bugün

seks, güzelleştiriyor. bilimsel testler, kadınlar cinsel ilişkiye girdiğinde estrogen hormonu oranı arttığı için saçlarının ve derilerinin daha parlak olduğunu ortaya koyuyor. seks, hafif bir depresyon için acil tedavi işlevi görüyor. ilişki sırasında, endorfin salgılanıp, öfori üretildiği için, insan kendisini daha iyi hissediyor.
aşk romanı okuyan kadınlar, okumayanlara oranla 6 kat daha fazla cinsel ilişkiye giriyor.
latin amerika ülkesi kolombiya'nın 3. büyük kenti cali ve yöresinde, evlenen bir genç kızın bakire olup olmadığına, gerdek odasına giren damatın annesi, ilk cinsel ilişkiyi seyrederek tanıklık eder.
1970'lerde, ünlü seksologlar Masters ve Johnson, cinsel zevkin vücut kadar beyni de içerdiğini söylediler. Seks onlara göre psikofizyolojik, bu da eğer doğru tavra sahipseniz fiziksel göstergelerin doğru olacağı anlamına geliyor. Öyleyse seksin doruklarına ulaşmamız için ne yapmamız gerekiyor?

Üç ana özellik var:
1- Bilgi : sizin ve partnerinizin vücudunun nasıl işlediğine dair sağlam bir anlayış.
2- deneyim : egzersiz mükemmelleştirir.
3- açık fikirlilik : yasakları düşünmeden, yargılamadan ve nasıl göründüğünü dert etmeden. *
"cinsellik açık bir kapı güzel olan herşey gibi o da çok fazla kurcalanmamalı".
asıl cinsel organ beyindir.
sosyolojiyle ilgilenme sebeplerimin en başında gelir. kişiliğin oluşumunda bir çok prof sosyolog ve psikoanalistler seksi insan doğasının temel yapı taşı olarak görürler. eksikliği açlıkla birleşince yamyamlık, çocukken kıstırılıp ayıplanan duyguları oğlancılık, subyancılık gibi çarpık kişisel bozuklukları ortaya çıkarır.
ahlak ın içine dini bulandırıp beş öğün çocuklarınıza ve çevrenizdekilere yedirirseniz kaş yapayım derken itinayla gözü çıkarırsınız
insanın ve hayvanın cinsel gereksinimlerini açıklamak için biyolojide bir "cinsel dürtü"nün varlığı kabul edilir; aynı şekilde, açlığı anlatmak için bir beslenme dürtüsü varsayılır. Bununla birlikte halk dilinde, cinsel gereksinim için açlığın karşılığı bir kelime yoktur. Bilim dili ise "libido" terimini kullanılır. Halkın görüşü, cinsel dürtünün niteliği ve karakterleri üzerinde bazı kesin düşünceler ileri sürer. Freud, bu noktada müdahale etme gereği duyar ve cinsel bastırmaların çocuklar üzerinde nasıl evrildiğini sergiler.