bugün

Sağlık açısından hiçbir zararı olmayan, ama estetik, ve dolayısıyla, psikolojik olarak insanı yıkıma uğratabilen bir rahatsızlık. Görünüş olarak çok itici ve insanın aklına başka hastalıkları mı var, cüzzamlı mı AIDSli bu insan nedir gibi tuhaf sorular getiriyor. Kırmızı yara gibi başlıyor, iğrenç bir mora dönüşüp sonra gümüş renk alıyor ama karanlıkta parlayan beyaz diş gibi mütemadiyen sırıtıyor.

Resmen cildiniz, yapılan eziyete dayanamayıp size ihanet ediyor, yarı yolda bırakıyor. Kadınlar kadar erkekleri etkileyen bir sorun, ama kadın vücudu çok daha ortada ve estetik olduğu için daha göze batıp daha çirkin duruyor. Erkeklerin yumak yumak kılları arasında kayboluyor olsa gerek.*
Sebepleri:
1. Hamilelik
2. Hızlı veya sık kilo alıp verme
3. Kortizon içerikli ilaç veya krem kullanımı
4. Cildi aşırı travmaya maruz bırakmak (çok terlemek, traş bıçağıyla çok keskin darbelerle temizlemek, sürekli kaşıyıp yara yapmak vs)

Cildiniz genelde gerginliğe veya travmaya dayanamayıp caaart diye yırtılıyor.

Tedavisi:

Nerdeyse yok. "Yüksek teknoloji ürünü" kremler var ama çok pahalı ve sekiz ay falan kullanmanız gerekiyor. Sonucu da garanti değil. Lazer tedavileri var, fiyatlarını söylemek bile istemiyorum, duyunca her tarafınız sinirden çatlayabilir, onların da garantisi yok.

En iyi tedavi önlem. Çatlak kremlerini, hamileyken, kilo alıp verirken veya kortizon kullanırken bol bol sürün, belki Allahın sevgili kulusunuzdur ve yırtarsınız.
Grip gibi bir şeydir bu tıp dünyası için. Çok basit, öldürmeyen ama asla tedavisi çaresi bulunamayan sorundur. Kadın kısmısının bir araya geldiğinde, mekan/mekandaki insan sayısı cinsi ayırt edilmeden hararetle konuştuğu konulardan da biridir. Sekmez.