bugün

bir-iki hususu düzeltmak lazım:
dar-ül harpte yaşayan ehl-i kitaba harbi denir (dar-ül islamda yaşayan ehl-i kitaba zımmi denir).

"bir kez dar-ül islam olan belde bir daha dar-ül harp olmaz", imam-ı şafi'nin ictihadıdır. imam-ı azamın ictihadı farklıdır;(bir memlekette idareciler müslüman değilse ve islam ahkamını öğrenmek ve tatbik etmek de yasak ise burası dar-ül harptir).
"bir kez dar-ül islam olan belde bir daha dar-ül harp olamaz" sözü imam şafii'nindir doğru ama bunu şu kasıtla söylemiştir "bir kez dar-ül islam olan bir yer daur-ül harb olmaz/olamaz/olmammalıdır"... zira bir der-ül islam tanımı varsa bu tanıma uymayan bir yer zaman farkı gözetmeksizin dar-ül islam olmaktan çıkar.
bütün müctehidlerin kabul ettiği umumi bir kaide vardır ki, bir kere dar'ül islam olan topraklar bundan sonra herhangi bir sebeple dar'ül harb statüsüne girmez.

gayri müslümlerin dar'ül islam toprakları alması durumunda toprağın kullanımı fiilen onlarda olsa da, hukuken malın aidiyeti müslümanlara ait varsayılır.
islam memleketi. islam dininin kurallarının kanun olarak tatbik edildiği yer.
müslümanların vatanıdır.
islam toprakları.