bugün
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi25
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir27
- jose mourinho65
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür25
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız20
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba23
- barbara palvin'in aldatılması17
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri18
- türkiye de intihar vakalarının artması11
- aleyna tilki10
- ismail kartal8
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı19
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği10
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
- icardi190521
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga9
- anın görüntüsü11
- magicovento14
- carlo ancelotti8
- albay kemal13
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz8
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- magicovento cesurluğu17
- erdoğan'ın mülteci sevdası14
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
tam adı: '' strange case of dr. jekyll and mr. hyde'' olan, robert louis stevenson tarafından 1886 yılında yayımlanan romandır. gotik edebiyatının en iyi örneklerinden biridir bana göre.
not: bu zamana kadar böyle bir başlığın açılmamış oluşu da şaşırtıcı.
not: bu zamana kadar böyle bir başlığın açılmamış oluşu da şaşırtıcı.
birkaç ay evvel, nabokov' un önerisiyle okuduğum nefis kitap.
nasıl bu kadar geç kalmışım ?! ondan sonraki tüm kitap ve filmlerin, bilhassa kafka' nın dönüşümkitabının ilham kaynağı bana kalırsa. aklıma gelen ilk eserlerden biri de coelho' nun şeytan ve genç kadın kitabı oldu. şöyle bir bölümü var ki yıllardır aklımdan çıkmaz satırları, aynı şekilde bu kitabı tamamladığını da düşündüğüm bir bölüm :
'' leonardo da vinci ' son akşam yemeği ' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. iyiyi isa ' nın bedeninde, kötüyü de isa ' nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde o ' na ihanet etmeye karar veren yahuda ' nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı. resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. bir gün bir koronun verdiği konser sırasında korodokilerden birinin isa tasvirine çok uyduğunu fark etti. o'nu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız eskiz çizdi. aradan üç yıl geçti... ' son akşam yemeği ' neredeyse tamamlanmıştı, ancak vinci henüz yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı. leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı... günlerce aradıktan sonra leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı.. leonardo yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi, zira artık eskiz çizecek zamanı kalmamıştı. kiliseye varınca yardımcıları adamı ayağa diktiler. zavallı başına gelenleri anlamamıştı. leonardo adamın yüzünde görünen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu. ressam işini bitirdikten sonra sarhoşluğun etkisinden kurtulan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi : ' ben bu resmi daha önce gördüm ' ' ne zaman ? ' diye sordu ressam. o da şaşırmıştı ! ' üç yıl önce.. elimde avucumda olanı kaybetmeden önce.. o sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum, pek çok hayalim vardı, bir ressam beni isa' nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti.. '
iyi ve kötünün yüzü aynıdır.. her şey insanın yoluna ne zaman çıkacağına bağlıdır. "
bu da tanıdığımız en sevilesi hyde olan durden' dan, iyi akşamlar müdavimler.
görsel
nasıl bu kadar geç kalmışım ?! ondan sonraki tüm kitap ve filmlerin, bilhassa kafka' nın dönüşümkitabının ilham kaynağı bana kalırsa. aklıma gelen ilk eserlerden biri de coelho' nun şeytan ve genç kadın kitabı oldu. şöyle bir bölümü var ki yıllardır aklımdan çıkmaz satırları, aynı şekilde bu kitabı tamamladığını da düşündüğüm bir bölüm :
'' leonardo da vinci ' son akşam yemeği ' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. iyiyi isa ' nın bedeninde, kötüyü de isa ' nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde o ' na ihanet etmeye karar veren yahuda ' nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı. resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. bir gün bir koronun verdiği konser sırasında korodokilerden birinin isa tasvirine çok uyduğunu fark etti. o'nu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız eskiz çizdi. aradan üç yıl geçti... ' son akşam yemeği ' neredeyse tamamlanmıştı, ancak vinci henüz yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı. leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı... günlerce aradıktan sonra leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı.. leonardo yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi, zira artık eskiz çizecek zamanı kalmamıştı. kiliseye varınca yardımcıları adamı ayağa diktiler. zavallı başına gelenleri anlamamıştı. leonardo adamın yüzünde görünen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu. ressam işini bitirdikten sonra sarhoşluğun etkisinden kurtulan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi : ' ben bu resmi daha önce gördüm ' ' ne zaman ? ' diye sordu ressam. o da şaşırmıştı ! ' üç yıl önce.. elimde avucumda olanı kaybetmeden önce.. o sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum, pek çok hayalim vardı, bir ressam beni isa' nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti.. '
iyi ve kötünün yüzü aynıdır.. her şey insanın yoluna ne zaman çıkacağına bağlıdır. "
bu da tanıdığımız en sevilesi hyde olan durden' dan, iyi akşamlar müdavimler.
görsel
--spoiler--
Hyde’ın kılığına bürünmüş olarak ardından koştuğum hazlar, daha önce de dediğim gibi, soysuzcaydı; daha ağır bir söz kullanamazdım. Ama bunlar Edward Hyde’da çok geçmeden canavarca bir nitelik almaya başladı. O kısa gezintilerden döndüğümde, bir başkası adına kalkıştığım bu sapkınlıklar karşısında şaşakalıyordum. Kendi ruhumdan çekip çıkardığım ve keyfine baksın diye bir başına salıverdiğim bu iblis doğası gereği habis ve hain bir yaratıktı; yaptığı ve aklından geçen her şey kendine odaklıydı; başkalarına çektirdiği her türlü eziyetten canavarca bir gözü dönmüşlükle zevk duyuyordu; katı yürekli bir adamın acmasızlığı vardı onda.
Henry Jekyll, zaman zaman Edward Hyde’ın yaptıkları karşısında donakalıyordu; ama bu durum, hiç de olağan sayılamayacağı için, insanın vicdanını sinsice rahatlatıyordu. Ne de olsa, suçlu Hyde’dı, başkası değil. Jekyll’ı ilgilendirmezdi; sabah iyi Özellikleri hiç örselenmemiş gibi uyanıyor, hatta Hyde’ın yapmış olduğu kötülüğü mümkünse örtbas etmeye bile kalkışıyordu. Böylece vicdanı da uykuya yatmış oluyordu.
--spoiler--
Hyde’ın kılığına bürünmüş olarak ardından koştuğum hazlar, daha önce de dediğim gibi, soysuzcaydı; daha ağır bir söz kullanamazdım. Ama bunlar Edward Hyde’da çok geçmeden canavarca bir nitelik almaya başladı. O kısa gezintilerden döndüğümde, bir başkası adına kalkıştığım bu sapkınlıklar karşısında şaşakalıyordum. Kendi ruhumdan çekip çıkardığım ve keyfine baksın diye bir başına salıverdiğim bu iblis doğası gereği habis ve hain bir yaratıktı; yaptığı ve aklından geçen her şey kendine odaklıydı; başkalarına çektirdiği her türlü eziyetten canavarca bir gözü dönmüşlükle zevk duyuyordu; katı yürekli bir adamın acmasızlığı vardı onda.
Henry Jekyll, zaman zaman Edward Hyde’ın yaptıkları karşısında donakalıyordu; ama bu durum, hiç de olağan sayılamayacağı için, insanın vicdanını sinsice rahatlatıyordu. Ne de olsa, suçlu Hyde’dı, başkası değil. Jekyll’ı ilgilendirmezdi; sabah iyi Özellikleri hiç örselenmemiş gibi uyanıyor, hatta Hyde’ın yapmış olduğu kötülüğü mümkünse örtbas etmeye bile kalkışıyordu. Böylece vicdanı da uykuya yatmış oluyordu.
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar