bugün

harbiden "rap" konulu bir dizi olsa ne güzel giderdi dimi.
-ismail abi
-hoop.
+naber mecnun?
-yoo
-Can I walk?
-No but you can fly.
Supernatural
Castiel adlı melek tv izlerken
Cass: if the pizza-man truly love this babysitter, why does he keep slapping her rear?
Cass: maybe she's done something wrong
there's only one tree hill and it's your home.
+ bizden sevgili olmaz, biz seninle mutlu olamayız.
- olsun. ben seninle mutsuzluğa da varım.
(bkz: behzat ç)
'Sakın ola bir erkeğin sana, senin kim olduğunu söylemesine ya da kendisinden daha alçak olduğunu hissettirmesine izin verme.'
(bkz: american horror story)
görsel .

görsel .

görsel .

görsel .

Not: izlemediginiz seyi begenmek zorunda degilsiniz ama eksi verecek kadar bilgi sahibisiniz de(!).
ben kiraz mevsimi falan anlamam.
ismail abi: adamlar bana çay verdi diyom çay. çay veren adam kötü olur mu? Aklın mantığın kesiyo mu?
Kiraz mevsimi repliklerinin yazildigi basliktir. Abi yuh ya kore dizisi uyarlamasi ki bu senaryayo uyarlayan ilk kiza da cok fena ayip edildi. Resmen projesi elinden alindi.

Gelelim leyla ile mecnun'a

Mecnun: o gemi gelmeyecek ismail abi.

Göt mecnun. *
" âşık olduğun kişiyi aklından çıkarmak ne zor şeymiş. vücudunu terk etmeyen kronik hastalık gibi."
-Sakın Oh Ha Ni için kavga ettiğinizi söylemeyin.
+Baek Seung Jo bunun seninle hiç mi hiç ilgisi yok. O yüzden kendi işine bak.
-Kavga etseniz, hatta kan bile dökseniz önemli değil çünkü Ha Ni 'nin sevdiği tek kişi benim. Yani boşuna kavga etmiş olmuyor musunuz?
Hiçbir şey yapmadım diye pişman olmaktansa,bir şeyleri yaptığına pişman olmak daha iyidir.Bu benim felsefem.
-Jun Pyo
görsel .

görsel .

görsel .

not: izlemediginiz seyi begenmek zorunda degilsiniz ama eksi verecek kadar bilgi sahibisiniz de(!).
bakkalim ben bakkal-erdal şimbilli.
http://galeri.uludagsozlu...r/dizi-replikleri-807890/
Behzat ç.
Bundan sonra burada küfür edenin amınakoyim tamam mı.
yine güzelliğini boyalarla kapamışsın. yeditepe istanbul, ömer den duru ya.
http://galeri.uludagsozluk.com/g/dizi-replikleri/
Kim Joo Woon: O zaman seni kim büyüttü?
Gil Ra Im: Tek başıma büyüdüm fakir biri olarak.
Kim Joo Woon: Geçimini kim sağladı?
Gil Ra Im: Devlet sağladı.
Kim Joo Woon: Demek bütün vergilerim sana gitmiş.

Gil Ra Im: Pişman mısın ?
Kim Joo Woon: Seni büyüttüğümü bilseydim daha çok öderdim…

görsel .
Kim Joo Won: <Küçük deniz kızı kaybolmak üzereydi… O an prens gerçeği anladı ve Prenses’e şöyle söyledi. ‘En iyisi bu mu? Emin misin?’ Sonra nişanı attı ve deniz kızına doğru koştu. Fakat su köpüklerini fark edince köpüklü çamaşır makinesi icat edip zengin oldu. Bu arada Prens kötü bir yatırım yaparak iflas etti ve denizkızı’nın Sekreter Kim’i oldu. Upuzun yıllar, çok uzun yıllar boyunca mutlu mesut yaşadılar.> Bu ne? Hangi manyak böyle aptalca bir şeyi yazar? Ne? Ama bu benim el yazım…

görsel .
i am alive mother fucker!

(bkz: shamless)
Kontrol sahibi olup olmadığımızı nasıl bileceğiz?
Sadece önümüze gelen şeyin en iyisini yapmaya çalışıyoruz,olay bu.
Sürekli iki seçenekten birini seçmeye çalışıyoruz.Tıpkı bekleme salonundaki iki tablo gibi.
Yada Coca-Cola ve Pepsi.
McDonald’s veya Burger King.
Hyundai veya Honda ?
Hepsi aynı bulanıklığın parçası, değil mi?
Odak dışında kalan bulanıklık.
Seçimin yanılması.
Yarımız kendi istediğimiz kablolu yayın,doğalgaz ve elektrik şirketini bile seçemiyoruz.
içtiğimiz su,sağlık sigortamız.
Seçebilseydik bile fark edermiydi ki ?
Eğer tek seçim şansımız kılıç ve kalkan arasında oluyorsa bu nasıl seçimdir ?
Aslında aynı değillermidir?
Hayır,seçimler bizim için tayin edilmiş uzun zaman önce.
'ölüyorum anlasana anlasana ölüyorum anlasana '
askı memnu bihtercik.
güncel Önemli Başlıklar