bugün

insanın ne olduğunu ve nereden ortaya çıktığını öğrenmeyi amaçlayan ve öğretmeyi amaçlatan soru. *
Ya da maymunlar evrimleşip insan olduysa maymun denilen hayvan niye hala var?
insan insandır. maymunuz demez, maymundan geldik de demez. a be bilgi fukarası. Hominidae ailesinden gelmiştir. bildin mi?
ben her şeyi götümle anlamaya çalışıyorum diyen adamın sorusudur.
Aklıma hep baha tevfik gelir, ne de olsa "insan maymundan azmıştır"
sen büyük bir insansı maymun olabilirsin ama sonuç olarak yine bu sonuca varılıyor maymun olduğunu savunuyor ve bunu bir teoriyle destekliyorsun. adı üstünde (bkz: teori). çok uzun zamandır bu bir teoridir. öyle de kalacağı barizdir. ekremlan
+ abi evrim teorisi maymunuz diyorsa insan nedir?

- karşıt teoriler insanız diyorsa maymun kimdir?

+ nasıl abi?? anlamadım? ?

- beni mi teoriyi mi?

+ seni abi.

- sahi ben kimim??
o değil de, bazılarınız göt kılıyız diyor.

insan maymunlar cehenneminden kaçmıştır.
insan, maymunun gelişmiş halidir. Geliştiği için bu türün ismi insan olmuştur.
Madem Adem toprakdan geldi şimdiki topraklar neden Adem değil ?

Pardon bir yanlışlık oldu galiba.
insan "biyolojik bir tür olarak", bak bir daha tekrarlıyorum: "biyolojik" olarak, en kaba tabiriyle primattır. ama böyle teknik sınıflandırmalar herkesi açmadığı için maymun demekte bir sakınca yoktur, nihayetinde dna ortada, vücudun organ dağılımı ortada, ismini ne koyduğunun pek önemi yok; mesela gavur insanın dahil olduğu gruba halk tabiriyle "great apes" der, hani şu şempanzelerin, gorillerin ve orangutanların dahil olduğu grup. ağaçlarda daldan dala sıçrayan kedi köpek büyüklüğündeki kuyruklu maymunlar da akrabadır, ancak bir şempanzeyle kıyaslandığında çok daha uzaktan bir akraba. "maymun" lafından rahatsız olanlar isterse "great ape" tabirini türkçe'ye çevirsin. nihayetinde demek istenen şu: tofaş da arabadır ferrari de, aralarında dağlar kadar fark vardır, ama içlerinden biri vapur ya da tren değildir, en genel tanımda her ikisi de arabadır. maymun lafının esprisi bu.

gelgelelim "insan" sadece biyolojik hayvanı anlatmak için kullanılan bir tabir değildir. insanın biyoloji ötesinde işler yapmasını sağlayan başka ve diğer hayvanların hiçbirisinde mevcut olmayan özellikleri vardır; malum devletler kuruyoruz, para kullanıyor, müzik dinliyor, uzaya cisimler gönderiyoruz. elbette insanın bu ve benzeri milyonlarca özelliklere bakınca "bunun neresi maymun" diye bir itiraz oluşuyor. bu nedenle israrla "biyolojik" "biyolojik" diye yırtınıyoruz. insan tek katlı bir kulübe olarak başladığı maymunluk macerasını beşyüz katlı gökdelene dönüştürdü, binlerce yıl içinde. her gelen nesil insanlığın üzerine birşeyler ekledi, sonraki nesillere sözlü, uygulamalı ve son üç-dört bin yıldır yazılı olarak iletti. ama insan bu bilgileri doğadan getirmedi, kendisi yapay olarak var etti. denedi, yanıldı, kayıplar verdi, kafa patlattı, birbirini katletti, birbirine destek oldu, ve kendisini o ilk çıktığı noktadan çok farklı bir noktaya getirdi. yine de tam olarak doğal geçmişinden ve fiziki bağımlılıklarından yırtmadığı için hala maymunluklar yapmaktadır. yine de aşırı suni bir yapıya dönüştüğü için yaptığı maymunluklar herhangibir insan olmayan maymunun yaratabileceğinden daha büyük gürültü koparmaktadır.

bu arada biyolojik kısmına bir not düşmek gerek: nasıl tek katlı bir kulübeyi beşyüz katlı bir gökdelene dönüştürmek için binanın temelinde bir takım değişiklikler yapmak zaruri ise, insan genetiği de ister istemez diğer maymunlarda ve hatta diğer beyin sahibi hayvanlarda olmayan bir takım fizyolojik değişikliklere uğradı. hani tüylerin incelmesi, iki ayak üstünde yürümek bir yana, "insan nedir" sorusuna esas yanıt veren "akıl" ya da beyin hadisesi en radikal değişikliği tecrübe etti ve etmeye devam ediyor. mesela beynin hafıza kartını, lobunu ya da işlevini (nasıl tarif ederseniz edin artık) oluşturacak altyapı için bir dna kodu var, bütün beyin sahibi yaratıklarda aynı kod mevcut. gelgelelim insanda bu koddan dört tane kopya var. ancak tekrarlamakta fayda var; bu biyolojik değişikliği doğa durup dururken "seni seçtim pikaçu" diye insana vermedi, ya da bir masal kahramanı "seni diğer yaratıklardan farklı yarattım" diye gökten zembille indirmedi. bu biyolojik fark insanın kendi eseridir, binlerce yıldır yaptıkları ettikleri neticesi dna'yı zorlamasıyla, dna'ya adeta yapay çevresel şartlar yaratarak doğal seyrinden farklı bir evrilmeye mecbur bırakmasıyla oluştu, ve gelişmeye de devam ediyor. nihayetinde her yeni insan nesli bir sonraki için yeni ve daha karmaşık görevler, aletler ve sorunlar yaratıyor.

insan özetle doğanın verdiğinin ötesine çıkabilmişliği oranında kendi eseridir, çıkamadığı oranda doğaya gömülüdür.

(bkz: insanı insan yapan insandır)