bugün

(bkz: eşcinsel)
yanlış bir önermedir. kimi insanlar bu duruma hormonal bozuklukluklar sebebiyle düşebilirler ancak bu sorunun kesinlikle doğuştan kaynaklandığı anlamına gelmez ayrıca pek hala sonradan yaşanan bir pisikolojik travma yada hiç bir sorun olmadan ortaya çıkabilir.
(bkz: sen bunun için yaratıldın)
bazı yemnen hormonlu ürünler nedeniyle sonradan da eşcinsel olunabilir gerçeğiyle çelişmesine rağmen, yalan dnilemeyen ifadedir.
yanlış bir tezdir. eşcinsellik tedavi edilebilir bir hastalıktır. psikoterapi ile tedavi edilebilmektedir. Burada önemli olan bireyin bunu bir hastalık olarak görmesi ve tedavi olma istediğir. Öteki türlü gerçek olmayan bahanelere sığınırak bu şekilde yaşamayı da tercih edebilir.
" http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10552781.asp ".
(bkz: cinsel yönelim)
yanlıştır diyen kazmaların bulunduğu söylem. ayrıca hastalık olduğunun iddaa edildiği bir haber sitesinde şöyle denilmiş;

"Türkiyede bu amaçla kurulmuş klinikler var. Bu kliniklere başvurarak, hetoroseksüel kimliğe kavuşmak istediğini söyleyen kişiye, bir dizi psikoterapi yapılıyor, daha sonra grup tedavisine alınıyor."

Ben sana bir şey söyliyim mi o grupta o adamlar grup seks yapar. haklarıdır.

insan beyninin ve genlerinin tıpkı bir bilgisayar programı gibi "kod"landığını anlamayan gerzekler hala dünyada yer almakta ve erkeğe işlenmiş "meme sev" bilgisinin "pipi sev" bilgisiyle değiştirilmiş olmasını hala anlamamaktadırlar.
obama aforizması: `http://www.elmahaber.com/news2_detail.php?id=28078`

obama'yı böyle bir açıklama yapmaya iten sebep ne çok merak ettim. *
hemşire mi parmakladı? sorusuna cevap aratan durum.
...eşçinsel olmayan orosbu cocuğudur... diye devam eden slogan.**
haha. ya bu da mümkün değil mi a dostlar? anormal kabul edilenin çoğunlukça benimsenmesi raddesinde işler tam tersi duruma döndüğünde bu slogan da normal sayılır hale gelmez mi? sonra "delikanlı olunmaz delikanlı doğulur" diyen ayrılıkçı bi grup çıkacak, birbirine dokunmadan, çüklerini birbirine değdirmeden nası yaşadığına hayret ettiğimiz iğrenç bir güruh ortaya çıkacak. o zaman da o slogana karşı bi duruş olacak. ama yine çoğunluğa bakar iş, anında değişiverir normlar. valla mahallecek bi ibne olalım, bitersiniz hepiniz. arkamız sağlam bizim.
(bkz: o da insan).
ibne doğulmaz, ibne olunur.

bu memlekette göte göt denir
eşcisel olup, zorla erkek çocuklarına tecavüz eden sapkınları olduğu gerceği gözönünde bulundurulmamıştır.
not:eşcinselleri toplum içinde istemiyorum. hollandaya gidin.bir dahada dönmeyin.
okuduğum kitaplara göre yanlış bir saptamadır.

eşcinsellik, baba sevgisi almamış babasından sevgi görememiş erkeğin aç kaldığı sevgiye doğru gidişidir. evde baba sevgisi almış, anne sevgisi almış, güzel bir çocukluk geçirmiş insanların eşcinsel olmadığı gözlemlenmiştir. tanıdığım birkaç eşcinsel de babalarıyla çok sorunlu bir çocukluk geçirdiklerini dile getirmişlerdi.

eşcinselliğin, psikolojiyle çok ilgisi vardır. ünlü psikolog alice miller mesela, "baba" nın çocuğu mütemadiyen incitmesinin, bu illa dayak olmak zorunda değildir, sözle incitme de aynı kapıya çıkar, çocuğun eşcinselliğe yönelmesinde çok büyük bir faktör olduğunu yazar. çünkü insan gelişimini tamamlayabilmek için hem anne hem de baba sevgisine muhtaçtır. eğer ana kaynak olan baba bu sevgiyi veremiyorsa, çocuk bilinçaltında başlamak kaydıyla "alternatif sevgiler" arayışına girecektir.

bizim lezbiyen bir bayan arkadaşımız var. o da annesinden nefret eder. bu da aynı görüşün paralelliklerindendir.
doğruluğu kabul edilen.

doğuştan gelen yönelme eylemiyle eşcinsel olan insanların anlayabileceği, ama bir türlü çevresine anlatamadığı. kadınlara aşık kadınların duygusal özellikleri yokmuş gibi davranıp, sadece sevişmelerini düşünen ve hoş bulan, erkek erkeğe ilişkilerde ise midesi bulanan, gözünün önüne getirmek istemediği cinsel bir olayla karşı karşıya kaldığını hisseden bir topluma, en fazla ne anlatılabilir ki?

eşcinsellik bir hastalık, bir sonradan oluşma, bir sapkınlık, bir sapıklık değildir. heteroseksüel insanlar eşcinsel bebekler doğurmasın o zaman?

anlaşalım.
kendi cinsine ilgi duyan bir kaç hasta beyinlinin uydurmasıdır.

hayır arkadaş bir erkek nasıl bunu kabullenir onu anlamak güç.

adam bildiğin başka bir erkeğinkini eline alıp, bir taraflarına sokmak istiyor.

(bkz: ibneliği bilimselleştirme çabaları)
kalıplara takılmamak lazım.
Sonuçta hepimiz günahsız doğuyoruz.
Nasıl doğduğun değil, ne olduğun önemli.
tamamen yanlış olan önermedir..

eğer eşcinsellik doğuştan gelen bir durum olsaydı genetik olurdu..x yada y kromozomunda bulunan dominant yada resesif bir genin tanımlanması gerekirdi..

yani akrabalık yolu ile iletilmesi gerekirdi..

ama böyle birşey olmuyor..

ayrıca tamamen normal olduğu halde yaşamının ileri döneminde eşcinsel olan insanlar vardır..

bu da bize şunu gösteriyor:

eşcinsellik genetik falan değil sonradan edinilmiş bir davranış bozukluğu hastalığıdır..

hatta ''eşcinselliğin bir tür şizofreni olduğunu'' iddia edenler bile var..ilkel kabilelerde eşcinsellik yok denecek kadar azken, gelişmiş toplumlarda insidansının çok yüksek olması da bu kanıyı destekliyor..

anne karnında maruz kalınan toksik bir maddenin, fetus döneminde maruz kalınan bir patojenin de eşcinselliğe sebebiyet verebileceğini iddia eden çalışmalar vardır..

birçok eşcinsellerin çocukluğunda otizm benzeri belli belirsiz şikayetleri olduğu ve genel olarak tutuk ve pasif bir yapıda olmaları da ''beyni etkileyen patolojik bir durumun'' varlığını desteklemektedir..

ama tabii ''gerçek eşcinsellerden'' bahsediyorum..

birde eşcinsel olmadığı halde dikkat çekebilmek ve çıkar elde edebilmek için böyleymiş gibi davrananlar da var..bunları ayırt etmek gerekir gerçek eşcinsellerden..

yetiştirme yanlışlıkları, erkek çocuğunu kız gibi yetiştirme, annenin erkek çocukla gereğinden fazla alakadar olması, çocuklukta yaşanan cinsel tacizler gibi risk faktörlerine de ayrı bir parantez açmak lazım tabii..

(( not: şizofreni tedavisinde kullanılan antipsikotik gurubu ilaçların, eşcinsellik durumunu bariz şekilde baskıladığı ve hatta neredeyse ortadan kaldırdığı biliniyor..ancak bu tür ilaçların, diğer ağır yanetkileri sebebi ile ''eşcinselliğin tedavi edilmesi'' için kullanılmasına sıcak bakılmıyor..yanetkileri daha az olan ve daha tolare edilebilir olan ilaçlar üzerinde çalışıyor farmakologlar..))
kesinlikle öle.sonradan olunan sadece özentiliktir ve bir süre sonra normale döner.
eşcinselliği milli bir kimlik sahibi olmakla karıştıran söylem. yok canım, eşcinsellik o kadar da kötü bir şey olamaz...
doğru olan önermedir. tedavi denen şey psikolojijk yöntemlerle insanın eşcinselliğinin bastırılmasıdır. bir rica edeceğim bilip bilmeden atılıp tutulmasın. eşcinsel insanlar yeterince baskı altında yaşıyorlar, bir de bilip bilmeden heteroseksüel faşizmi ile "hastalık bu hastalık" triplerine girmeyiniz.
eşcinselliğin ailede yaşanılan sevgi dolu/sevgisiz ortamla birebir ilişkilendirilmesi saçmalıktır. ailede sevgisizliğin ve şiddetin sebep olduğu şeyler ırkçılık/ötekileştirme/şiddet yanlılığı vb hastalıklardır *
eğer eşcinsellik doğuştan olmasaydı, 4yaşında bir kız çocuğu kardeşi doğunca "oley abi oldum" diye sevinmezdi. *
ben şunu gözlemledim. benim bir arkadaşım vardı. küçükken mahallede aramızda en kavgacı, en güçlü oydu. babası vefat etti. onu annesi ve iki ablası büyüttü. ne dayı var ne amca. teyzesi var halası var. kadınların içinde büyüdü gitti. sonra yavaş yavaş erkeklerle iletişimini kesti. sonra iletişimi, ilgisi kızlara yoğunlaştı ve hareketleri de kızlar gibi olmaya başladı. konuşması bile. sonra böyle duygusal, narin, kıvırtarak yürüyen, tuhaf giyinen biri oldu. kız gibi giyinmeye başladı. şimdi ise sanırım eşcinsel. çalışmıyor, okumuyor ve annesi ile yaşıyor hala. ablası da var tabi.
bu seneler içinde gözlemlediğim olay bana eşcinselliğin çevre, aile ile alakalı olabileceği fikrini de verdi. tabi ki bu konuda çok araştırmalar, anketler, testler, deneyler yapılmıştır fakat ben kendi gözlemime dayanarak bu kanıya vardım.