evdeki saksıya canım sana da su getireyim mi demek

(bkz: işsizliğin psikolojik ve sosyolojik etkileri)

edit: saksıyla konuşan arkadaş başlığı üzerime bırakmış.

çiçeklerle konuşmanın her zaman çiçeğe faydası olduğu söylenir. buraya kadar normal...ama hemen ardından;

ne zahmeti bir tanem, lafı mı olur diye diyaloğa devam ediyorsa, geçmiş olsun dileklerimizi en içten yollayabiliriz.

kendini aşırı yalnız hissediyor olabilir.

(bkz: yalnızlık belirtileri)

(bkz: forever alone)

saksının olası cevabı evet canım bi kaçta gübre at olur heralde.

saksının cevabı doğuş'un yaptığını yapma da... olur heralde.

(bkz: yalnızlık)

yok bana çay koy diye cevap alınırsa ne olur diye düşünmeden edemiyorum.

yok hayatım, ben toprağın sıcaklığına göre kendi suyumu kendim ayarlıyorum diyeni bile vardır. hem de nerde? meclisin ta içinde. gerektiği kadar suyunu alır, fazlasına dokunmaz. böyle bir saksıdır bu. candır, bir tanedir. bir türlü kendi maaşını yeterli bulamayan vekillere de örnek olması en içten dileğimizdir. *
http://www.zaman.com.tr/h...-adet-akilli-saksi-alindi

http://www.haber365.com/H...lise_Akilli_Saksi_Alindi/

yalnızlığın cümlesidir.

özene bezene yetiştirdiğiniz, iki karış uzağınızda olsa bile yürek çarpıntısı hissettiğiniz çocuklarınız artık sizden çok uzaktadır. kimi aile kurmuştur, kimi üniversitede parasız ama "harçlı" eğitimini almaktadır. hatta yılları beraber ufaladığınız eşiniz de artık meçhul alemlerin nüfusuna kayıtlıdır. "torunlarım var bana yeter" dersiniz; fakat onlar beden olarak size yakın olsa bile kafa olarak çok uzaktadırlar. bayramdan bayrama çocukların, torunların seni ziyarete gelir. yılların, ayların biriktirdiği hasret suyunu bir yudumda içerler ve görevlerini yerine getirmenin mutluluğuyla mutlu mesut yanınızdan ayrılırlar. anneyi, babaanneyi ziyaret artık onlar için samimiyetten çıkmış bir görevdir.

oturursun köşene artık kemikleri bile toprak olmuş anneni babanı düşünürsün. yalnızlığın verdiği gerçekle artık onlar da evin içindedir. 70'lik vücudun onların hayali yanında 8 yaşına döner bir anda. hüzünlü bir gülümseme takılır dudağının kenarına. sonra kalkar veciha babaanne yerinden, eline bir sürahi su alır. yalnızlığı damla damla akıtır çiçek köklerine. sonra sürahi biter. hemen karşıdaki diğer vefalı çiçeğe döner: "canım sana da su getireyim mi?"

manyadığınıza işarettir.