bugün

akp'ye oy verenleri yerin dibine sokmuş beyanattır. arkadaş adam resmen benim köpeğimsiniz diyor. istersem sizi dışarı salarım istemezsem evinizde oturursunuz diyor. vay amk nası bi mide var la sizde.
Maklubeye katılan etin miktarını merak ettiren beyandır.
%50lilik kesimi gaza getirmek için kullanılan söylem.
tayyip Öcalan sözüdür.

halkı birbirine kırdırma sözüdür. kin ve nefrete sevktir. bedeli ağır olacak sözlerdir.
bir başbakan cümlesi. lakin dökülmesin o arkadaşlar namaz vakitlerini kaçırırlar mazallah.
birlik mesajı vermek yerine böyle konuşuyor diyorsun yaptığın şey birlik olup ortalığı karıştırmak amk. biraz tutarlı olun. yaptığınız şeylere bakın.
Yüzde elliyi evde tutabiliyorsan boş ver zaten onlardan bi bok olmaz recebim.
Sayıca diğer yüzde ellinin neredeyse yarısı kadardır zira buradaki kadınlar pek fazla evden çıkabilecek iradi özgürlüğe, herhangi bir savunacak ideolojiye, yüzde ellinin tamamı da organize olabilecek işlevli bir zekaya ve kültüre sahip değildir.
an itibariyle toplanıp, meydana akın etmeye başlayan topluluktur.

http://inciswf.com/kynsrl.swf
Gezi parkının yıkımına engel olmaya çalışan onca fikri chp seçmeniymiş gibi lanse ederek, oy verecek adam bulamadığından akp'ye oy veren (seçmeninin neredeyse yarısı olduğunu düşünmekteyim) kesimi kaybetmemek için tayyip'in çırpınışlarından biridir.

Bir zeki sen misin be tayyip, on binler salak, bir sen akıllı ? Bal gibi de biliyorsun, o yürüyüşlerde seçim zamanı sana oy verenlerin de olduğunu. Kendi ipini kendin çektin..
büyülü yada öyle bişe olduklarından oraya çıkıp polisle karşı karşıya gelip o biber gazını yemeye cesaret dahi edemeyecek akp yandaşı yüzde 50.
bu adam güçlü adam bu adamın söylemleri ve etkiliyeci konuşma tarzı kimsede yok belkide bundan kazanıyor iki kelamıyla gerçekten dışarıya çıkıcak eylem yapıcak çok cahil insan var şu olayların üzerine biraz daha yavaş gidilmesi sakin aklı selim davranılması gerekiyor bu böyle gitmez.
yerine göre çoğunluğun ne kadar da faşistleşebildiğini, marjinalleşebildiğini gösteren talihsiz beyan. bir de bunu söyleyen kişinin başbakan olması daha da utanç verici tabi. artık şurası iyice belli oldu ki başbakan dikte edebileceği bir toplum yaratmaya çalışıyor.

taksimde eylem yapan direnişçiler ilk günler itibariyle hiç de öyle marjinal gruplar falan değillerdi. normal, sıradan vatandaşlardı. başbakanın dediğim dedik, çaldığım düdük tavırlarına tepki gösteren insanlar... başbakanın rant için ülkenin en güzel yerlerini peşkeş çekmesine itiraz eden insanlar... kim diyebilir ki bu insanlar haksızdır diye? abdullah gül bile diyemedi: http://www.ensonhaber.com...ciklamasi-2013-06-03.html o dahi kabul etti bu durumu.

şimdi o halde senin "evlerinde zor tuttuğun yüzde 50" kimler? oraya avm dikecek olanların köpekleri mi? istediğimizi yaparız, siz karışamazsınız diyen başbakanın köpekleri mi? kim ulan bu yüzde elli? taksim gibi bir yerin peşkeş çekilmesine karşı çıkan insanlarla sokaklarda kavga etmek isteyen kim? haksızlığa arka çıkmak isteyen bu yüzde elli kim? var mı ulan böyle bir şey?

şimdiye kadar hiç bir eyleme katılmadım. kolay kolay katılmam da. çünkü bu tarz eylemler, eninde sonunda bambaşka yerlere varır. kolaylıkla provoke edilir, kolayca çığırından çıkartılır. ben böyle bir şeyin parçası olmak istemem. ama gezi parkı direnişi, en azından başlangıcında, çok farklı bir hareketti. türbanlısı, sağcısı, solcusu; her cinsten, her fikirden insanlar vardı orada. bu insanlar devrim istemedi, bu insanlar kelle istemedi, kan istemedi. bu insanlar hükümetin kendisine çeki düzen vermesini istediler. hükümete bir kez daha "bu millet senden de, hükümetinden de büyüktür" demek istediler. tıpkı abdullah gülün dediği gibi; "DEMOKRASi SADECE SEÇiM DEĞiLDiR" demek istediler. orada bulunan arkadaşlarımdan, akrabalarımdan biliyorum bunları.

ama ana akım medya nedense duvarlardaki "tek yol devrim" yazılarına çevirdiler objektiflerini. polisin meşru olmayan müdahalelerine gözlerini kapattılar. halkın buradaki insanlardan haberinin olmamasını istediler. kendi vergisiyle maaşını ödediği polislerin, nasıl da başbakanın şahsi koruması gibi davrandığını görmemesini istediler. başardılar da. izin için geldiğim memleketimde insanlar; "hepsi gomünis bunnarın, asacaan bunnarı taksimde" demesiyle titreyip kendime geldim resmen. benim arkadaşlarım oradaydı daha dün. akrabalarım oradaydı. içlerinde sağcısı da var, solcusu da var. hepsinin ortak noktası; insan olması. haksızlığa karşı çıkması. abdullah gül de mi komünist ulan? hem haklı olduktan sonra komünist olsa, anarşist olsa neye yarar? islam dini değil mi bize haksızlığa karşı sessiz kalmamayı öğütleyen?

evlerinde zor duran yüzde elliye sesleniyorum. hayatınızda bir kez olsun akıllı davranın. bir kez olsun gösteriş için değil, gerçek anlamda müslüman olun. mazlumun kanı yerde kalmaz, bunu bilin. siz ellerinizde sopalarla, elinde portakal gazı, biber gazı bulunan bir kişiye yüzlerce kişi dalıp acımasızca döven polise destek olursanız; elbette onun hesabını da bir gün verirsiniz. bunu en iyi sizin bilmeniz lazım. o yüzden size naçizane tavsiyem, şimdiye kadar bir kez olsun dışarısına çıkıp da memlekette neler dönüyor diye bakmadığınız o evlerinizden, şimdi de çıkmamanızdır. küçük dağları ben yarattım, büyükleri de babamdan kalma diyecek kadar kibirlenen post modern firavunların köpeği olmamanızdır.
kendisini destekleyenlere resmen köpek muamelesi yapmış bir adamın beyanı. şu an muhtemelen zincirlerini koparmaya çalışıyorlardır.
Başbakanın değil Fethullah Gülen in evinde tuttuğu kesimdir.Kendisi tarafsızlığını bildirerek kendi cemaatini olaylardan soyutlamış ve insancıl olanı yapmıştır.Şu an çevremde ki dindar kesimde tek bir destekçisi yok padişah kendi kendini yok etmek üzere...Malesef elinde tek kalan tophane serseri grubu ve diğer polis arkası serseri grubu.Ama çapulcu olan direnişçiler.

Bu yazdıklarım yanlış anlaşılmasın ben bahsettiğim kişinin ne destekçisi nede düşmanıyım.
Olayların durması tamamen Erdoğan'ın elinde ilk günlerde tamam yıkmayacağız deseydi ne olaylar bu boyuta gelirdi ne de bu kadar zarar olurdu. bu mesele ağaç meselesi değil, tamamen demokratik temsil hakkı meselesidir. başbakan daha bir lafıma bakan %50 var dedikçe bu ülkede olayların durmasını bırak iç savaş çıkar ama henüz geç değil bence.
tutmasa iç savaş çıkacakmış haberimiz yok. biz en azından kimsenin emriyle oturup kalkmıyoruz içimiz rahat!
diyen başbakan rte, değil ülkeyi düşünmek, insanları daha da kışkırtmaya çalışıyor. bu ne tehdittir nasıl bir laftır. türk halkını ne yaparsan yap korkutamazsın. biz atatürkümüzün izinden giden doğru yolda yürüyen aklı başında kişilikleriz.
-tutmayın salın küçük enişteyi.
tayyip bey'in ne kadar köşeye sıkıştığının ve buna rağmen de hala memlekette olan biteni anlayamadığının göstergesi olan beyanatıdır.

aslında can atıyor o %50(!)'nin sokağa dökülmesi için zat-ı muhterem. mesajı o. ama yine zannediyor ki o yüzde 50(!)'nin hepsi de onun her fikrine ve icraatine koşulsuz destek verecek. o yüzde 50(!)'nin içerisinde yalanlarıyla kandırdığı milyonlarca insan da uyanıyor haberi yok.

ayrıca şunu da bilmeli ki ona oy verenlerin bir kısmı için demokrasi sadece sandıktır. ama bizler için demokrasi sadece sandık demek değildir.
ev mi? Çayırlarda otluyor olmasın onlar. (bkz: koyunlar)
mahalle kabadayısı söylemi. o % 50 nin hatırı sayılır bir kısmının verdiğin makarnadan beyni uyuşmuş çıkamazlar, bir kısmı uyandı artık senin emrinle çıkmazlar. Senin ıslığınla çıkacaklar da haber versinler onları evlerinden alacaklar bulunur.
(bkz: iç savaş)
ayranı fazla kaçmış boşbakan söylemi. asıl provakatör kendisidir.
milletin merak ettiği %50 dir. bir çıksalar meydana da, görsek kimmiş bu %50, 10 yıldır merak ediyoruz.