öğrencilerin ayağının alıştığı yerlerle zamanla muhabbeti koyulaştırması sonucu oluşan zevkli durum.
cok ise yarayan durumdur,paranız olmadıgında istediginiz seyi alıp ''amet abi sonra bırakırım''deyip cıkıp gidebilirsiniz.hatta paranız olmadıgında borc bile alabilirsiniz.
küçük yerlerde kendiliğinden olur. bir çaba gerekmez. eğer marketse bir şey almayacak olsan bile ıvır zıvır bahanelerle (asıl amaç sohbettir) gidersin. oturur bir de çay içersin.
bir başka esnafın yaptığı eylemdir.dükkan önü tavla partileri ile kankalık müessesesi pekiştirilir.
(bkz: her eve lazım)
bir çeşir sosyalleşmedir. kesinlikle yapılması lazımdır. çok sağlam dostluklar ve ilişkiler kurulabilir.
müjde ar - bakkal - orhan gencebay üçlemesini akla getiren durumdur..
kesinlikle ilgili esnafın dezavantajıdır.
kuvvetle muhtemel her mahallede yada her esnafin cevresinde olusan iliskidir. gerek yoldan gecerken selam almasiyla, ayni sekilde her dukkana selam vermesiyle, kenarda tala oynayan iki kisa boylu biraz kel, biraz sisman, tombik amcalara takilmasiyla meshurdur. ozellikle sehi disindan gelen misafirleriyle takilirken en buyuk ovgu unsurudur. bi rahatlik bi hava bi karizma coker esnafla kanka olan yigit kisinin ustune. kuruyemiscide tezgahin arkasina girip bir avuc kuruyemis alip, "misafirine kafana gore takil lan alsana olum" tarzinda kendini yucelten, esnafi gömerten, misafir arkadasa ise "yok olm valla iyiyim boyle yiyesim yok" dedirtip utanctan konusamaz hale getiren kisidir, ya da kuruyemisciden cikip yan dukkan olan berberde saca iki beles jole surup tarayandir. mahallede o dolasirken mahallenin semalarinda, bilal agabeyy cay varmi yiaaa tarzinda cumleler duymak esnafla kanka olan yigidimizle ayni havayi solumaktir
kazan kazan eylemidir evet.
yenilen kazığı dost kazığı sınıfa sokar.