bugün

paulo coelho'nun yazmış olduğu, şeytanın gelişmemiş bir kasabada yaşayan bir kadının aklını çelmesini konu alan kitap.
paulo coelho'nun iyilik ve kötülüğün savasını anlatan kitabı.
Günün birinde küçük kasabalarına bir yabancı gelir. 7 gün içersinde birisini öldürmeleri karsılıgında yüklü bir miktarda altın verecegını söyler. Bu tekliften sonra küçük kasaba halkı tamamiyle değişir. ve herkes içindeki iyilik ve kötülükle savaşmaya başlar.
zaman tanrısı tam bin yıl, bir oğlu olsun diye dua eder. dualarını kime yönelttiği söylencede açıkca belirtilmemiştir.aslında kendisi herşeyin hakimi, en güçlü tek efedisidir. yine de dua eder ve sonun da gebe kalır.
zaman tanrısı, dualarının kabul olduğunu anlar anlamaz bir oğul dilemiş olmaktan pişmanlık duyar.çünkü dengelerin ne kadar kolay bozulabileceğinin farkına varmıştır.
ama artık çok geçtir, oğlu olmak üzeredir. yalvarıp yakarsada ancak karnında taşıdığı erkek çocuğun ikiye bölünmesini sağlayabilir.
söylenceye göre, tanrının dulalarına karşılık olarak iyi(hürmüz), pişmanlığına karşılık olarak da kötü(ahriman)doğar: ikiz oğullar.
kaygılar içinde ki zaman tanrısı, rahminden ilk çıkan hütmüz olması için çanalar;amacı, hürmüzün kardeşine göz kulak olması ve ahrimanın evrende hiçbirşeye zarar vermemesidir. yine de ahriman kurnaz ve becerikli olduğu için doğum sırasında hürmüzü bir yana itmeyi ve yıldızların ışığını ilk gören bebek olmayı başarır.
ne yapacağını bilemeyen zaman tanrısı, hürmüze yardımcı olmaya karar verir.hürmüz ile birlik olup savaşarak ahrimanı alt edecek ve onun dünyaya hakim olmasını engelleyecek insan ırkını yaratır. *
syf/52
oysa iyilik diye bir şey yoktur, ne korkakların yaşadığı yer yüzünde, ne de bizi kötülükten korusun diye ömür boyu kendisine yalvarabilmemiz için dünyayı düşüncesizce ıstırapla dolduran yüce tanrının cennetinde.

syf/53 ikinci paragraf
iyi yürekli adam rolü oynamak, yalnızca hayata tavır almaktan korkanlara özgü birşeydir. insanın kendinin iyi olduğuna inanması, başkalarına karşı çıkmaktan ve haklarını savunmak için savaşmaktan çok daha kolaydır. kendinden daha güçlü biriyle savaşmak için cesaret toplamaktansa bir hakareti sessizce kabullenmek de çok daha kolaydır. üzerimize atılan taş bize isabet etmemiş gibi yapabiliriz ama geceleri odamızda yalnız kaldığımızda, odamızı paylaştığımız karımız, kocamız ya da okul arkadaşımız uykuya daldığında korkaklığımıza sessizce ağlarız.

syf/57-58
ahab bir akşam dostlarını akşam yemeğine çağırıp onlara yumuşacık bir et kızartmak istemiş. ama birden tuzu kalmadığını fark etmiş. oğlunu yanına çağırmış.
-köye git de tuz al. ama gerçek bedelini öde. ne daha az ne de daha fazla.
oğlu şaşırmış.
+fazla ödememem gerektiğini anlıyorum baba, ama pazarlık edebileceksem neden paradan biraz tasarruf etmeyeyim ki?
-büyük kentlerde böyle yapabilirsin. ama bizim ki gibi bir köyde bu çirkin bir şey olur.
oğlan başka soru sormayıp gitmiş.bu konuşmaya tanık olan konuklar oğlanın tuzu neden daha ucuza almaması gerektiğini öğrenmek istemişler; ahab da bunun üzerine;
- tuzu ucuza satanın acilen paraya ihtiyacı var demektir. demiş. bu durumdan yararlanan kişi, bir şey üretmek için alnından ter akıtarak çalışmış olan adama saygısızlık etmiş olur.
+ama bir tutam tuzun köye ne zararı olabilir ki?
-dünya kurulduğunda haksızlık da bir tutamdı.ama her yeni kuşak, ne önemi olur diye düşünerek biraz biraz üstüne ekledi, görün bakın şimdi ne durumdayız.
uktecinin notu: paolo coelho

ukteyi veren: mendilim yok (30.08.2009 16:32)

bescos isimli izbe bir köyde sıradan ve huzur içinde yaşayan insanlarla, köye gelen şeytani hırslarla bezenmiş bir yabancının karşılaşması sonucunda gelişen olaylardan bahseden bir paulo coelho kitabıdır. ( ukteci paolo demeyi uygun görmüş olsa da asıl adı budur. ) kitap insanların iyi ya da kötü olmadığını; iyi ve kötünün hayatta çıkan fırsatlarla ilgili olduğunu anlatmaktadır.

piedra ırmağının kıyısında oturdum ağladım ve veronika ölmek istiyor ile birlikte yazarın ve yedinci gün üçlemesi tamamlanmaktadır.
ortak paydaları erkeği baştan çıkarmaktır.
--spoiler--
iyi ile Kötü'nün yüzü aynıdır. Her insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır her şey.
--spoiler--
ilerlerse, kadını orospu edecek ilişki türüdür.
--spoiler--
siz cennetteydiniz ama bunun farkında değildiniz. dünyada pek çok insan da böyledir. mutlu olmayı hakketmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar.
--spoiler--
güzel bir kitap.
hikaye, kurgu güzel... ama içinde alttan alttan, gizliden gizliye verilen mesajlar daha da güzel...
iyi ve kötü diye bir şeyin olmadığını sadece nereden baktığınıza bağlı olduğunu oldukça iyi anlatmış...
bi çırpıda okunabilen akıcı ve güzel bir coelho kitabı. az biraz stephen king okuyormuş gibi hissetmedim değil.
coelho'nun diğer kitaplarından biraz daha farklı bir tat veren ama yine leziz olan okunası kitabıdır...
'Tanrı’nın bile bir cehennemi varsa ve bu cehennem insanlığa duyduğu sevgi ise, o zaman
herkesin cehennemi, elini uzatsa tutacağı yerdedir, yani ailesine duyduğu sevgide' sözüyle günlerce düşünmeme sebep olan kitaptır.
iyi-kötü ve şeytan ancak bu kadar iyi tasvir edilebilirdi... betimlemeleri pek iyi olmasa da çıkarımları çok iyi olan kitaptır. yazar bunları herkesin anlayabileceği bir şekilde gayet yalın bir üslup kullanarak okuyucuya aktarmıştır. okuduğum en kaliteli romanlardan biridir.... okuyun, okutun değerli kitapseverler.

" Tanrı'nın bile bir cehennemi vardır: insanlara duyduğu sevgi. "