bugün

insanoğlunun tipik davranışıdır.içindeyken, elinin altındayken anlamaz kıymetini.ne kadar şanslı olduğunu bilemez.sürekli şikayet eder durur.aslında haksız bir şikayettir bu.ülkedeki şanslı azınlıktan biri iken bile ağlar durur.sonra saçmalamaya başlar.rahat ve imkanlar batmaya başlar.sonra akıl tutulması yaşar.elinden kaçırır.kaybeder.kendi hayatını ve etrafındakilerin hayatını mahveder.çok zor elde edip anlamsızca, gereksizce ve haksızca kaybeder.kaybettiklerinin ne kadar büyük olduğunu iş işten geçtikten sonra anlar.ama olan olmuştur artık.çok zor kazanıp çok kolay kaybetmiştir.allahın kendisine verdiği nimetlere şükretmeyip onlarıda kaybeder ve dolayısıyle onada ihanet etmiş olur.sonra pişmanlıklar ve mutsuzluklarla dolu sürdürülmesi çok ağır gelen bir hayatı olur.ancak haketmiştir bu olanları.
(bkz: kıymet bilmemek)

istisnasız herkesin yaptığı hatadır.
kaybedince kıymet bilmek yerine, varlığında kıymet vermek gerekir.
Elindeyken sadece olumsuz özelliklerine odaklanır insan. Sükretmeyi bilmez, eksiktir, hatalıdır, hoşgörülü değildir, özverili değildir. Elindekinin kıymetli olduğunu düşünmez, ta ki elinden gider ve görmeye başlar güzel taraflarını. Hayat her zaman ikinci bir şansı vermeyebilir insana. Kayıplarla devam edilir hayata maalesef.
Sahip olduğu değer vermesi gereken bir ögeyi kaybedince insanın anladığı değer.
elinde olana bağlı durumdur .
bazı eziklere kapak olan aforizmadır.
en çok akıp giden boş zamanın arkasından bakıldığında daha çok farkına varılan eylem. bunun yanında birde sağlık vardır. ikisinin de kıymeti pek bilinmez.
Uzaktan gelenin hep kıymete binmesi ve daha tatlı gelmesi nedeniyledir. "ışık sadece yabancıya vurur." Çünkü.
fenerlerimizi doğru yönlendirebilmemiz umuduyla...