bugün

ellerin ellerime hiç değmeden sevdim ben seni,
sadece gözlerine bakarak, uzaktan
okyanus mavisi gözlerinde boğuldum, sen el vermedin.
Dallardan filizli on pınar kaideleri. Götür beni beraberinde şad u şah olalım, iki cihana ram olmayız belki ama bu cihan firdevs olur. işaret ve serçe parmaklarınla bilenir köpek dişlerim, incinir tenin hoyratlığımla. Bulanır sular, durulur kimyamız, sırlı bir örtüye sarılırız. Hükümetler düşer, düzenler işgal edilir, yol başlarını keser anarşistler... Dert edersem derde boğulayım! Faraza bir yangın çıktı, kahpe alevler nemrut gibi sardı şehrin dört bir yanını; inan ibrahim'in seyranı olduğu sitare olursun. Yansın, cümle alem, cümle çerçöp, cümle bina ve eşya, umuruma dokunsa yezid olayım. Bir tek zeval gelmesin, çocuklara, yüklü kadınlara, kuşlara ve cümle hayvanata, bitkilere ve ağaçlara, bir de kırmızı bisikletlere. Benim çocukken bisikletim maviydi ve kırmızıya öykünmem çocukluk mirasımın kendisiydi

Ellerin nereye giderse beni yanında götür,
Ellerin olurum, seni temin ederim birçok yaraya şifa olurum, işe yarar mıyım bilmem, çünkü tembel bir adamım.

Ellerin vekilim'dir.
Ben güzel vekil tayin ederim. Başka başka Uzuvların bizimdir.
Kalbimde kelimeler taşarken güzel gözlerin gelir aklıma..
Ruhumu delen bakışların ve yarı anlamlı yarı anlamsız söylediğim isimsiz cumleler..
Uzaktan sadece uzaktan seslenebildiğim şeyler..
Derken sadece birkaç kez tutabildiğim ellerin sıkar kalbimi olabildiğince kanatarak..

Belki de şimdi ellerin , ellerin olmuştur bilemiyorum işte ..

Eski bir seslenişten başka birşey olmayan belki de olamayan bir kelimedir..
Ellerinden tutmak için 3 gün uykusuz kalmaya raziydım be gülüm.
"Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum." TURGUT UYAR

Ellerini tutayım!!! Göğe bakan yerimiz olsun!!! Sadece biz bilelim!!!

Yıldızları izleyim sessizce,kimseleri dinlemeden,kimseleri duymadan.
Eski sesleri unutup beraber yenilerini yaratalım. Sana bana bize ait sesler.

Bir yanda göğe bakan yerimiz. Bir yanda ellerin. Bir yanda huzur bulacağımız sessizliğimiz.

Güzel olmaz mı?
"şimdi beni uçurumdan atsan, düşene kadar
aklımdaki tek şey; sırtıma değen ellerin olurdu.''

ahmet telli
mükemmel bir güvenç dağüstün şarkısı. klibi de kendisi çekmiş ve düzenlemiştir.

http://www.youtube.com/watch?v=NiS55ol0eq4&feature=related
ellerin mis gibi krem kokuyor.
hem sözleriyle hem de basit ama etkileyici klibiyle insanı bunalıma sokan güvenç dağüstün parçası.

--spoiler--
bana sen dokunmadın, dokunmadı dudağın.
bana aşk dokundu, suç ortağım son kadehim.
--spoiler--
sımsıcak yapardı nefesinle birlikte ellerimi.
güvenç dağüstün'ün ilk solo albümü 'evde yoklar'da bulunan; söz, müzik, düzenleme cihan sezer'e ait, klibi de güvenç dağüstün tarafından sabaha karşı,asmalı mescit'ten taksim'e doğru, cep telefonuyla çekilmiş; alt yapıda kalp atışı gibi devam eden piyano tuşeleri üstüne, yaylılar ve güvenç dağüstün'ün yorumuyla pek güzel olmuş eser. müzik güzelötesi, lirik, duru ve akıyor usul usul... sözleri mevlana gibi ağır ağır işliyor, hayyam gibi meşk ile mey oluyor...*
http://www.youtube.com/watch?v=NiS55ol0eq4&feature=share

--spoiler--
bana sen dokunmadın
dokunmadı ellerin
bana nefesin dokundu
açtı boynumda
göz görmez renklerin
bana sen dokunmadın
dokunmadı sözlerin
bana sesin dokundu
her nefesin ellerin
alındım
aldım üstüme
bir ben işittim

bana sen dokunmadın
dokunmadı gözlerin
bana bakışın dokundu
yumdum
cahil oldum
unuttum sebebim

bana sen dokunmadın
dokunmadı dudağın
bana aşk dokundu
suç ortağım
son kadehim

bana sen dokunmadın
dokunmadı dudağın
dokunmadı ellerin elerime
bana nefesin dokundu
açtı boynumda
göz görmez renklerin

bana sen dokunmadın
dokunmadı sözlerin
bana sesin dokundu
her nefesin ellerin
alındım
aldım üstüme
bir ben işittim

bana sen dokunmadın
dokunmadı gözlerin
bana aşk dokundu
aşk da son kadehim...

--spoiler--
ellerin, ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi.
ellerinden belli olur bir kadın,
denizin dibinde geziyor gibi.
ellerin, ellerin ve parmakların.

(bkz: monna rosa)
--spoiler--
sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canim ellerini tutmak isterse...

evet sevgili,
kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!
--spoiler--
can yücel
Ellerimden çıkmıyor ellerinin izi
Yalnızlık çalarken sirenlerini,
Sensiz duygular da anlamsız
Nasıl yığdın aramıza
Bunca dağı ovayı denizi
Ayaklarıma dolaşıyor gözyaşlarım
Özlem yine dizi dizi
Sular akmıyor
Sevişmeler yakmıyor tenimizi.

Ben hüzün avcısıyım bilirsin
Bu yakınmalar kendime
Sen üstüne alınma
Yalnız da çoğaltırım gizi
Gece beni çağırıyor bak
Şimdi dalarım cadde sokak
Yüreğimde gecikmiş boşluk
Ellerimde ellerinin izi.

a. kadir bilgin şiiri.
--spoiler--
ne zaman yüreğime değse ellerin...
can atardı ilmek ilmek çözmek için, iliksiz düğmelerini yüreğimin.
dolandığı an ellerime ellerin...
en çözülmezi olurduk düğümlerin....
--spoiler--
Üstü damarlı zayıf ve narin ellerin, yaşlı ve güzel ellerin. *
ellerin, her taşın altında. ama hiç örselenmemiş.
siyah bir kuğu beyazlar arasında.
ellerin, vapur iskelesinin orada duran eski tekerleklerin verdiği güven.
ellerinle kuş yapardın eskiden, gölge oyunlarında beyaz güvercin.

tümüyle güvercin ellerin, hep içimden havalanan.
ellerin, tokalaşma ihtiyacını tetikleyen şey. toka olma ihtiyacı. hep yanı başında.
ellerin ol. dünya ellerin olsun, ellerin gibi olsun.
sen başlı başına beyaz kal böyle.
ellerin , ömrümün hep yeni dönemi. kenarı kırmızı çizgili defterlerim.
ellerin olma, benim ol.
ellerin, hep sabun kokulu. vanilya, kendisi beyaz. şarkısı beyaz.
ellerin, oyun bahçesi komşu mahallede. parmaklarından aşağı kaysın ömrümün en güzel yılları.

sen eskime.
ellerimden çıkmıyor ellerinin izi...