bugün

duvarların rutubet tutmuş, sen o rutubetten öksürüyorsun. hayatı yarış olarak görmüşsün herkes gibi, insanları basamak... basamaklardan bir merdiven yaratmışsın kendine hedef olarak. o hedefin basamaklarına da sıra sıra insan dizmişsin yükselmek için üstlerine basarak. bastıkça yükselmiş, birilerini aşağı iterken ancak güzelleştirebilmişsin yaşadığın dört duvarı, altındaki arabayı, yediğin eti balığı baklayı.
biliyorum şimdi diyorsun ki içimde bir huzursuzluk, bir kırıklık, bir acı var sıra sıra. içindeki elvermezlik sana bu hissi yaşatan. yaptıklarından rahatsızlık duyduran ufak bir an... bir de eziklik var ya hani ara sıra vuran: o da ezdiklerinden kendini savunmanı sağlayan!
insanları eze eze büyüttüğün sen'in duvarlarıdır rutubet tutan, sen o rutubetten öksürüyorsun...