cesetlerin yakılması

öldükten sonra belki hiç birşey hissetmeyeceğiz, ama ölmeden önce gömülmeyecek olmanın vereceği bir iç huzurla kapanır belki gözler. o kadar toprağın altında çürüyeceğinibilmek korkutucudur. naaşların yakılıp her bir toz tanesinin rüzgarla uçuşup toprağın her cm karesine dağılması en güzeli.
uçuşacağını, zerrelerinin canlı herhangi bir şey üzerinde dolaşacağını bilmek insanı bir nebze olsun rahatlatıyor.

yanmış et kötü kokar, yanmış kıllar pis kokar sonuç olarak yanmış ceset pis kokar, ceset her türlü pis kokar aslına bakarsanız, ben pis kokmak istemiyorum, pis kokmaktan çok korkuyorum. dur bir sözlük yazarlarının itirafları başlığına uğrayım epeydir uğramadım bir haller oldu bana.*

toz tanelerinin uçuşarak canlıların üzerinde olaşacağını biliyorsun da mahşer gününü bilmiyor musun sorusunu aklıma getiren durumdur.

tercih meselesi.

Keşke el verseydi töre de, naaşını yakabilseydik.
Tutup da göğe savurabilseydik küllerini
Ve her yağan yağmurla beraber kapatıp şemsiyemizi
Karışmış rahmetle, 'Fikret' yağıyor deseydik.

Cem Karaca tarafından Fikret Kızılok için söylenmiştir/yazılmıştır.

Nepal'de tüm ölülere uygulanır(müslüman olmayan). kardeşim zaten yer yok para yok bide mezarla mezarlıkla uğraştırmayın adamı uçuşsun gitsin işte diye bir düşünüştür bana göre.