bugün

kadın; yatak odasında.
erkek ise; salonda, oturma odasında, misafir odasında, çocuk odasında, balkonda, terasta vs. kafası nereye eserse orda yatması olayıdır. ( serin oluyo diye mutfakta yatanı bile duydum ) anlaşılamaz bi olaydır. sevgiliyken sabahlara kadar koyun koyuna yatan bu çiftler, gün ışıyana kadar öpüşen bu çiftler neden evlenince yataklarını ayırır bilinmez. uykuları bölünüyo diye mi? sıkılıyolar diye mi? çok osuruyor, kaşınıyor, horluyor, sayıklıyor, dişlerini gacırtatıyor falan diye mi? tabi bekar için konuşmak kolay, bilemeyiz ama şu bir gerçek ki sevgileye muhakkak her gün dokunmak gerek, onun tenini hissetmek, ondan soğumamak gerek. sevişmekten sevişmeye beraber yatılıyorsa, o evlilik pek sağlıklı olmaz. bu bilimsel olarak kanıtlanmış bi gerçektir. araştırmalar kesinlikle yataklarınızı ayırmayın der.

- nalan hadi gel oynaşalım.
+ 1 ay önce ben gelmiştim, şimdi sıra sen de, sen gel.
- gel koridor da buluşalım.
+ of ya, çok inatsın naci.

olmaz. çok saçma. zira sevişmek zamanla görev haline gelir. oysa aynı yatak da yatılsa, o ayaklar, o el, o ten birbirine deyse belki curlop diye sevişme başlayabilir.

özetle; ten ayrı kalınca, yani yataklar ayrı olunca insan birbirini özler. ilk başlarda çok deli sevişmeler olabilir, bu doğru.. ama zaman geçtikçe, araya yıllar girdikçe eşler birbirinden kopar.

- nalannn
+ başım ağrıyo naci,
- su isticektim zate

sonuç; hüsrandır. aynı evde iki yabancı.
kadının menapoza erkeğinde antropoza girmesi ile kendini gösteren durumdur. yaşlılık belirtisidir... elbetteki bu ilk akla gelendir eşler arasında tartışma, soğukluk yaşandığı zaman da ayrı yatabiliyorlar.
genellikle evliliğin cicim aylarında değil de yaşlılığa girildiği zamanlar başlayan, erkeğin artık bu evliliği kaldıramadığı , kadınında zaten canının istemediği zamanlara denk gelir bu yatak ayırma işlemleri.

-hanım kalk suyu ısıt, olursa olur; olmazsa çay demleriz.
Genelde bebek sahibi olduktan sonra başlayan durumdur. Çocuğun gece uyanmaları yarın sabah erkenden işe gitmesi gereken babayı rahatsız etmesin diye anne tarafından iyi niyetle teklif edilmesi ile başlayıp daha sonra anne ve bebeğin (hatta daha sonra çocuğun) aynı yatakta uyumaya bağlanması ile kemikleşen problemdir. Sıklıkla doğum izninden sonra işe başlayan annenin uyuma ihtiyacı şartlarının baba ile eşitlenmesi ile çözülmesi gerekir. Bebeğin ya da çocuğun kendi karakteri gibi kendi odasının da olduğunu idrak etmesi gelişimi için iyi olur.
tez zamanda ayrılık getirir.
kötü bir huydur. islam inancında bu kınanan bir durumdur. mecburi bir durum yoksa karı koca beraber yatar, muhabbet artar.
Kimisi evlendikten sonra niye ayri yatayim arkadas ? Diyebilir. Ayrica yine ayni sahis ne kadar kavga edilse de yataga girildikten sonra barisilir tezinide savunabilir.bu arkadas cok evli gibi konusmus ama aslinda evli degil. Peki evli olmadigi halde bu soylemlerde bulunmasi onun hangi ruh halinde oldugunu ve gelecege bakis acisini anlamamiz adina bize onemli argumanlar verebilir. Tesekkurler arkadas.
Bazen ihtiyaç olabilir. Sonuçta sıkılıyorlardır hep aynı yatakta yatmaktan. Ortam değişikliği önemli tabi.
caiz değildir. münafıklıktır.
ne olursa olsun yapılmamalıdır. kavga edebilirler ama barışılacak yegane yer olan yatak odasında yatmak yerine, ayrı yatmak mevzunun uzamasına sebep olur.
bir iki günlüğüne akılcı olabilecek zımbırtı.
sevgili iken haram olanın daha cazip, nefse hoş gelme durumudur. evlilikle nikahla beraber şeytan dürtmüyor haliyle. dürterse yol helale gidiyor çünkü. iyi günler.
ayrı yastıklarda kocarlar.
boşanmış olmalarına rağmen çocukları için beraber yaşamalarından dolayıdır.

her gün kesin kavga ederler zaten.
adam tv karşısında uyuyup kalınca, kadın odasına gidip g.tünü devirip yatmak yerine kocasını kucaklayıp odaya götürseydi bunların hiçbiri olmazdı.
fazla sürmeyecek olan durumdur.
büyük kavgalar sonucu oluşan durumdur.
tamam hemen abartmayalım ve abanmayalım. direk boşanma habercisi falan değil. lakin az biraz sevimsiz ve sanki minimal sorunların göstergesi...
bazen yoğun kızgınlıktan doğar fakat kendince bir fenomene içkindir. ve sevimsiz bazı olguları muştulamaktadır ilişkiye binaen.
bazısı da her şeyi ayıracaksın ama yatak ayrılmaz der evliliklere dair. bunu sahiplenir yoğun tarafından, içselleştirir falan. elbet öyle kati bir kural yoktur da sevimsizlikte bir yerlerde kol gezmektedir ki asıl sorun odur bence.
hatun, arkadaşına anlatır:
-ooooo, biz yatakları ayıralı üç ay oldu.
+oha bee o kadar da değil. alttan almak lazım özlem vs. yok mu ya?
-iyi oldu iyi rahat rahat abanıyorum yatağa.
+pes valla. ben yapamam.
+siz yemeği de beraber yemiyorsunuzdur.
-yok bulaşık bırakıyoruz arkaya. söve söve yıkanıyo yani.
+ooo ohooo... benim hasan'ın kıymetini bileyim ben:)

genelde bu tip fikir teatileri alır yürür. ne demişti o bazısı, kulak verelim: her şey ayrılır da evliliklerde yatak ayrılmaz! * *
yatak parasına yazıktır.

kadın ne istiyorsa yapın yatak parasından kurtulun amk.
benim gibi bir kişi iseniz öyle bir durum istemesem de gündeme gelecektir. geceleri yatakta karate ve kung fu yaptığım söylenmektedir. ehueehehue
manuel takılmayı özleyen evlilerin ara sıra yaptıkları eylem. *
eşlerden biri sabaha kadar gürül gürül horluyorsa olması elzemdir. yoksa uykusuzluktan çıldırma noktasına gelmek gerginliğe ve kavgaya sebep olabilir.
eşlerin arası açık olduğunda normal olmayan fakat sıklıkla uygulanan yöntemlerdendir, ilerleyen zamanlarda aynı yatakta yatmak zor gelmeye başlar, problem oldukça büyümüştür.
ilişkiye heyecan katmanın zamanı geldiğini gösteren bi durumdur.
kim ne anlatırsa anlatsın çoğu kimse tarafından evlilik içi tekdüzelik/ monotonluk olarak görülen mevzu.
hemen işler boka sarmış serbest çağrışımı kendiliğinden geliveriyor yani. önlemek zor.