bugün
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın10
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- sözlük kızından gelin olmaz9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım19
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel15
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
Türkmenistan da yetişen büyük velîlerden. ismi, Ahmed lakabı Fadlullah'dır. Babasının ismi Ebü'l-Hayr Muhammed'dir. Ebû Saîd adı ile meşhûr oldu. Babası verâ sâhibi dindar bir zât idi. 967 (H.357) senesinde Horasan bölgesinde Serahs ile Ebyurd arasında yer alan Meyhene (Mihene) şehrinde doğdu. 1049 (H.440) senesinde aynı yerde vefât etti.
naaşı mezara götürülürken şu dizelerin okunmasını vasiyet etmişti:
Hebter ender cihan ez'in çe bured kâr / Dost be dost reft yâr ber yâr / Dünyada şundan daha hoş hangi iş var? / Dost dosta gidiyor, yâr yâr'a.
Ebu Said'in cenazesi defler çalınarak ve ilahiler okunarak kaldırılmıştı.
mevlana ya ait olduğu bilinen ne olursan ol yine de gel sözüde diyanet işleri tarafından ebu said e ait olduğu öne sürülmüştür.
' Vakit, iki nefes arasındadır. Biri geçti biri henüz gelmedi. O halde dün gitti, yarın nerede? Gün bugündür. Vakit keskin bir kılıçtır." sözüde ona aittir.
naaşı mezara götürülürken şu dizelerin okunmasını vasiyet etmişti:
Hebter ender cihan ez'in çe bured kâr / Dost be dost reft yâr ber yâr / Dünyada şundan daha hoş hangi iş var? / Dost dosta gidiyor, yâr yâr'a.
Ebu Said'in cenazesi defler çalınarak ve ilahiler okunarak kaldırılmıştı.
mevlana ya ait olduğu bilinen ne olursan ol yine de gel sözüde diyanet işleri tarafından ebu said e ait olduğu öne sürülmüştür.
' Vakit, iki nefes arasındadır. Biri geçti biri henüz gelmedi. O halde dün gitti, yarın nerede? Gün bugündür. Vakit keskin bir kılıçtır." sözüde ona aittir.
Ebû Saîd'i çekemeyen, büyüklüğünü inkâr edenlerden, kendisine hakârette daha ileri gidip, çok lânet eden, Ebû Hasan Tûnî isminde biri vardı. Bu kişinin Ebû Saîd'e olan hürmetsizliği o kadar fazla idi ki, Ebû Saîd'in bulunduğu mahalleye bile girmezdi. Ebû Saîd bir gün; "Atımı eyerleyip hazırlayınız. Ebû Hasan Tûnî'nin yanına gideceğiz." buyurdu. Bir çokları bunun hikmetini anlayamayıp hayret ettiler. O gerçekten bizim yanlış yolda olduğumuzu zannediyor ve Allah rızâsı için, yanlışa lânet ediyorsa bu lânet sebebiyle Allahü teâlâ ona rahmet eder." buyurdu. Talebelerinden bir kaç kişi ile yola çıktılar. O kimsenin bulunduğu yere yaklaşınca, talebelerden birini gönderip, kendisiyle görüşmek için geldiğini haber verdi. Ebû Hasan Tûnî bu hâli haber alınca; "Onun burada ne işi var. O, kiliseye gitsin. Onun yeri orasıdır." dedi. O talebe mecbûren bu haberi hocasına getirince, "Bismillah! Mâdem ki öyle diyor, biz de oraya gideriz." buyurup kiliseye gittiler. O sırada kilisede hıristiyanlar âyin için toplanmışlardı. Acabâ niye geldi diye merak edip onun etrafında toplandılar. içeri girdi. Duvarda, Îsâ aleyhisselâmın ve hazret-i Meryem'in resimleri diye çizilmiş iki büyük tablo vardı. Ebû Saîd resimlere bakıp; "Ey Meryem oğlu Îsâ! Allah'ı bırakıp da beni ve annemi iki ilâh edinin diye insanlara sen mi söyledin?" (Mâide sûresi: 116) meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu ve "Muhammed aleyhisselâmın dîni hak ise, şu anda bu iki resim de secde etsinler." buyurdu. Allahü teâlânın izni ile o iki resim yere düştü. Yüzleri Kâbe tarafında olup, secde hâlini aldılar. Orada bulunan hıristiyanlar feryâd ettiler. Kırk tânesi hemen Kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu. Bu hâl, Ebû Hasan Tûnî'ye ulaşınca hatâsını anlayıp, pişman oldu, tövbe etti. Hemen Ebû Saîd hazretlerinin yanına gelip özür diledi ve sâdık talebelerinden oldu.
ebu said ebu l hayr gel ne olursan ol yine gel ister kafir ol ister putperes bizim dergahımız ...... diye devam eden herkesin hz pir'in (mevlana) söyledigini zaneden beyitlerin sahibidir.
güncel Önemli Başlıklar