bugün

Gelişmişlik, medeniyet seviyesi, insan hakları gibi çağdaş ve uygar toplumlar için olmazsa olmaz kriterlerin bu ülkelerde ziyadesiyle mevcut olması, sanıldığı gibi kendilerinin dinle mesafeli olmalarından mütevellit değildir zannımca.

Eğitime, bilime, teknolojiye yani çağın gerektirdiği öncü gelişmişlik ölçütlerinin ihtiyaçlarına cevap veren sistemleri hayatın her dalında inşa edip, bu kazanımları sıkı bir disiplin ve tavizsiz bir denetlemeye tabi tutan her oluşum, müreffehliğin hazzını yaşayan bir toplum olma konumuna kendiliğinden gelecektir.

Bu matematiktir, dindarlık veya dinsizlikle ilgisi yoktur, hayatın kaçınılmaz neticesidir.

Kimileri buna zırva dese de hakkında bilgi sahibi olduğumuz hiçbir din gelişmeye, ilerlemeye karşı değildir.

Burada bahsini ettiğim sadece islam coğrafyası veya medeniyeti değildir. Aşağı yukarı bütün dinler, insanın mutluluğunu amaçlamıştır ve bu minvalde rol model olabilecek toplumların (sadece uygarlıkları ve gelişmişlikleriyle sınırlı olmak kaydıyla) örnek alınmasına bile itiraz üretmemişlerdir.

"ilim çin'de bile olsa alınız" buyuran islam dininin peygamberi hz. Muhammed buna en güzel örneği teşkil eder.

O peygamber ki, seferden gelmiş bir kervanın başka bir diyardan getirdiği hediye lambaların mescidine asılmasına "bu kafir icadıdır, mescitten kaldırılsın" diyen ashabını uyarmış, insanların yaşamlarını kolaylaştıran her türlü keşfin ve buluşun mübah olduğunu belirtmiştir.

Yine aynı peygamber, mescidindeki iki gruptan birinin ibadet etmekte olduğunu, diğer grubun ise aralarında ilim tartıştıklarını gözleriyle müşahade etmiş ve şöyle buyurmuştur: "Rabbimiz'in nazarında bu iki grubun birbirinden farkı yoktur, iki grup da muhakkak kârdadır."

Ancak insanlığın varoluşuyla hemen hemen yaşıt olan dinler tarihinin her döneminde olduğu gibi, günümüzde de dini yanlış yorumlayan, dahası insanların da bilinçlenmesini engellemeye çalışarak üzerlerinden nemalanmaya gayret eden şer odakları tüm dinlerde mevcuttur. Bunlar, insanların inançlarını olabildiğince sömüren asalak bir güruhtur. Uygarlıkların geri kalmalarında belki de başlıca sorumlulardır ve dahası kimi çevrelerce "din, gelişmenin önündeki engeldir" düşüncesinin en temel ve en etkili kanıtlarıdır ne yazık ki.
(bkz: Seküler) Evet. Teşekkürler.
keşke oralarda olsaydım.
cahillerin toplandığı ülkelerdir.
teorik olarak benim bildiğim 2 ülkedir. fransa ve türkiye. anayasasında kendisine laik diyerek hiç bir dini referans kullanmayan.
Ülkelerin dinleri olmaz, insanların olur. Türkiye de laik bir ülkedir ve anayasada dini yazmaz.