bugün
- meral akşener21
- giden gider9
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi26
- irem derici'nin erkek sevdası9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu28
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- gerdek gecesi ilişkiye girmek istemeyen kadın8
- anın görüntüsü14
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi15
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak11
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- jose mourinho25
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- icardi190540
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel13
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- albay kemal14
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
Büyük canavar, tekerlekli şemsiye, ördek, çirkin ördek, keçi, teneke sümüklü böcek, dekovil, yada şefkatli... Bunlar, birbirinden farklı ulusların, 2CV ye taktıkları isimler. O, 1948-1990 yılları arasında üretilmiş bir halk arabası.
Çıktığı dönemde, yani ikinci dünya savaşından hemen sonra, maliyetleri yüksek olduğu için bu otomobil Fransa' da benimsenmemişti. 2CV, 100 kilometrelik bir mesafeyi 3 litreden az benzinle gidebilecek, kırsal kesimindeki halkın 100 kg.lık ürününü, saatte 60 kilometre hızla, gerekirse, asfalt döşenmemiş bozuk yollarda bile, pazara ulaştırabilmesine imkan verebilecek bir tasarımdı. En önemlisi, bozuk arazide köylülerin yumurtalarını kırmadan nakletmelerine imkan veriyordu. Ayrıca, yenilenen versiyonları ve yükseltilen tavanı sayesinde, sürücünün şapkası ile aracı kullanmasını mümkün kılıyordu.
ikinci dünya savaşında Almanlar Fransa'yı işgal ettiğinde, Citroen yöneticileri 2CV projesini, tasarım, savaş aracı olarak kullanılmasın diye gizlediler; 2VC'lerden bir kısmı pikaba benzetilerek gizlendi, bazıları gömüldü, bazıları ise yok edildi. 1939 yılında 2CV projesi geliştirilirken üretilen prototipler çok enteresan araçlardı öyle ki arka koltuk tavana bağlanmış bir hamaktan oluşuyordu. Tasarımcıların üstünde düşünmeleri için 6 yılı vardı artık. 1994 yılında gizlenmiş 3 prototip bulunana kadar, savaştan geriye, sadece 2 prototipin kaldığına inanılıyordu. Savaştan sonra, alüminyum ve magnezyum şase ve koparta ile su soğutmalı motor üretmenin, çok maliyetli olduğuna karar verildi ve aracın çelikten imal edilerek, hava soğutmalı motor ile donatılmasına karar verildi. Tasarımcı Flaminio Bertoni gövdeyi tekrar dizayn etti.
Tasarım 1948 de Paris'te beğeniye sunuldu. Çok eleştirildi, ama düşük gelirli kesim üstünde çok büyük etkisi oldu.
Citroen'in, basın bülteni göndermeden lansman yapması, gazetecilerin alay konusu oldu. Bazı basın mensupları, otomobili "yuvarlanan dalalet" olarak nitelerken, bazıları ise "sardalye konservesi" gibi isimler taktılar. Ama tarih gösterdi ki, tüketici 2CV yi sevimli, hoş ve çekici buluyordu. Fransa'da ulaşımda devrime neden olmuştu.
2CV büyük bir ticari başarıydı. Satışa sunulduktan kısa bir süre sonra, 3 yıllık bir bekleme listesi oluştu. Bu yüzden ikinci eli, sıfırından daha pahalı el değiştirmeye başladı. 1949 da günde 4 adet olan üretim, bir sene sonra 400 adete çıktı. Fiyatı o kadar ucuzdu ki, VW Beetle modeli, iki adet 2CV'ye bedeldi.
Ucuz fiyatına rağmen, teknolojisi dönemine göre oldukça iyiydi. Dört tekerlekte bağımsız süspansiyon, 4 vitesli manuel şanzıman, önden çekiş, hafif ve ufak hava soğutmalı iki silindirli boxer motor... Hatta motorun klasik BMW boxer motosiklet motorundan devşirildiği de söylenir.
Cam silecekleri gücü şanzımandan alıyordu, araç hızlandıkça sileceklerde hızlanıyordu. Cam sileceklerini içerden elle çalıştırmak da mümkündü (araç dururken). Aracın hava soğutmalı motoru olması dolayısı ile soğutma sıvısı, radyatör, su pompası veya termostat olmaması, dayanıklılığını arttırıyordu. Bujiler aynı anda ateşlediği için, distribütör de bulunmuyordu.
ilk motoru 375cm3 ve 9 beygirdi. Daha sonra 425 cm3, 602 cm3 ve 28 beygir oldu. Evrim geçiren motorların gücü 33 beygire kadar yükseldi.
2CV, 1990'lara doğru, teknoloji ve güvenlik açısından çok geride kaldı. Ancak tasarımın kendine has olması nedeniyle alıcı buluyordu. 1988 yılında Fransa'daki üretimi tamamen durdu. 27 Temmuz 1990 yılında, gri bir 2CV Portekiz'deki fabrikada üretilen son araçtı.
BMW Isetta, Renault 4, Mini ve VW Beetle diğer üreticilerin o aynı dönemde ürettiği benzer modelleridir.
Daha önce de belirttiğim gibi ilk çıktığı yıllarda alay konusu olan, insanların "konserve açacağı da veriyorlar mıymış?" diye takıldığı 2CV başarılı oldu ve popüler kültürde de kendine yer kazandı. En bilinenleri 1981 de oynayan James Bond filmi ve 1963 ve 1978 yıllarındaki Pembe Panter filmlerinde olmak üzere 30'dan çok filimde sahne aldı.
http://otomobil.ntvmsnbc.com/inceleme-k-2cv.asp
Çıktığı dönemde, yani ikinci dünya savaşından hemen sonra, maliyetleri yüksek olduğu için bu otomobil Fransa' da benimsenmemişti. 2CV, 100 kilometrelik bir mesafeyi 3 litreden az benzinle gidebilecek, kırsal kesimindeki halkın 100 kg.lık ürününü, saatte 60 kilometre hızla, gerekirse, asfalt döşenmemiş bozuk yollarda bile, pazara ulaştırabilmesine imkan verebilecek bir tasarımdı. En önemlisi, bozuk arazide köylülerin yumurtalarını kırmadan nakletmelerine imkan veriyordu. Ayrıca, yenilenen versiyonları ve yükseltilen tavanı sayesinde, sürücünün şapkası ile aracı kullanmasını mümkün kılıyordu.
ikinci dünya savaşında Almanlar Fransa'yı işgal ettiğinde, Citroen yöneticileri 2CV projesini, tasarım, savaş aracı olarak kullanılmasın diye gizlediler; 2VC'lerden bir kısmı pikaba benzetilerek gizlendi, bazıları gömüldü, bazıları ise yok edildi. 1939 yılında 2CV projesi geliştirilirken üretilen prototipler çok enteresan araçlardı öyle ki arka koltuk tavana bağlanmış bir hamaktan oluşuyordu. Tasarımcıların üstünde düşünmeleri için 6 yılı vardı artık. 1994 yılında gizlenmiş 3 prototip bulunana kadar, savaştan geriye, sadece 2 prototipin kaldığına inanılıyordu. Savaştan sonra, alüminyum ve magnezyum şase ve koparta ile su soğutmalı motor üretmenin, çok maliyetli olduğuna karar verildi ve aracın çelikten imal edilerek, hava soğutmalı motor ile donatılmasına karar verildi. Tasarımcı Flaminio Bertoni gövdeyi tekrar dizayn etti.
Tasarım 1948 de Paris'te beğeniye sunuldu. Çok eleştirildi, ama düşük gelirli kesim üstünde çok büyük etkisi oldu.
Citroen'in, basın bülteni göndermeden lansman yapması, gazetecilerin alay konusu oldu. Bazı basın mensupları, otomobili "yuvarlanan dalalet" olarak nitelerken, bazıları ise "sardalye konservesi" gibi isimler taktılar. Ama tarih gösterdi ki, tüketici 2CV yi sevimli, hoş ve çekici buluyordu. Fransa'da ulaşımda devrime neden olmuştu.
2CV büyük bir ticari başarıydı. Satışa sunulduktan kısa bir süre sonra, 3 yıllık bir bekleme listesi oluştu. Bu yüzden ikinci eli, sıfırından daha pahalı el değiştirmeye başladı. 1949 da günde 4 adet olan üretim, bir sene sonra 400 adete çıktı. Fiyatı o kadar ucuzdu ki, VW Beetle modeli, iki adet 2CV'ye bedeldi.
Ucuz fiyatına rağmen, teknolojisi dönemine göre oldukça iyiydi. Dört tekerlekte bağımsız süspansiyon, 4 vitesli manuel şanzıman, önden çekiş, hafif ve ufak hava soğutmalı iki silindirli boxer motor... Hatta motorun klasik BMW boxer motosiklet motorundan devşirildiği de söylenir.
Cam silecekleri gücü şanzımandan alıyordu, araç hızlandıkça sileceklerde hızlanıyordu. Cam sileceklerini içerden elle çalıştırmak da mümkündü (araç dururken). Aracın hava soğutmalı motoru olması dolayısı ile soğutma sıvısı, radyatör, su pompası veya termostat olmaması, dayanıklılığını arttırıyordu. Bujiler aynı anda ateşlediği için, distribütör de bulunmuyordu.
ilk motoru 375cm3 ve 9 beygirdi. Daha sonra 425 cm3, 602 cm3 ve 28 beygir oldu. Evrim geçiren motorların gücü 33 beygire kadar yükseldi.
2CV, 1990'lara doğru, teknoloji ve güvenlik açısından çok geride kaldı. Ancak tasarımın kendine has olması nedeniyle alıcı buluyordu. 1988 yılında Fransa'daki üretimi tamamen durdu. 27 Temmuz 1990 yılında, gri bir 2CV Portekiz'deki fabrikada üretilen son araçtı.
BMW Isetta, Renault 4, Mini ve VW Beetle diğer üreticilerin o aynı dönemde ürettiği benzer modelleridir.
Daha önce de belirttiğim gibi ilk çıktığı yıllarda alay konusu olan, insanların "konserve açacağı da veriyorlar mıymış?" diye takıldığı 2CV başarılı oldu ve popüler kültürde de kendine yer kazandı. En bilinenleri 1981 de oynayan James Bond filmi ve 1963 ve 1978 yıllarındaki Pembe Panter filmlerinde olmak üzere 30'dan çok filimde sahne aldı.
http://otomobil.ntvmsnbc.com/inceleme-k-2cv.asp
tek kelimeyle efsane. kaplumbağa tabir edilen vosvoslarla beraber bana kalırsa otomobil tarihinin en efsane 2 tasarımından biridir ki ikisi de ikinci dünya savaşı zamanlarında ortaya çıkmıştır. yavaşlığı sayesinde 2004 senesinde gumball 3000'i kazanmıştır ki oraya nasıl hayvanat araçların katıldığını bilen bilir. bordo renkli sevimli bir üyesi halen odtü teknokent'te bulunabilir, lastikleri bisiklet lastiği gibidir, tor tor deyu gider.
türkiyede meraklılarının döşova diye isimlendirdikleri sevimli arabadır.
güncel Önemli Başlıklar