deniz baykal'ın nesrin baytok'la yatak odası kaseti "gazetecilik" açısından medya tarihinde eşine az rastlanabilecek bir test anını oluşturdu. haber çok geç saatte düştüğü için ilk gün girilmesi mümkün değildi. ertesi gün haberi girip girmeme konusunda gazeteler için yeterli düşünme zamanı oluştu. üstelik internette olduğu için herkesin elinde mevcuttu.

tartışma eksenleri şöyleydi:

1 – bu kasetin haber değeri var mı?

2 – haberi girelim mi?

3 - nasıl girelim?



temel soru elbette ki birinci soru. çünkü bir gazeteci olayda haber değeri görüyor ve girmiyorsa, orası gazeteciliğinin bittiği noktaydı.

bu noktada, "yandaşlardan gazeteci olmaz" tezinin doğrulanma görüntülerinden birini yaşadık.

olay, haber değeri taşımak için gerekli bütün niteliklere sahipti. ve en önemlisi internette yayılması nedeniyle bütün türkiye bu görüntüleri konuşuyordu.

doğan ve ciner gruplarını sürekli "halktan kopuk" olmakla suçlayan yandaş medya, bu noktada halktan koptu.

haberi veriş biçimleri farklı farklı olsa da doğan ve ciner grubu, "buz gibi haberi" birinci sayfalarından hak ettiği büyüklükte gördüler.

özellikle habertürk, olayı bütün yönleriyle "tayyip erdoğan'ın kaseti çıksa nasıl verecekse" öyle verdi. fatih altaylı'nın yazdığı "bu dünyanın he yerinde haberdir" cümlesi her şeyi özetliyor aslında.

aslında işin bir ileri boyutu da var. bu dünyanın başka ülkeleri için de haberdir. örneğin berlusconi'nin bu tip ilişkilerini türk gazeteleri -yandaşlar dahil- haber olarak vermedi mi?

aynı şekilde clinton'un seks kaçamağının bütün ayrıntılarını vermedi mi türk gazeteleri?

dolayısıyla bu haberi görmemek mümkün değildi. tabi eğer gazeteciysen. ama "yandaşlığın" gazeteciliğin önüne geçmişse o zaman ayrı tabi…

o zaman, "bu haberi büyük verirsek, görüntülerin hükümetten sızdığı düşünülebilir, tayyip bey suçlanabilir" evhamlarına kapılır ve haberi girmezsin. tıpkı, yenişafak, star, zaman, bugün gazetelerinin yaptığı gibi.

ama gazeteciysen, halkın konuştuğunu sayfalarına taşır, önündeki buz gibi haberi hak ettiği büyüklükte görürsün.

star gazetesi haberi iç sayfaların altına bir yere adeta gizlemiş; zaman haberi içeride soruştuma ekseninde gizleyebildiği kadar gizlemiş, yenişafak sigara paketi büyüklüğünde vermiş, bugün gazetesi de farksız...

vakit gazetesi ise olayı daha da abartmış. görüntüleri metacafe.com'dan ilk olarak kendileri alıp yayınlamasına ve türkiye'nin gündemine oturtmalarına rağmen, üç maymun oynayıp bugün tek satır girmemişler. dün yaşanan baskıyı kaldıramamışlar demek ki…

oysa iyi bir gazeteci türkiye'nin gündemini değiştiren haberine sahip çıkar. üstelik olay sadece baykal'ın seks görüntülerinden ibaret değil. bunu partisinin bir milletvekiliyle yapması söz konusu. yani ast-üst ilişkisi durumu. bir öğretmenin öğrencisiyle; bir komutanın astıyla ilişkiye girmesi gibi bir durum.

daha vahimi ise görüntülerde nesrin baytok'un kocasının olması.

bu yüzden habertürk'ün "dört dörtlük rezalet" başlığı cuk diye oturmuş.

gazetelerden, en acıklı olanı ise akşam gazetesi'ydi. yayın yönetmeni ismail küçükkaya, birinci sayfadan kendi yazısını komple yayınlamış. cumhuriyet gazetesi'nin bildiri tadında yayınladığı tarz şeklinde, yazı sol sütunda baştan aşağı indirilmiş.

ama küçükkaya şecaat arzederken sirkatin söylemiş. önce diğer yayın yönetmenlerini aradığını anlatıyor. bu kalibrenin ortaya çıktığı an aslında. hamlık göstergesi. olay çok büyük ve kendisi kararsız kaldığı için diğerler yayın yönetmenlerine yoklama çekmiş resmen.

bir de yazısına "baykal'ı üzüntülerimi bildirmek için aradım" cümlesi eklememiş mi… sen gazeteci misin, partili misin? niye üzülüyorsun? genel başkanın zarar gördü diye mi? aynısını fatih çekirge de yapmış. zaten i̇smail küçükkaya bildiğiniz gibi çekirge'nin yetiştirmesi. küçükkaya da her fırsatta çekirge'ye olan hayranlığını dile getirir. demek ki çekirge iyi yetiştirmiş. i̇kisi de "üzüntülerini bildirmek" için aramışlar, haber için değil. zaten küçükkaya'nın akşam'ı yönetirken çekirge'ye danışmasının dozu, yayın çizgisinden anlaşılıyor.

taraf gazetesi ise vakit'i direkt hedef almayı seçmiş ve "alçaklık vakti" manşetiyle çıkmış. görüntüler video paylaşım sitesi metacafe.com'a konmuş, oradan mail yoluyla bütün piyasaya dağıtılmış ve habervaktim.com da bunu yayınlamış. berlusconi'nin sevgilileriyle gizli çekilmiş fotoğraflarını sayfalarına taşıyanlardan biri de taraf'tı..

elalemin siyasi liderine gelince haber, bizimkine gelince alçaklık…. anlaşılamaz bir tutum…

kısacası gazetecilik gözüyle bakılınca; bu olayın haber değeri taşıdığı üzeri örtülemez bir gerçek… vakit gazetesi başlattığı haberi devam ettirmeyerek sınıfta kaldı. yandaşlar, bir türlü gazeteci olamadıklarını, habere bakış açılarının "tayyip beyin zarar görüp görmeyeceği" olduğunu bir kez daha gösterdiler. doğan grubu haberi nasıl vereceğini tam kestiremese de olayı yok saymayarak okuyucularına duyurdu ve sınıfı geçti.

gazetecilik sınavından geçmiş görünen tek gazete ise habertürk oldu… haberi bütün boyutlarıyla sayfalarına taşıdı….

kısacası dün gazetecilerin günüydü… olanı olmayanı gördük.

kaynak: http://www.postmedya.com/news_detail.php?id=22145
(bkz: yandaş medya)