bugün

Bir kuvvet etki etmediği hâlde cismin durması veya düzgün doğrusal bir hareket yapması ilkesi.
(bkz: atalet momenti)
"bir cisme etki eden net kuvvet sıfır ise, cisim o andaki durumunu korur. cisim duruyorsa durmaya devam eder, bir hızı varsa bu hızla yoluna devam eder. cisme etkiyen kuvvet sıfır ise, ivmesi de sıfır olur." diyen prensip.
otobüste sakin sakin giderken muhabbetin en can alıcı yerinde ani frenle öne fırlamamızın başlıca nedeni.
(bkz: newton yasaları)
sınav aksamına kadar öğrencilerin en temel geçer yasalarıdır.
yarın yapabileceğin işi bu gün asla yapma.
uzun süredir içinde bulunduğum ruh halinin, hangi jargonda yer aldığı hakkında emin olmadığım iki kelimelik hali. sürekli bir eylemsizlik içerisinde kısılıp kalmış ve prensiplerini buna dayandırmış sıkıntı silsilesidir. kafa en son sevgilinle görüştüğün gün yıkanır, jölelenir ve gün geçer. ikinci gün bir kat daha çekilir jöle ki gece saç yıkanmaz çünkü kirli saç ve jöle arasındaki uyum cazip gelir. bir sonraki günde saça wax, sprey, köpük ne varsa hatuncuk gidene kadar tüm deneyler yapılır,zararsız ziyansız. sonrası bütün gece suratını kafandaki kalıntılara bulaştıran yastık kılıfı, pis kokulu çoraplar ve terden küflenmiş kol saati. bankaya gidip dekont yatırmak temiz insanların görevidir; gişedeki güzel kızın denk gelmesi ile pır pır olan kalbin ikili iletişimdeyken uzatılan dekonttan daha çok ilgiçeken uzun, yamuk kesilmiş tırnakları süsleyen zirifi siyah ve eskimiş tırnak kirleri. alınan önlemler artık dekontları eiffel civarındaki garsonlar gibi avuç içinde uzatıp hafiften bel kırmak, bunları yaparkende bir tebessüm tabi.toplu taşımada cam kenarında otururken yandaki şahsiyetin dışlarıyı izlemesi, kulaklardaki reçine kıvamındaki kirin izlenebilmesi ihtimaline gebedir. en azından lisede özel kursta güzelmi güzel bayan hocamız bize ders anlatırken okuldan da sıra arkadaşım olan rezil herifin kafasından sorunun tam ortasına böcek düşmesinden daha doğaldır. tüm bunlar olurken lastiği gevşemiş boxer şortla kocaman bir frikik vermemek olmaz tabi. sevgilinizle yediğiniz elmaların artıklarının bıyıklarınıza bulaşması ve aradan geçen bir saatten sonra arsız arsız gülmeye devam etmektir. lisede insanın ağzının suyunun akmasını işte bu prensip sayesinde öğrendim. bir elim yanağımda, dirseğimi masaya koymuş kimbilir hangi sapkınlığımı debreştirmişken, dudaklarımın kenarından köşesinden nasılda aktı, nasılda anlayamadım, anladığımda tekrar hişiiyuup diye nasılda akan salyalarımı geri çektim bilmiyorum.

hepsine eylemsizlik prensibi yol açar, belki bu bilim çevrelerinde değil ama benim hayatıma; babamın, manastır rahibi kılıklı pezevenk diye adlandırdığı yaşam tarzımın getirileri.
cismin ilk durumunu koruma isteği. hareket ediyorsa (sabit hızla, ivmesiz) hareketine devam eder, duruyorsa durmaya devam eder...

ama hareket etme ve etmeme durumununda referans noktalarına göre değiştiği unutulmamalıdır.

(bkz: izafiyet teorisi)
eylemsizliği benimsemiş apolitik/dejenere kişilerin prensibi. sözlükte bir sürü mevcut. eylem yapıyor gibi görünüp, evirip çevirip, kıvırıp, milim hareket etmiyorlar...şakşakcıları da çok. statik ....ler!
Allah akıl fikir vermiş elbette insan eylemsiz değildir. ama öğrenilmiş çaresizlik eylemsizliği tetikler.
itici güç olmadan, tek adım atamayanları akla getiren prensip.
statics sınavından sonra bu lanet şeyi yanlış yapmam dolayısıyla "ataletin bu mu dünya?" (bkz: sınav sonrası sendromu) gibi iğrenç bi laf etmeme neden olan ilke.
"bir cisme etki eden net kuvvet sıfır ise, cisim o andaki durumunu korur. cisim duruyorsa durmaya devam eder, bir hızı varsa bu hızla yoluna devam eder. cisme etkiyen kuvvet sıfır ise, ivmesi de sıfır olur."

bunu insanlar üzerinde de kabul edebiliriz. ama sadece madde oluşuyla değil.

mesela, hoşlanmadığınız bir durumdasınız ama kurtulmak için hiçbir şey yapmıyorsanız, tamamdır, eylemsizlik prensibine uyuyorsunuz.
cisimlerin, nesnelerin tembellik momentidir aslında.

ve trafik kazalarında emniyet kemeri takılmadığı zaman camdan uçulan ölümlerin ana sebebidir.

şöyle ki;
bütün cisimler, nesneler, varlıklar tembeldir. yani duruyorsa durmak ister, belirli bir hızla gidiyorsa da o hızda gitmek ister. yani durumunun değişmesi istemez.

arabada 100 km/saat ile gdiyorsunuz, ve evet, bütün vücudunuz 100 km/saat ile sürekli gitmek ister. eğer araba bir engele çarparsa aman yahu o çarpsın ben gitmek istiyorum diyip 100 km/saat ile gitmeye devam edersiniz, en azından bunu istersiniz araba durmuş olsa bile, tabii bu durumuda emniyet kemeriniz yoksa uçmalardan uçma beğenin.
geçersiz olsa, mantıksızlığıñ daniskasını gösterecek ilkedir.

öncelikle eylemsizlik ilkesi, "duruyorsa durmaya, sabit hızdaysa sabit hızda gitmeye devam eder" falan değildir. Bu olsa olsa ilkeniñ soñucudur.

eylemsizlik ilkesi, en temel olarak, herhangi bir neden yoksa cisimlerin eylemsiz kalacaklarını söyler. eylemsizlik ise, cismiñ konumunu ne kadar koruduğudur.

hemen zihinlere düşecek olan "madem öyle, cisim neden eylemsiz kalsın ki?" sorusu yanlış bir sorudur. doğru yanıt alabilmek için doğru soruyu sormak gerekir. doğru soru, "neden eylemsizliğini bozsun ki?" şeklindedir! gerçekten de cisim durup dururken eylemsizliğini bozmayacaktır. çünkü hareketini değiştirmesi için bir nedeni olması gerekir!

yiñe de kuantum alañ kuramınıñ ortaya atılması ve bugün artık kütleçekim dışındaki étkileşimler için standard model hâline gelmesi sâyesinde éylemsizlik ilkesini artık daha iyi añlıyor olduk. buna göre eylemsizlik ilkesi, özünde bir soñuçtur, temel değil.

gerçekte parçacıklar her türlü saçma sapan hareketi nedensiz olarak yapar! bir bakıma tüm olası hareketleri yapabilir. hiçbir kısıtlama yoktur. konumunu koruması, hızını koruması vs. bunlarıñ hiçbiri bir parçacık için geçerli değildir. ancak tüm olası hareketleriñ tümünü birden "yaşar"! bunu biraz açayım.

A noktasından B noktasına gitmiş bir parçacığı ele alalım. yani, parçacığı bu noktalarda ölçtük, arada nasıl gittiğini ölçmedik. işte bu parçacık, aradaki tüm olası yolları, tüm olası şekillerde kat etmiş gibi davranır. ancak bu yol olasılıkları tıpkı vektörleriñ toplanması gibi birbirleriyle toplanırlar ve ortaya "birleşke bir yol" çıkar.

işte bu birleşke yolu gerçekten gitmiş olur!

eğer bu olası yollar birbirleriyle simetrikse, yani parçacığı kısıtlayacak engelleyecek, bazı olası yolları ortadan kaldıracak başka unsurlar yokas, parçacığıñ olası yollar toplamından çıkacak bu birleşke, a noktasından b noktasına düz bir çizgi oluvérir.

işte eylemsizlik ilkesi, bu yüzden kuantum alan kuramının temeli değil, sonucudur.