönüş. mahkum anaları, babaları artık rahat olsunlardı. kızlarını oğlanlarını kurtaracaktı bu melun dam cumhuriyetinden aziz ve muhterem devletimiz. nihayet bir şafak vakti, idam mangaları gibi damı deldi devlet, duvarları yıktı devlet, yaktı parçaladı, onlarca çocuk günlerdir açlık grevinde iken son soluduğu hava gazdı, ateşte yandı dermansız bedenleri. medya manşetleri alkışladı devleti, aşk olsun, tereyağından kıl çeker gibi başarmıştı bu işi. ve çocuklar şimdi bir iki üç kimse ve yalnızlar.
kullanılan en yaygın klavye türüdür.
kullanılan en yaygın cezaevi,
kullanılan en yaygın cemmat,
bu f illüminatinin harfidir.
bu kullanımı yanında paralel ya da fetocu diye adlandırılıan belli bir insan topluluğuna verilen ad olup genel yerleşkeleri pensilvanya dır.