dürüstlüğün üstüne vazife olmadığını anlamak

sövmek gerekir,
ama tutuklanan kelimeler engeller bunu. üstelik tam da özgürlüğüne kavuştuğunu sandığı tutukevi kapısında etrafına bakınırken. gene yaparsın iki yüzlülüğünü de, dersin 'edebim küfrümü tuttu, hepsi ondan işte'
sallama, öyle değil aslında.
bana aşk, bana dürüstlük, bana saflık diyorlar. ulan ben bu kelimelerin harflerini cümlelerimden istifaya zorlamış, kıçlarına tekmeyi basıp yollamışım da tazminat bile ödememişim!
dürüstlüğümü sokağıma bırakırım liseli saflık ve temizliğim geride kaldığından beri. girdiğimde bir sokağa, dürüstlüğüm faili meçhul bir ceset gibi yatar o gece boyunca, bulunduğum sokakta. üstelik kimse de haber vermez zabitlere hee! korkarlar benden. öyle bi korku vermişim içlerine galiba.
iti öldürme korkut derler zaten.

yalnız kendi üstüne vazife değil dürüstlük, iyi niyet. bunu anladığın an hezeyanlarında boğulduğun ana tekabül ediyor ama. iş işten geçmiş oluyor, sen de senden geçmiş oluyorsun. ama ne önemi var ki anlamışsın neticede.

şöyle;

arada bir sevgilini terkedeceksin, umursamayacaksın. aksi halde nasıl üstünde hakimiyet kuracaksın? parmakta oynatılan bir kukla olup kadınının götünü kaldırmaksa niyetin siktir git ol. hiçte sikimde olmazsın. ayrıca kimse vazgeçilmez değil, anlaşamadığım bir kadını da vajinasının yüzü suyu hürmetine tutmam yanımda zaten. yeri gelir bi kadın istedi diye nikaraguayı içerim fondiple. yeri de gelir bir kadın ölsün diye varımı yoğumu koyarım ortaya. böyle de şizofrenik bulgular sergiliyorum, isterseniz güvenmeyin ama hee.

arada bir de dürüstlüğünü terkediyorsun zaten. ama tamamen terketmenin doğru olacağını anladığın an herkesin senden vazgeçtiği an diyorum ya. uyan diyorum mamoş, hattat değil 2011 yılında ben yazıyorum bunu.
gerçi anlık kavramlarla karışan kafanın da boş olmasının etkisi var tabi olayları kavrayamamakta. gidenin ardından salya sümük ağlamayı kendine yakıştırmak istiyorsan bunu da siktir git yakıştır kendine. söylenen her yalan kadar terkettiğinde dürüstlüğünü kazananın sen olduğunu anlayacaksın.

hepsi bundan ibaret işte,

iki kişilik mezarlara sevdiğinle gömülüp mezarda sevdiğinin olmadığını görünce iş işten geçmiş olur ama hee!

iki kişi bir tabut işte,
hepsi bu kadar.

(bkz: aşırı dürüstlük)

her bir yanının düşüncesiz,sahtekar ve yalancı insanlar yüzünden biraz geç dank edecektir.size öyle yalan söylerlerki siz bile unutursunuz ne olacağınızı.