bugün

aynı zamanda tarkan'la kafa kafaya yarıştığı dönemler olan doksanlardı, sonrası malum.
görsel
meltem cumbul ile fırtınalı bir aşk yaşadığı dönemlerdi de aynı zamanda.

yalnız cem garipoğlu'na bayağı benziyormuş o zamanlar.
şimdilerde tomato.
sadece külüstür yazarların hatırlayacağı günlerdir. istanbul'un çöp sorunu, ankara cinnah yokuşunda patlayan frenler, 28 şubat... pff konu nereye geldi ya.

askerlik yaptıktan sonra bebetoluğu yerini kartoluğa bırakmıştır.
1994, 1995 ve 1996 yıllarıdır. tarkan 1997'de ölürüm sana'yı çıkarınca burak kut'u bir daha tarkan'la kıyaslamaya utandılar.
1994 yılında benimle oynama kaseti zamanlarıydı. o kaset bende vardı çok güzeldi gerçekten şimdi hala o şarkıları dinlerim buram buram 90'lar kokan o güzel yılları.

fidanım dinleyelim o yılları hatırlayalım o zaman:
http://www.youtube.com/watch?v=WPcMTCmI_Cs
Heyecanlıydık, daha yolun başındaydık.

Şansını zorlayanlara uğurlar olurdu.

Sevdiğimizden, bebeğimizden Neden neden ayrıldık?

Yine de öyle ya da böyle Ülkenin daha yaşanılır olduğu günlerdi. Yaşandı bitti saygısızca.
memleketteki tek ünlü oymuş gibi günde 82 tane kanalda 1873 programa çıkarılırdı.

askere gittikten sonra popülaritesi düştü.

ondan boşalan "şov programlarına mütemadiyen konuk olma" işini küçük iboylan küçük onur aldı.

sonra onlar da kayboldu.

şov biznıs acımasız.
Burak kut o devirlerin fenomeniydi. Hatta tarkan bile piyasada yeniydi şimdiki kadar meşhur değildi, röportaj esnasında -çişi bile- gelirdi. Takvimler 1990 lı yılları gösterirken Burak kut'la başlayan o masum dönemin safiyeti ve pop rüzgarı alabildiğince kuvvetli esiyordu. Hakan peker, sertap erener, serdar ortaç, fatih erkoç, gülşen, yonca evcimik, izel-çelik-ercan, levent yüksel, mustafa sandal, kenan doğulu, tayfun duygulu, aşkın nur yengi, sibel alaş, harun kolçak, ozan orhon, deniz arcak, burcu güneş, bendeniz, seden gürel, melis sökmen, zeynep, nazan öncel, seçil, ajlan-mine, kerim tekin, candan erçetin ve diğerleri.. her devrin sanatçısı kayahan sezen aksu, zerrin özer'i saymadım bile. o yıllar gençlik yıllarımızdı bizim.
Nalan'ın 'Of Aman Nalan', Mustafa Sandal'ın 'musti' olduğu, Kenan Doğulu'nun boynundan güneşli kolyesini çıkarmadığı, Kerim Tekin'in Zerrin Özer ile aşk yaşadığı bakkalda açık gofret ve leblebi tozu satılan günlerdi. Güzeldi.
benim de romario gibi dolaştığım kendi adıma verimsiz günlerdi.