bugün

maalesef ülkemizde görülen ve hala bir türlü sorunu çözülememiş olan olgu,şimdi soracaksınız bana kaç kere askerlik yaptın ya da kaç kere şehit cenazesinde bulundun diye,evet gayet mantıklı bir soru ama en azından ömrü hayatında bir kere akşam haberlerinde şehit cenazesini gören bir insan bile bu olguyu çok çabucak anlar ve kavrar,nedense şehit olan mehmetçik anadolu'nun bir köyünden veya büyük şehirlerin varoş mahallelerinde büyümüş yetişmiş askere gitmiş şehit olmuş ve mahallesinde bulunan bir camide kılınan cenaze namazı ile şehitlik mezarlığına defnedilmiştir!!acaba neden bütün sosyetenin uğrak mekanı olan teşvikiye camisinden bir şehit cenazesi kaldırılmamış neden o cenazelerde siyah gözlük takıp ,solariumlu tenleri ile gövde gösterisi yapan insanlar bu tip cenazelerde görülmemiştir,neden her zaman şehit anaları bizim de analarımızdır diyen sahtekar politikacıların evlatları terör yatağı olarak nitelendirilen yerlere düşmemiştir,aslında bu kadar bile yazmak fazla çoğumuz bilir hani bundan on sene önce başımızda bir kadın başbakan vardı onunda bir asker oğlu vardı akranlarının çekiç operasyonunda anaları ağlarken bu vatandaş gündüzleri jet ski'ye binip geceleri de barda,pavyonda sürtmekte idi.
sadece torpil var ortada mantığıyla yaklaşılmaması gerekir sonuçta okuyan okumayan ayrımı yapılan bir askeri sistemin var. tabi çok yüksek mevki sahibi olanların kayrılmadığı anlamına gelmez ama olayı yüzdeye vurursak bu askeriyenin bu okuma ayrımından kaynaklanır.
siz daha vatan sağolsun demeye devam edin.

ayrıca eksik tespittir çoğunluğu değil, tamamı yoksuldur. ben daha hiç görmedim jeep inden inip iş merkezine gitmekte olan adama 'oğlunuz şehit olmuş başınız sağolsun dendiğini'

haberlerde çıkan 'şehit babasının evine ateş düştü' haberi sonrası o ev genelde hep fakir bir köy evi oluyor ve babada suratı yoksulluk ve sefaletten kırışmış saçına bıyığına ak düşmüş bir çiftçi oluyor.

ondan sonra şehit cenazesinde onbinler ağladı diye haberler çıkar. iyi kandıryolar sizi
yüzyıllardır ola gelendir. türkülerimizde bile kendine yer bulmuştur. şöyle ki:

"zenginimiz bedel verir
askerimiz fakirdendir"

türkülerimize yansıyan bu dizelerden de anlaşılacağı gibi olan hep gariban halka olmuştur.
ne olacaktı hemşerim, zenginler savaşır, yoksullar ölür, bu kadar basit.
türkiye'nin ekonomi-politiğini biraz olsun bilen biri için hiç de şaşırılmaması gereken durumdur.
(bkz: yaşasın zenginler gebersin fakirler)
yüzyıllardır bu böyle ki, vatan sadece fakirlerin ki, bi onlar ölüyor denilesi durumdur.