bugün

Bergman'ın 1957 yılında sinemaya kazandırdığı, ölümle şövalyenin satranç oynayarak bilgi ve inanç sorunsalına çarpıcı diyaloglarla göndermeler yaptıkları the seventh seal, yani incilde geçen pasajlardan yola çıkarak adlandırılan yedinci mühür. En iyi film mi bilmiyorum kişiye göre değişir ama bence hem konu hem karakter hem de içerik olarak benzersiz bir baş yapıt. Dünyanın en iyi ölüm temalı, dramatik, agnostik, alegorik, şiirsel orta çağ malzemesiyle yoğrulmuş filmi bu olsa gerek. Çoğu insan ne ölümü düşünür ne de hiçliği. Yönetmen, ölüm temasını O kadar geniş bir yelpazede düşünüp somutlaştırmış, öylesine çarpıcı diyaloglarla zenginleştirmiş ki insan hayran oluyor. Üzerine uzun uzun düşünüyorsun şövalye antonius block bilinciyle. cevaplar arıyorsun beyninin içini kemiren sorulara, karanlıkta hiç gelmeyen birini beklemek gibi. Döneminin çok ötesinde bir film, hatta daha fazlası.

Şövalye: Ölüm, bu sabah beni ziyaret etti. Beraber satranç oynadık. Bu erteleme, beni yaşamsal bir iş yapmama neden oldu.

Ölüm: Ne işi?

Şövalye: Hayatım, anlamsız bir araştırma içinde geçti. Sitem ve kin olmadan söylüyorum bunları. Biliyorum, hepsi için aynı ama ben, bu ertelememi çok önemli bir iş için kullanmak istiyorum.

Ölüm: Sen şimdi Ölüm’le satranç oynadın yani?

Şövalye: Çok yetenekli bir taktikçi ama daha bir parça bile kaybetmedim.

Ölüm: Nasıl Ölüm’le başa çıkabilirsin ki?

Şövalye: Fil ve at kombinasyonu sayesinde kanatlarını çökerteceğim.

Ölüm: Bunu hatırlamalıyım.

Şövalye: Hain! Kandırdın beni! Ama bir yol bulacağım.

Ölüm: Oyunumuza handa devam edebiliriz.

Şövalye: Bu benim elim ve kıpırdatabilirim sanırım. Kan damarlarıma basınç yapıyor. Güneş hâlâ dorukta ve ben Antonius Block, Ölüm’le satranç oynuyorum!

imla.
Diriliş-The Revenant
Neredeyse ölü denilebilecek halde olan bir babanin oğlunun intikamını almak için hayata geri dönmesi.
Temasi ölümmü emin değilim ama güzel