bugün

bir girisinde "qandırdım xd" yazdığını görünce gözlerimi fal taşı gibi pörtletmiş olup, tansiyonumun bir inip bir çıkarmıştır efendim. burdan kendisine büyük harflerle "LÜTFEN" demek istiyorum hakikaten "lütfen". evet.
(#16823395)

bin bir zahmetle çayımı sigaramı kenara koyup yukardaki entryi artılamama sebep olmuş dokuzuncu nesil yazar arkadaş.
qanq diyen yazar. yaşı ufak galiba.
ıslak odunla beline beline ağzından kan gelmek suretiyle vurularak doğru yola sokulması gereken insandır.*
literatüre namaz değmesi diye bir deyim kazandırmış yazardır. devlet memuru olduğu söyleniyor.
(#17066023) atı meslek olarak addeden yazar. *
(#17065759) kapıyı meslek olarak addeden yazar.
bana niye masa, sandalye demiyor merak ettiğim yazar.
her okulda bulunması zorunlu olan demirbaşlardan biri.
1941 yılında çıkan kanunla zorunlu hale getirilmiş,
2007'deki bir kararnameyle "kullanılmıyor bile olsa, bulundurulması zorunludur" ibaresiyle okullardaki konumu güçlenmiştir.
Bir nostaljidir..
bu lanet olası makinanın zamanında dersi verilirdi. bende son zamanlarına denkgeldim o dersim. saçma salak bir derstir. hayır aga ben 10 parmak daktilo kullansam ne olur kullanmasam ne olur. sekreter yada arzuhal almıyacağım ya. neyse bende o ergenliğin verdiği sapkınlıkla bir gün derste alıştırma yaparken akütakemiliyüş denen bir zımbırtı vardır. bunu kaç ere yazdırırlar. elimiz hızlansın. ben bunu akif takken düşmüş diye yazdım kaç kere. neyse hoca herkesi kontrol ediyor. sıra bana geldi. hoca gördü yazdığımı, tabi sonrası belli tüm sınıfa rezil oldum. çok fena tokatladı adam, ne tokatlaması bildiğin lirik çalıştı üstümde. o nasıl bir duygu aktarımıdır arkadaş. nefret anca bu kadar sanatsal kusulabilirdi amk. o günden sonra her fırsatta türk eğitim sistemine başkaldırdım, her sinirlenmemde kahrolsun daktilo dedim. fakat sonu hep hüsran. her derste lirik çalışmalar her derste bir duygu seli. o yüzden bu gavur icadı makinayı hiç sevmem. ipne makina, top makina, senin yüzünden sevdiğim kıza bile rezil oldum lan allahsız. senin yüzünden harflere küstüm, senin yüzünden... neyse lanet olsun sana.
(#17846172)
böyle bir başlığa sahip yazar.
efendim sizin okulunuz, dersiniz, ödeviniz neyin yokmu yahu...
(#18566598) espirikli yazar.
(#24696546)

en mantıklı tepkilerden birini vermiş yazar.

bu tutumu için teşekkür ediyorum.
evde bulduğumda sanki 12 yıldır daktilo kullanan biri gibi yazmaya calışmamı sağlayan yazı yazmaya yarayan klavyenin ilkeli olan alettir.
sahip olmayı delicesine istediğim alet,ancak nerede bulabileceğimi bilemiyorum.
satin almak istedigim yazmak seysi.. ozellikle renkli olanlari bir harika..

not: eger daktilo satmak isteyen varsa bana buradan ulasabilir..
gönlümde, daktilo'nun yerini word, notepad dolduramamıştır hiç, el yazım ise yavan kalıyor,

sesi dahi huzur verir,

yazılan her yazıya ruh yükler.

öyle güzel görünür ki

ilham verir çoğu zaman.
Eski edebiyat nüshalarını hatırlatan tatlı bir sesi olan eski bir yazma aracıdır. Nostaljik havasının yanında sanki tüm başyapıtları daktilo yazmıştır yazardan ziyade.
Bazı bünyelerde sesi orgazmik etki yaratan, oldukça seksi bir alettir...

Okulda hocalar arasındaki lakabımdır ayrıca. Çok düzgün el yazım olduğundan mütevellit, hovaşar böle derdi bana.

Dünyada en çok istediğim gereçlerden biridir ayrıca...
bu aralar fena sardığım, almak için para biriktirdiğim alet. aslında 2-3 kişi toplanıp doğum günümde alsa hiç fena olmaz.
24 yıldır ilk kez doğum günümde alsınlar diye hediye istedim. yüzsüzlüğün bu kadarını da yaptım. sonuç: kimse almadı.
Yazmanin en guzel halidir bence. Yanlis yapamazsin daktiloda,silme secenegin yoktur,oyle kafana gore sacmalayamazsin. Ya butun kagidi alir yirtarsin ya da devam edersin. Farklidir bir kere modernizmden, klavyesi bile farklidir. Toneri bitince her yerde aratir. Tus seslerine kapilip gidersin yazarken, farkli yazi stilleri olsa da, birbirine benzer cogu,herkes ayirt edemez. Kendine hastir,kisiligi vardir.
Bana nedense m1 garand tüfekleri hatırlatan yazı makinesi . Bilenler bilir m1 lerin kartuş şeklinde takılan bir fişek besleme sistemi vardır. Son fişek namluya sürülünce kartuş boş kalıp metalik bir sesle fırlar . işte o ses ile daktilonun bitme sesi birbirine benziyor .
Californicationu ikinci kez izlerken aklıma küçükken dedemlerdeki daktiloyla oynadığım zamanlar geldi çok hoşuma gitmişti. e tabii şimdi diziyi izleyince anılar canlanıyor karakterlerle aramda oluşan yakınlığı söylemiyorum bile insanın içinde güzel bi heyecan oluyor, daktilo alası, bir köşeye koyası özel şeyleri onula yazası geliyor ama fiyatlara bakınca vazgeçiyor efendim.
güncel Önemli Başlıklar