bugün

traş olurken paso müşteriye sürten berberdir.
(bkz: berber dayaması)

(bkz: yeni yazarların aramaya inanmaması)
(bkz: çakallarla dans)
kol'a dövmenin update halidir.
(bkz: kol u delmek)*
bugün sabah yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittiğimde papaz olma yolunda hızla ilerlediğimi farkettim. aylar olmuştu ki ne saçıma bir makas ne güneşten yanmış ensem’e bir jilet değmemişti. sanırım değdirtmenin zamanı gelmişti. (burada ki dedirtme isteğim o değil.)
berber (kuaför ya da perukar ! )’ın kapısından içeri girdim. her zamanki gibi klasik selamlaşma seremonisini yaptıktan sonra yine her zaman ki gibi dış kapıyı kapatmadan önce büyük aynadan papazlığıma bakıp gergince bekleyen adamların arasına oturdum. önümde duran ve hiç eksik olmayan zigon sehpa’nın üzerindeki “posta” gazetesini elime alıp bir kaç magazinsel haberden sonra tam haydar dümen’in sayfasına gelecektim ki, yanımda duran bey amca’nın ters bakışlarından tırsarak en arka sayfa’ya atladım. ancak ters bakışları üstümden hala gitmemişti. (arka kapaktaki hatundan dolayı sanırsam) “gel abicim seni alalım böyle” diye seslendi perukar (berber) gidip oturdum uzay mekiği koltuğuna. ve sonra;

-e abicim nasıl olsun?
-işte aynı olsun kırıkları falan al. enseyi temizle bıdı bıdı…
-tamamdır. işler nasıl gidiyor?
…..

bir yandan gerekli, gereksiz konuşmalarını devam ettirirken bir yandan da koltuk etrafından dönüyor doğru açıyı bulmaya çalışıyordu. sağıma doğru geldiğinde koluma doğru değdirdiğini hissettim. refleks bu aniden çektim kolumu. “n’oldu abi? bir şey mi oldu?” diye sordu, “yok. yok bi şey” diyebildim ancak. traş etmeye devam etti. bir kaç kez daha etrafımda dönerken bu sefer sol koluma değdirdi. yine irkildim. tedirginliğim gittikçe artıyor havadan mı yoksa göt korkusundan mı kaynaklandığını bilemediğim bir ter almış başını gidiyordu. “biraz daha kesiyimmi böyle iyimi?” diye sorduğundan dah lafı bitmeden “iyi abicim iyiii biraz acelem var zaten kalkmalıyım” diyerek aniden kalkıp olay yerini terk ettim. ve sonra düşündüm.
evet perukarlar değdiriyorlar. ya istemeden ya da isteyerek ama hissettiriyorlar. bu satırları okurken gülen sen! sanada değdiriyor bana değdirdiği kadar. fakat neden? şu sıralar internetten teorik olarak berberlik eğitimi alma fikrindeyim. pratik olarak yapamasamda kağıt üzerinde yapabilirim. olmadı kağıt keserim ama değdirtmem arkadaş! siz de değdirtmeyin! berberler değdirmesin artık!!!
değdirmeyi bırakıp sikertme yapar bu berber filmde (bkz: zohana bulaşma)
sıcacıktır.
değdirmeyen berber vardı da biz mi görmedik.
ılıktır.
koltuğun arkasından nasıl değdiriyor merak ettiğim berberdir.

koskoca berber koltuğu var lan. açıp sikse hissetmezsin.

bahsettiğim koltuk için: görsel