bugün

her can sıkıntısında yanına gidip, saatlerce bakıştıgım eşya.
Et ve turunden yiyecekleri depo ettigim yerdir.
geceleri tam uykuya dalmak üzereyken. kendine has iyi geceler demesiyle insanı yerinden hoplatan dolap.
gerekli bir alet. bu olmayınca pencere kenarına koyuyosun kolayı. ama sabah geri alman lazım. güneş doğarsa işe yaramaz. yazın da yaramaz. doğru zamanlarda buzdolapsız kalmak gerek.
bir nevi dolap.
sirkeynen ovacan.
Yiyeceklerin bozulmasını, bakteri kazanmasını önleyen sıcaklıkta besinlerin tutulduğu yer.Temizlerken tüm raflar Çıkarılır bir güzel ciflenir ve iyice temizler kapısı aÇık bırakılarak 1 saat beklenir fiş prize takılı olmadan tabi bozulabilecek şeyler yenmeli veya komşuya verilmelidir.
Buzdolabı deyip geçmemek gerekir... Zira bir kombi gibi somurtuk değildir. Bulaşık makinesi gibi kibirli değildir. Çamaşır makinesi sıklıkla utangaçtır. Ya banyoya saklanır ya da banyo ya da mutfak dolabının kapakları ardına sığınır. Buzdolabı delikanlı gibi ortadadır. Yüz kere karşısına geçer, bin kez içine bakarsınız. Yolda yüz adama buzdolabında yiyecek bir şeyler arar gibi baksanız en az 150'sinden bir temiz dayak yersiniz (imkansız matematik değil, illa yolda biri diğerini dövüyorsa partiye katılan bir iki mal olur, onları da sayıyorum)

Lakin buzdolabının bir de diğer bir tarafı vardır. anılarınızı taşır. Sevdiğiniz insanların resimleri, gittiğiniz yerden topladığınız magnetler, yüzlerce nikah şekeri içerisinden sadece en beğendiğiniz ya da sizin için en değerli kişileri hatırlatanlar yer bulabilir sadece... Buzdolabı dışında magnet yapıştırılan bir diger beyaz eşya da kombidir ama konbiye ya taksi duraklarının ya da iGDAŞ'ın magnetleri takılır. anılar kombinin üzerinde durmaz... Çünkü iki yüzlüdür kombi, evi ısıtan o nesnenin kendi soğuktur. Buzdolabı bu açıdan da delikanlıdır. Çelik gövdesi ne kadar soğuksa içi de öyledir. içi dışı birdir yani...

anılarınız, ille de en sevdiğiniz anılarınız göğsünde bir onur nişanı gibi duruyorsa o buzdolabı, sıradan bir buzdolabı değildir, dolabın dibidir!
Kutuplarda yemekler donmasın diye kullanılan eşya
Yani onlara göre buzdolabı bir ısıtıcı.
Bu da şunu gösteriyor ki herşey kullanım amacına göre tanımlandırılır.
yaşanan bi hadise.
Yaşlı dayı buzdolabı almıştır yeni. Gören herkes dayı ya hayırlı olsun dolap almışsın diye ti ye alırlar.
Yine bir gün kalabalık bir kahve ortamında alay ederler iken.
Dayı ya sorarlar. Dayı hayırlı olsun yeni dolap almışın.
Dayı;(ibretlik bir cevap verir) der ki; sabah karıyı dolaba koyuyorum. Akşam gelince dolaptan çıkarıyorum. Kütür kütür am sikiyorum. der.
Sonrasınd ise bir daha kimse sormaz/soramaz.
Soğutucu görevinin dışında üzerindeki magnetler sayesinde "bunlar da mı evlendi be!?" "Höhh hangi ara evlendi de doğurdu??" tepkilerini vermenizi sağlayacak günümüz vazgeçilmez teknolojik aletlerinden biridir hiç kuşkusuz.
(bkz: buzdolabından al haberi)
Eger 5. Kata tasinacaksa ve asansor yok veya asansore sigmiyorsa tasiyana kadar adamin anasini aglatan guzide icat.
boş boş ötüp duruyordu iki saattir. düt de düt düt de düt. ne yaptımsa olmadı. en son "yeter amk evladı bi sus" deyu buzluk kısmına yumruk attım.

şu an ötmüyor, sessiz sâkin kendi halinde takılıyor.

(bkz: tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir)
kapağı uzun süre açık kalınca * önce kompresörü sonra da soğutucu motoru patlayan beyaz eşya.
Yazıma başlamadan önce takvim yapraklarının veya telefonda ki digital göstergelerin 24 şubat 2016 yılını gösterdiğini hatırlatmak isterim.

ilk buzdolabı 1913 yılında icat edilmiştir. Amacı belliydi soğutmak, buzdolabı ilk icat edildiğinden bu yana tam 103 yıl olmuş, bu 103 yılın 90 yılını at bir kenara dünya son 23 yılda inanılmaz yol kat etti hele son 10 yıl öyle böyle değil. lafı uzatmıyayım 2.999-TL olan bir buzdolabı aldık, gece kendi kendine tıkırtı sesi çıkartıyor, yanlış anlaşılmasın arızalı filan değil bütün buzdolabları böyle, şikayet sitelerini açın marka farketmeksizin hepsi bu şekilde, ya arkadaş 103 yıl boyunca bir firma bir adam çıkıp sessiz buzdolabı üretemedi mi, evde tek başınasın takır tukur, gece yatarsın takır tukur, sözlükte bile adına onlarca yazı bulabilirsiniz

(bkz: geceye renk katan buzdolabı sesi)
(bkz: gece gece insanın yüreğine indiren buzdolabı sesi)
görsel
*Buzdolabına koyduğunuz sıvıların ağzını kapatarak içerideki nemi azaltıp kompresörün daha az çalışmasını sağlar ve elektrik tasarrufu yaparsınız.
*Buzdolabınızda ısıyı her 1 derece düşürdüğünüzde enerji tüketiminiz yüzde 6-8 oranında artar.
gıdaları belli bir derecede soğuk tutmaya yarayan, elektrikle çalışan alet. Yani amaç sadece gıdaları sıcaktan korumak degildir. Soğuk kutup bölgelerinde buzdolabı kullanmanın amacı, gıdaların donmasını engellemektir.
Eskimolar buzdolaplarını yiyeceklerin donmaması için kullanırlar.
lisede kimya dersinde "basınç" konusunda çalışma prensibini öğrendiğim ev eşyası.

efenim ideal gazın pv=nrt namı diğer paran varsa ne rahat diye bi formülü vardı. v (hacim), n (mol) ve r (basınç sabiti) buzdolabında zaten sabit olan değerler. sonuçta buz dolabının hacmi ve içerisindeki gaz değişmez. geriye sadece p (basınç) ve t (sıcaklık) kalıyor. yani sıcaklık, buzdolabındaki kompresörün çalışmasıyla doğrudan ilişkilidir.

göknil hocaya selam olsun. hanım hanımcık tatlış bi kimyacıydı. varolsun.
Efendim?
Bana derlerdi de.
vestel'den şaşmayın.
yurtta kalan öğrencinin kutsalıdır.
benim yok. demek ben fakirim. dövlet bana bakmiyir :(
ne işe yaradığını akepeden öğrendiğimiz sandıklardır.
Günümüzde çok da gerekli olduğunu düşünmüyorum. Daha doğrusu olabilir de... Buzdolabı yekpare onlarca kilo bir şey olmamalı. Ne bileyim binalar, mutfaklar yapılırken kiler gibi ayrıca korumalı bir oda olmalı. Kapısı alüminyum mu olur? Çelik mi olur onu da bilmiyorum. içine gerekli ekipman da konur. Buzdolabı yerine her evin mimarisine uygun bir "soğuk hava deposu" tarzı bir şey olmalı. insanlar hem taşımak zorunda kalmaz o hantal buzdolabını. Hem altı kirlenecek, üstünüze devrilecek derdi olmaz.Yani kısacası kasasının büyük bir fazlalık olduğunu düşünmekteyim. Buna buzdolabı üreticileri el atsın. Standartlar belirlensin. Yeni yapılan evlerde hep bu "soğuk hava deposu" olsun. 21. yüzyıldayız. Artık buzdolabı taşımayalım bi zahmet. Çok mu zor?