bugün

yeryüzünde bulunan bütün dinlerin buluştuğu ortak paydadan çıkan sonucun eleştirel durumudur.

"din" kavramı farklı düşüncedeki insanlar tarafından yorumlandığında fazla alternatifler oluşturulamaz. ortaya çıkan 2 sonuç "dinin ilahi bir kavram olması" ve "dinin yeryüzünde oluşacak kaos ortamını içgüdüsel olarak engellemek için sunulan bir kavram olması" dır.

bu iki sonuçtan istediğinizi irdeleyebilirsiniz. olgudan teori çıkaran insanlar olarak bizler 2. seçeneği irdelemeyi yeğliyoruz.

din dünya tarihinde oluştuğundan bugüne kadar çoğunlukların hayatlarını şekillendiren bir kavram olmuştur. kimse aksini iddia edemez zaten. "dayatmacı" kelimesi sertlikten ziyade gerçeklikleri gün ışığına çıkarır bu pozisyonda. zira pek çok yazılı veya sözlü kanun özünde dayatmadır fakat konu din olduğu zaman bu konu biraz daha kutuplaşmış şekilde karşımıza çıkıyor.

dinin yarattığı, yarattığı inanılan huzur ortamı bir dönem devam etmiş olsada insanoğlunun tüketen bir canlı olmasından mütevellik din gibi çoğunluk tarafından kutsal olarak kabullenilen şey bile kendi içinde asimile olmuştur. kültürler, insanlar, toplumlar, coğrafya gibi asimilasyon konusunda en üst merciler din kavramını kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmiştir. işte bu noktada "dayatma" politikası apaçık ortaya çıkıyor.

değişen dünya kurallarına uydurulan din son aşamasına geldiğinde katı bir hal almıştır ki bu sürekli dinlerin eleştirilmesi veya ona bağlı insanların aşırı tavırları ile iyiden iyiye dayatılan bir kavram olmuştur.

bu durumda dünyadaki kaos ortamını, haksızlıkları, yolsuzlukları vb. pis insanı davranışları azaltmak, yoketmek için ortaya sürülen bu iyi niyetli kavram zamanla insanın ellerinde şekil değiştirmiştir. aşırı zıtlıklar bu durumdan kaynaklanmaktadır zaten.
mecburen dayatmacıdır. yoksa nasıl engel olunurdu o kadar kavmin sapkınlıklarına...
dayatmacı olmayan bir ideoloji olamayacağından ötürüdür.
ilk defa ortaya çıktıkları orta doğu coğrafyasının siyasi-toplumsal özelliklerini taşıdıklarından dolayıdır. Her yerde krallıklar var her yerde savaşlar. Günümüzde ılımlı olmaya çalışanlar ise belki de kendilerine hoşgörülü olmayı taktiksel açıdan dayatıyorlar ancak şu suçlama ile karşılaşmaları pek muhtemel: " Bir radikal/gelenekçi sadece kafirlere karşıdır, bir ılımlı/reformcu ise hem dine hem de kafirlere karşıdır. " Bu bakımdan ben her türlü teolojik saçmalığın gelenekçilerini daha samimi bulurum.
(bkz: sapkın kavimlere peygamber gönderilme eşiği)
dayatma değil, doğruyu yanlış göstermedir. dine doğru düzgün uyanlarla * dinle imanlanla alaksı olmayanlar arasındaki farkı kolaylıkla anlayabilirsiniz.
cehennemi ve sürekli cehennemde yanma tehditlerini saymazsak dayatmacı bir kavram değildir.