bugün

dönercinin aile salonunda kıza sakso çektirmeye çalışıp dayıdan sopa yiyen ergeni gördüğümde açıkçası tadım tuzum kalmadı. sağlam bir savaş olur ülke çapında deprem seller falan allah bizi şöyle toptan helak ederse paklanırız bence.
ilk okulun ilk günüydü. O saatte uyuyor olmasķ gereken çocukları kara kara önlükler giydirip, sıraya dizdikleri an anlamıştım. O günden beri önce kendimden , sonra herkesten nefret ediyorum
CHP nin seçimi kaybetmesi ile.
görsel
2.tura kalması ile.
görsel
(bkz: ikinci tura kaldığımızda)

ikinci turun malum gecesinde, yanımızda çalışan üniversiteli kızın hüngür hüngür ağlarken; "geleceğimi öldürdüler, bak duyuyor musun? cesedimin üstünde halay çekip tepiniyorlar" cümlesini solmuş gözlerinde gördüğüm zaman.
yudum insan manzaralarına bakınca...

bu ülkeyi allah bile düzeltemez, kurtaramaz. eğer allah'ın böyle bir yetkisi vizyonu misyonu olsaydı kur'an da helak olan toplumlar olmazdı.
hele ki bu toplum içinden bir muhammed, bir atatürk çıkaracak kapasiteye de sahip değil. zaten bu topluma bir muhammed bir atatürk gelse inanın bu insanlar onları taşlar.

1920'ler türkiye'si. yer ankara.
amerika'lı gazeteci hatıralarında "ankara bağımsızlık direnişinin merkez üssü oldu. aman tanrım bu ne yoksulluk, bu ne fakirlik? ne doğru dürüst bir aydınlatma, ne bir altyapı. kaldığımız yere otel-motel bile denemez. sanki cihan savaşında yerle bir olmuş bir kasabada ki imkanlara sahibiz. temiz su ve gıda yanı sıra günlük banyo duş bir hayal. uygun olmayan beslenme barınmanın getirdiği sağlık sorunları hat safhada. toz çamur içinde bir yaşam ve çok zorlanıyoruz.

tüm bunlara rağmen direnişe gelmiş halkı organize adeta sivil gönüllüler gibi çalışan insanlar köy kahvesi ayarında toplantılarda, sokaklarda insanlar ingilizce fransızca italyanca vb dilleri konuşuyor.
bağımsızlık direniş için buraya gelmiş-toplanmış insanlara bakıyorum da... Avrupa'nın en kültürlü nüfusa sahip yokluk şehri. bu sefalet yokluk içindeki ortamda gözlerimi kapatıyorum ve bir anda kendimi bir londra, paris, new york, roma da entelektüel tartışmaların yapıldığı bilim kurullarında gibi görüyorum.

çıkın sokaklara bir de günümüzde insan manzaralarına bakın. ekranlarda topluma yön verenlere bakın. bu kadar çürüme ve yozlaşmayı, cehaleti insanlık tarihi mutlaka yazmış ve bu toplumlar silinip yok olmuştur.
üniversitede turkleri daha yakindan tanıyarak anladim.
akapeliler, ampülü uzun adam icat etti dediğinde bu ülkeden bir bok olmayacağını anladım.
2017 yılında tek adam rejimine "evet" dendikten sonra bu ülkenin düzelmeyeceğini anladım.

Eskiden kör topal da olsa bir demokrasimiz vardı, şimdi otoriter Orta Asya ülkelerinden bir farkımız kalmadı.Halk sindirildi,susturuldu.Ülkede sağlam bir yapılanma kuruldu.

Artık eskisi gibi bu konulara karışmıyorum açıkçası.Türkler demokrasiye uygun bir halk değil, aynı Ruslar gibi...