bugün

(bkz: la ilahe illallah)
(bkz: selamı aleyküm)
(bkz: çay koy troçki)
"geri geleceğim geri geleceğim bugün doğacak çocukları kontrol ed..." demiş olabilir.
+destroy it!
-...no!
şeytanın ne işi var lan orada diye sorulası sözlerdir.
şeytanın zaten ölüyle işi olmaz.
bunu öğrendiğimiz iyi oldu, tırstık mırstık ama hemen imana geliriz şimdi.
şöyle demiştir :

--spoiler--
Arka arkaya kalp krizi geçiren Rus lider Lenin, Moskova dışındaki Gorki Sarayı'na götürülüyor. Eşi Krupskaya ona, Amerikan sosyalist yazar Jack London'ın Yaşama Hırsı kitabını okuyor. Başı yana düşerken Lenin: "Bana daha çok Jack London oku."
--spoiler--
lenin böyle öldüyse ölülerin ardından (bkz: türkan saylan) (bkz: lenin) atıp tutan insan (bkz: emrullah) nasıl ölür allah bilir. Tanrı seni korusun emo dedirten başlıktır.
felç olduğu için zaten konuşamayan bir adamın söyleyemeyecekleridir. frengi nedeniyle felç olmadığı, aldığı bir kurşun yarasından dolayı felç olduğu da çok bilinen bir durumdur. Ölüm sebebi en az 30 doktoru olduğu hepsi tarafından farklı algılandığından bir sonuca varılamamıştır ama genel kanı boynundaki kurşundur. ayrıca frengiden ölse dahi felç dolayısıyla konuşamıyordu zaten.
Lenin, suikast girişiminde aldığı yaralar nedeniyle sağlıksızdı. Bir kurşun hala boynunda kalmıştı ve omuriliğe yakın durduğu için, zamanın tıp tekniğiyle çıkarılması mümkün değildi. 1922 Mayısında ilk defa felç geçirerek sağ tarafı kısmen felçli kalan Leninin hükümetteki rolü giderek azaldı. Aynı yılın Aralık ayında geçirdiği ikinci felçten sonra aktif politikadan çekildi. 1923 Martında geçirdiği üçüncü felcin sonrasında konuşma yeteneğini de yitirerek ölene kadar yatağa bağımlı kaldı. Dolayısıyla ölmeden önce konuşamıyordu, yani ölümünden önce hiçbişi söylemedi.

ilk kez felç geçirdikten sonra, hükümet ile ilgili bazı yazıları eşine dikte ettirdi. Bunların arasında en ünlüsü Lenin'in vasiyetidir. Bu vasiyette, başta Stalin olmak üzere önde gelen komünistleri eleştiriyordu. 1922 Nisan ayından itibaren Komünist Partinin genel sekreteri olan Stalin'in eline sınırsız bir otoritenin geçtiğini söylemiş ve yoldaşların Stalini bu görevden uzaklaştırmak için bir yol aramalarıni önermiştir. Lenin'e göre Stalin son derece kaba bir karakterdi ve proleterya diktatörlüğü asla onun liderliğinde yayılamazdı. Ona göre, devrimin iyiliği için iktidar Stalin gibi devrimci olmayan insanların elinden alınmalı ve Troçki gibi sol Marksistlere verilmeliydi.Troçki'nin sonu ise Meksika'da vurularak ölmek olmuştur.

Lenin 21 Ocak 1924 günü, 53 yaşında öldü. Leninin ölüm sebebi için yapılan resmi açıklama serebral arteriyoskleroz ya da dördüncü bir inme idi. Ancak Lenini tedavi etmeye çalışan 27 doktorun yalnız sekizi otopsi raporunda bu sonuca vardığı için, ölümü ile ilgili başka teoriler de ortaya atılmıştır.

Ölümünden hemen sonra, frengi olduğu dedikoduları yayıldı. Otopsiden sorumlu patolog Aleksey Abrikosov otopsi raporunda frengiden sözetmemiştir ancak bahsettiği kan damarlarındaki hasar, felç ve diğer yetersizlikler frenginin de belirtilerindendir.Öte yandan, frengi hastalığının son aşamasında ortaya çıkan lezyonlar vücudunda görülemediği için iftira olarak tahmin edilen bu söylem kesin olarak çürütülmüştür. Tarihçilerin büyük çoğunluğu ölüm sebebinin, suikast neticesi boynunda kalan kurşunun neden olduğu bir felç olduğu konusunda hemfikirdir.
(#6696139) entrysi ile aktarılan uydurmaların; kendini rahatlatma, çocukları kandırma sözlerinin; ne acayip şeylere inanılabileceğini gösterebilme fırsatının başlığı olabilecek cümledir.

sayesinde komik masalları ve gerçekleri öğrenme şansı yakalayabildiğimiz başlıktır.

leninin milyonları nasıl ölüme götürdüğünün, sosyalist birinin insanları nasıl anarşiye sürüklediğinin, anarşinin nesinin kötü olduğunun merak uyandırdığı giriş entrysine sahip sözlük başlığıdır.
başlık sanırım biraz sert olmuş.

zira lenin in din düşmanlığı yaptığını kanıtlayan birşey varsa özel mesajla aktarabilirsiniz.
dine inanmıyor diye din düşmanlığı yaftası biraz ağır kaçmış.

nasıl öldüğünü yukarda aklı yerinde arkadaşlar özetlemiş.

söylediği son söz freedom - özgürlük olmayacağına göre.
kaldı ki konuşacak durumda olmadığına göre iç sestir.

belki tarih beni yazacak demiştir ya da acaba hata mı yaptık diye sorgulamıştır kendisini.

bilemeyiz.