bugün

fem dershanesinde kiz erkek ayri sanirim onlarda da karisik olsaydi onlarda boyle bir uygulama yaparlardi.
one night stand dershanesinde geçerlidir.
kulağımızın dibinde davul çalan "şeriat" tehlikesinin bir başka habercisidir. 10 yıl önce böyle bir sözleşmeyi imzalatmaya çalışanın kıçına sokarlardı.
mantıklı olan bir uygulama lan dersaneye giderken bir kıza aşık oldum mala cevirdi beni a.q sınavı kaybettim her baktığım yerde onu görüyordum hep onunla ilgili seyler istiyordum cok şükür o sene sınav iyi girdi bana... sonra gelecek yıl toparladık ama 1 yıl gitti işte böyle bir uygulama olsa ben o kızı sevebilirmiydim tabiki de sevmezdim

-siktirlan

- tamam sustum.
abi iyi hoş ama; milliyet namaz kılan çocuklar haberini yapıp bu çocukları sakıncalı piyade ilan ederken iyi, dersane bunu yapınca mı kötü?

(bkz: bence ikiside çok kötü)
gerizekalı eğitim sistemin sonuçlarıdan biridir. eğer çok başarı endeksli bir dershane ise maalesef haklılar. kız veya erkek arkadaşı olan ve ona vakit ayıran bir öğrenci öss de derece yapamaz. ama ortalama bir yere girebilir.

tabi sizin seçme şansınız var. ben olsam bu zihniyetteki bir dershaneye gitmezdim. her şey ders demek değil ve çalışma öss de bitmiyor.

size öss de sık dişini 1 sene nasıl olsa, çalışmaktan başka bir şey yapmasan ne olur sanki diyen aileniz ve öğretmenleriniz yüzünüze baka baka yalan söylüyor. eğer nasip olur da üniversiteye girerseniz ve bölümünüz zor olursa bu sefer onlar 5 sene dişini sık ne olur ki hayatın sonuçta diyecekler. ondan sonra askerlik var. 1 senecik de o. ondan sonra tecrübe edinene kadar düşük ücretlerde çalışmanız gereken işler var. 5 sene de onu ekleyin. sonra bir toplayın bakın hayatınızdan kaç yıl gitmiş.
onbinlerce para tuzağı dershane arasında farklılığını çağdışı, bağnaz tutumuyla ortaya koyan dershane.
Yarış atı kıvamındaki gençlerin, yan ahırdaki at tarafından koşu hayatlarının bitirilmemesi için alınmış önlemdir.

Saygıdeğer, gerzek anne babalar ve onlar tarafından palazlandırılan dershane yetkilileri/sahipleri, eğitimin içine sıçan ülke yöneticileri, çocuklarınız da sizin gibi gerzek, basiretsiz, maddiyatçı birer modern zaman kenesi mi olsun?

Siz hala oylarınızı icraatlara değil dünya görüşlerine verin. iyi bok yeyiyorsunuz.
asıl sorun,o yönetmelik varya hani,duygusal ilişki olursa sorgusuz sualsiz atılır diyen,sorun onda.bu yönetmelik ne zaman çıkarıldı,yönetmelik açıkça kanuna aykırı zaten.duygusal ilişki 15 yaşın altında yasaktır diye bir mantalite ne anayasada vardır nede başka herangi bir mevzuatta.şimdi çıkıp demokrasi dersi verenler mecliste,bu olayı temizlesinler.dünyanın en rezilce yönetmelik maddesini kim ne amaçla çıkardıysa cesurca ortaya çıksın biz yaptık desin,yapılmasına göz yumanlarda gelsin halkın önünde hesap versin.

yazıktır,15 yaşındaki çocukların masum duygularından ne istersiniz?geziye götürürken kızları başka şehire,erkekleri başka şehire götüren iğrenç eğitim(!) yerleri duymuştum ama bu kadarı her şeyden önce insan haklarına yanlış bir durum.ve evet o velilerin yerinde olsam olayı mahkemeye kadar taşırım çıkacak olası red kararına karşı gidip iham'da dava açarım.15 yaşındaki çocukların duygularını alaşşağı eden,onurlarını kıran bu devlet bir şekilde hesap vermek zorundadır.
fetullahin dersanelerinde gorulecek durum.
başka dershane yok sanki.
iki kişi arasında duygusal ilişki olup olmadığının tahlilini/tetkikini nasıl yapıyorlarmış?

müdür: ne yapıyonuz burda siz?
kız: ...
erkek: konuşuyoruz hocam
müdür: sevgili misiniz siz, duygusal ilişki var mı aranızda?
kız: :$
erkek: yok hocam :S
müdür: o halde kıza seni sevmiyorum de...
erkek: ..!
müdür: desene!
erkek: seni sevmiyorum!?
müdür: bi daha de...
erkek: seni sevmiyorum!?!
müdür: bir daha de!
erkek: seni sevmiyorum!?!?
müdür: yalan söylüyorsuuun!*
süper bir uygulamadır. uşaklar karıya kız bakmasın da derslerine baksın diye başlatılmıştır. zira sınav sonucu kötü olan uşakların ebeveynleri önce dersane hocalarının başına çöküyorlar onlar napsın yahu*. (bkz: hay ben bu kadar para isteyen dersanenin diyen baba).
haberin altındaki yorumlar olaydan daha vahimdir;

-çok güzel bir uygulama. o yaşta ne işi var aşkla filan derslerini çalışsınlar.

-orada disiplin gereği bu tip bir uygulama yapılıyor. oradaki her öğretmen ve yönetici inanın çağdas yaşamı içine gerçekten sindirmiş insanlar. Oranın disiplini sayesinde ben universiteyi kazandım.

bu iki yorumu değerlendirerek yorumlamaya çalışayım;

ilk yorum: sanırım bunu yazan bir veli. merak ediyorum gerçekten böyle bir çocuk mu yetiştirmek istiyor?. ders çalışsın, derece yapsın ve sen de onun sırtından kendinle övün. benim oğlum boğaziçinde okuyor teyzesi, amcası de. burada önemli olan dershanenin uygulaması değil. dershaneden değil de mahalleden bir kıza aşık olur; ama veli diyor ki sakın olma ders çalış.
tabii ki her aile çocuğunun iyi üniversitelerde okumasını iyi eğitim almasını ister, ama bunu temelde çocuğunun mutlu, huzurlu, rahat bir hayat sürmesi için istemez mi? ben demiyorum ki kız ya da erkek hoşlandığı kişi için her şeyden vazgeçsin, sınavları önemsemesin; ama duygularını da sonuna kadar yaşasın. terk edilsin ağlasın, aldatılsın ağlasın. hoşlandığı kişi yüzüne gülsün mutlu olsun. bunların hepsi yaşansın ve aile de tüm bu süreç boyunca çocuğunun yanında olsun. mutluluğunu paylaşsın, mutsuzluğunda teselli etsin. çünkü nasıl ki okul, üniversite bizim karakterimizi, sosyal sınıfımızı, yapacağımız işi, konuşacağımız konuları, yaşayacağımız evi, bineceğimiz arabayı belirleyecekse yaşanan bu duygusal ilşkiler de ruhumuzu olgunlaştıracaktır. ileride yaşanacak ciddi, sağlam ilşkilerin temeli ergenlik dönemindeki bu duygusal dalgalanmalar sonucu atılır.
geçmişte hatta hala günümüzde 15 16 yaşında evlenen insanlar varken siz 18 yaşıdnaki birinin duygularından bağımsız hareket edebilmesini nasıl beklersiniz. böyle yetiştirilen bir çocuk gelecekte doğru eşi mnasıl seçebilir, çocuğunun ergenlik dönemindeki sorunlarına nasıl yardımcı olabilir? ama tabii zamanı geldiğind eona uygun birisini de siz bulacaksınızdır elbet. çocuklar bu dünyaya gelirken kimse onlara sormadı. o çocuğu dünyaya getiren anne baba o çocuğun geçimini sağlamakla, ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. dolayısıyla ben zaten çocukların ders çalışmak, iyi okullara gitmek gibi bir ödevleri olduğuna da inanmıyorum. onu iyi okulda okutmak anne babanın ödevidir.

ikinci yorum: çok kısaca söylüyorum. böyle bir disiplin sonucunda üniversiteye gelen senin gibi sayısız öğrenci var. bu ülkenin eğitim sisteminde neden köklü bir değişiklik olması gerektiğinin en önemli nedeni de sen ve senin gibiler zaten. demek üniversiteyi kazanman için birilerinin sana bir baskı yapması, seni bir asker gibi eğitmesi gerekiyor. sen de belki doktor belki avukat belki bir firmada müdür olacaksın. robotlaştırılmış olmak umrunda değil çünkü farkında bile değilsin ne olduğunun.
üniversiteye girmek, iyi bir meslek sahibi olmak tabii ki önemli. ama bir bireyin başkaları tarafından koyulan hedefe yönlendirilerek kazandığı başarının çok da önemi yok benim için. önemli olan bireyin kendisinin üniversitenin değerini fark etmesi, kendi istediği üniversite ve bölüm için kendi isteğiyle çabalamasıdır. zaten doğru yetiştirilmiş 18 yaşındaki bir genç sınavlarla da, duygusal ilişkilerle de başa çıkmayı bilir ve çıkar da.
bu yorumu yapan arkadaşın sevgilisi olsaydı muhtemelen sınavdan sonra ikimiz de aynı üniversiteyi yazalım, aynı şehirde okuyalım, hiç ayrılmayalım, okul bitince evlenelim diyecekti karşısındakine. işte ilşki yaşamak değil, ilşkiyi bu ekilde yaşamaktır yanlış olan. insnaların kendi ahaytları vardır. bir birey yanıdna kimse olmadan da tek başına hayatta durabileceğine güvenmeli, inanmalıdır. tabii ki sevdiği insandan ayrılmak zor gelir kişiye ama bununla başaçıkabilmeyi de bilmeli, kimsenin önünü kapamamalı ve kendi önünü de kapatmamalıdır.
işe ben böyle dersanlere giden ve böyle uygulamaları destekleyen ailelerde yetişen çocukların bu olgunluğa erişebilecklerine inanmıyorum.