bugün

platon'un idea kuramina göre gerçek olmayanı simgeler.
norgunk yayıncılığın çıkardığı mekan, tasarım, eleştiri dergisi.
üç sayısı çıkmış olup (senede üç kez çıkıyor),
içindekiler bölümü şöyle bir incelendiğinde görülüyor ki
derginin odak noktası mimari ve iç mimari.
yunanca'da sani anlamina gelir.
platon'a göre, idealar dünyasından yansımış olan algı dünyasının bilgisi olup; doğruluğu herhangi bir gerçekliğe dayandırılamayandır.

(bkz: sanı)
gerdüğüm en şık spor saatler yapan isviçreli saat markası.

http://www.doxawatches.com/
Sanı olarak doğrulanmamış ama - henüz- yanlış ya da doğru sayılmayacak görüştür. Sanı genellikle epistemenin karşısına konulsa da bu, bu kavramın özsel anlamından değil yorumundandır. Hakiki olmayan anlamına gelmez; bir görüştür, doğrulanabilir ve yanlışlanabilirdir.

Heidegger'e göre durum çok daha detaylıdır, ona göre diyorum ama o, eski yunancada böyle olduğunu söyler.

Heidegger doxa'nın görüş olarak 4 türü olduğunu, 4 biçimde doxa olduğunu söyler:

1. Görkem olarak; varlığın sahici ve en yüksek biçimde görünümü.
2. Kendisini değil de bir şeyi sunan yalın görünüş.
3. Olduğu gibi değil de yalnızca dışarıya öyle görünerek, salt görüş: aldatıcı görüş.
4. Bir kimsenin izlenimi, edindiği, bir şey hakkında fikir olarak görüş.

Buradan, Heidegger'in çözümlemesinden çıkarabiliriz ki Platon doxa'yı eleştirirken yalnızca bu yukarıdaki 3. Halini eleştiriyordu ama ona göre her türden görüş güvenilmezdi.

Kant'ın ise numen karşısına koyduğu fenomenin 2, 3, 4. Türün sentezi olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Fenomenolojide ise görüşün, bir görünüm olarak görünüşü görmek anlamında konum almak olduğunu söyleyebiliriz. Ve buradan görünüşün gerçek ya da gerçek olmayan olarak etiketlendiği sonucu çıkmaz. Heidegger görünümünün Varlık'tan ayrılmayacağını, varlığa ait olduğunu söyler. Husserl bunu Kein Schein ohne Sein diyerek ifade etmiştir.

Not: Moskovalı değilim.
Yunanca "kanaat" anlamına gelen doxa, Parmenides'in felsefesinde gerçekliğin bir bölümüne veya genel olarak varlığa dair çarpık ve yanlış kanaat demektir. Bu anlamda yine Yunanca "bilgi" anlamına gelen episteme kavramıyla zıt bir diyalektik içinde düşünülür. Gerçekliğe dair yanlış tanıma, yanlış tasavvur ve tahayyül anlamlarını kendinde toplar. Kişilere, topluma veya bütünüyle varlığa dair basmakalıp düşünceler, yaygın stereotipler ve klişeler doxa'ya dahildir. Doxa kavramının kaynağı, Sokrates öncesi ilk felsefe metinleridir. Modern felsefede, özellikle Marksist çizgide "ideoloji" kavramı doxa'ya yakın bir anlamda kullanılır: louis pierre althusser, ideolojiyi "bireyin içinde bulunduğu gerçek varoluş koşullarıyla hayali ilişkisi" olarak tanımlar.
pierre bourdieu'ye göre daha önce düşünüldüğünü zannederek düşünmeden yaygınlıkla kabul edip kullandığımız, akıl ve gözleme dayanmayan aksiyomaktik, verili inançlar sistemi.