bugün

Sanırım her sözlük için doğru önermedir. Bunu ikinci sıra ile dini tartışmalar takip eder. insanların siyasi görüşleri, ideolojileri ile kendilerine kimlik bulduklarını veya aradıklarını, kişiliklerini bu sınıflandırmalar ile etiketlerini ortaya koyar. Bu sınıflandırmalar davranış ve ön yargı işini kolaylaştırır, dünyaya bakan gözümüze daha umut verici ışıklar yansıtırken çoğu insanı aptal veya yanlış olarak kolayca nitelendirebiliriz böylece. Kendimize gelince de erdem basamaklarında hangi yükseklikte olabildiğimiz, ilahi felsefeden ne koparabildiğimizden önce bu ideolojik sınıflandırmalar ile kendimize yük ediniriz. Üstümüze, bu dünyadan bulup buluşturduğumuz sıfatlar bizim değildir, biz de değiliz, böylesine köle gibi bağlılık ve gerçek, öz benliğin bunlarla beraber dolandığını sanmak, bir yanılgıdır kanımca. Ha bu demek değil ki ideolojilerimiz, siyasi görüşlerimiz olmasın. Benim de var elbette siyasi görüşüm ancak bu derecede körü körüne, ölümüne, başka hiçbir öz kimlik yokmuşçasına avel gibi bağlılığı doğru bulmuyorum biraderlerim.

Hacı Bektaş Hocamız bu konuda hakkında demiş ki biraderlerim:

Hararet nardadır sacda değildir,
Keramet baştadır tacda değildir,
Her ne arar isen kendinde ara,
Kudüs'te Mekke'de Hac'da değildir.
Ben türk değilim ama

Ne mutlu türküm diyene.

Pis kürtler.

Böyle.

Bu içeriği korursanız uluülkü ocağında topten olursunuz.