en güzel hiddink fıkraları

hiddink'e bir gün sormuşlar:
+ guus hoca, guus hoca, almanya'ya niye yenildik?
- bizden güçlü olduğu için!
demiş. birkaç gün sonra yine sormuşlar:
+ guus hoca, guus hoca, azerbaycan'a niye yenildik?
- bizden güçsüz olduğu için!
demiş. soranlar bu işe şaşırmış:
+ a hoca bu nasıl iştir, insan kendinden güçsüze yenilir mi?
- kendinden güçlüye mutlaka yenilmesi gerektiğine inanıyorsun da buna niye inanmıyorsun?

hiç a.q..

güney kore maçından sonra guus hocaya sormuşlar:

+ guus hoca, guus hoca, bir hazırlık maçı bu kadar mı ruhsuz olur? neyin hazırlığı bu? allah gecinden vere, öbür tarafa doğru mu hazırlanıyoruz ne?
- eee, parayı veren düdüğü çalar!
demiş. şaşırmışlar:
+ ne alaka hoca, bu laf buraya gitti mi hiç?
guus hoca hiç istifini bozmamış:
- lan mal herifler. bi dünya para ödüyorsunuz bana, gıkınızı bile çıkarmıyorsunuz da, ağzınıza düdüğü verince mi sesiniz çıkıyor?

hiç a.q.

Barçanın süper bir futbol oynadığını gören Hiddink hemen ilk uçakla ispanyaya taktik almaya gider.Hiddink,Guardiola'ya:

"ya hocam siz nasıl gelene gidene 5 atıyorsunuz , özel bir yöntem mi kullanıyosunuz" der. Bunun üzerine Guardiola:
"Yo hayır.Ben sadece futbolcularıma zeka testi uyguluyorum.Bakın" der ve Puyol'u yanına çağırır: "Puyol oğlum senin ananın babanın çocuğu ama kardeşin değil, kim bu?" der.
Puyol da "Benim, hocam" der.
Hiddink de aynı şeyi kendi futbolcularında uygalamaya karar verir ve Istanbula geri dönüp nihatı yanına çağırır:
"Nihat senin ananın babanın oğlu ama kardeşin değil,kim bu?" der, nihat da
"Hihi bi dakka hocam gidip bi servete sorayım " der. servete gidip
"lan servet senin ananın babanın oğlu ama kardeşin degil,Kim bu?" der servet de
"benim tabiki" der. Bunun üzerine nihat hiddinkin yanına döner ve "servetmiş hocam" der.
hiddink de "Saçmalama oglum ne serveti , puyol puyol" der.

+ guus hoca, guus hoca, bugünkü basın toplantısında "belçika'dan korkmuyoruz" demişsiniz. yüreğimize su serptiniz valla!
- niye korkalım, yavrucuğum? yenersek, primimizi alır polonya'ya gideriz. yenilirsek, tazminatımızı alır ingiltere'ye gideriz. kaybedecek neyimiz var?
+ chelsea var diyorsunuz yani. bir yenilgi sayılmaz sizin için, haklısınız.
- akıl var, mantık var, di mi ama yavrucuğum.
+ tamam da hocam, yenilirsek biz nereye gideceğiz peki?
- onu da düşündüm. boğaz'da iyi bir meyhane var. oğuz'cuğum beni hep götürür. hizmet perfect. bi gidiyorsun oraya, sabaha hiçbir şeyi hatırlamıyorsun.
+ büyüksün guus hoca!

ingiliz,fransız ve guus hiddink bir gün uçakla gidiyorlarmış.
temel'i göremeyen ingiliz
-hey brother, where is temel
demiş.
hiddink cevabı ne olsun?
-benden bir bok olmayacağını anlayınca onu teknik direktör yapıp beni uçağa attılar.

- guus hoca, guus hoca, son bir sorum olacak?
+ sor yavrucuum.
- makas alma yalnız hoca, oha yani..
+ almam yavrucuum.
- hoca noluyo yaa, sarkıyon mu sen bana, niye öyle bakıyon yaa?
+ bakmıyom yavrucuum.
- a.q. ha, hocam moca dinlemem. ne lan o hareketler yavşak yavşak!

+ gitme yavurcuum, gel. ne soracaktın sen bana?
- 70 milyonu ayakta sikmeyi nasıl başarıyosun diye soracaktım ama, gerek kalmadı. aldım ben cevabımı!

estonya maçının devre arasında hiddink'e sormuşlar:

- guus hoca, guus hoca, bank asya seviyesindeki estonya karşısında zaman zaman komik durumlara düşüyoruz. ne iş?
+ evet, evet, ben de çok gülüyorum.

http://galeri.uludagsozlu...cl%c3%bcyor-muyum-167465/

hiddink'nin başı beladadır ve mahkemeye cıkar..
hakim hiddink'ten savunmasını ister..
hiddink düşünür ve saymaya başlar
servet çetin,sabri sarıoğlu,gökhan zan,hakan balta.

(bkz: 2 eylül 2011 türkiye kazakistan maçı)

taraftarı kahreden bir milli maç sonrası bir taraftar guus hiddink'in yanına gelir ve;

"hoca hoca çok yüzsüzsün, bırak defol git artık" der.

bunun üzerine hiddink;
"giderdim ama o zaman bana bu kadar para verecek salak bir milleti nereden bulurum ki" der...

almanya bozgunundan sonra basın da guus hocaya karşı niyeti bozmaya başlamış. sormuşlar:

- hoca, hoca, alınan yenilgi normal bir yenilgi demişsin. ne ayaksın sen?
+ normal demişim yavrucuum.
- neresi normal hoca bunun?
+ şimdi ne demişim: alınan yenilgi normal bir yenilgi. öznesi ne bu cümlenin: "alınan yenilgi". yüklemi ne? "normal bir yenilgi". özne başta mı? başta. yüklem sonda mı? sonda. demek ki, normal...
- ya bsg hoca ya, bsg ya...
+ siz türkler çok duygusalsınız. bak bu da normal bir cümle..

- Guus hoca bir gün...
+ uaaahhah hah hah haaa...