bugün

70lik vodka 11 eurodur bu kentte.
avrupa birliği'ne ait her türlü kurumun merkezinin bulunduğu şehir.
Lahanasının meşhur olduğunu bildiğim şehir.
istanbul'dan sonra insana ilaç gibi gelen şehirdir. hem büyük şehrin avantajlarını, hem küçük şehrin rahatlığını yaşarsınız. havası yeri gelir insanı bezdirir, güneyden gelenler için zordur ama karanlık havaların kasvetini seviyorsanız mimarisiyle de birlikte sizi etkisi altına alacak bir atmosfere sahiptir. bira da seviyorsanız brüksel sizin için biçilmiş kaftan, özellikle trappist türündeki biralar ve delirium tremens isimli bira alkolik olma isteği uyandırır. ama tabi biranın tadı alkollü kafayla değil ayıkken daha iyi alındığı için hakkınızı sonraki günlere saklanması gerekir.
Belçika’nın başkenti, bunun yanı sıra ülkenin en kalaba­lık kentidir. Flaman topraklarında Fransızca konuşan bir kent olan Brüksel (halkın yüzde 80’inden fazlası Fransızca konuşur), 1830 yılından beri Belçika’nın başkentidir. Banliyöleriyle birlikte, gerek büyüklüğü, gerek nüfusu yönünden de (1 080 000) ülkenin en büyük kentidir.

Kaynak: http://www.yeniansikloped...om/bruksel/#ixzz2ORXVj2SS
arap istilasına uğramış şehir. sehrin anasini bellemektedirler.
Kimisine göre çok harika kimisine göre ise berbat bir yer olarak nitelendirilen Belçika'nın başkenti. Şahsi fikrim çok berbat bir yer olduğu yönünden en azından edindiğim izlenime göre. Geçirmek zorunda kaldığım 8 saatlik tren garı faciasında bir çok sarhoş arkadaşla sırt sırta verip konuşmak zorunda kaldığım, devamlı cüzdanımı kontrol etmekten bıktığım, bir dışarı çıkayım yahu dediğimde herkesin arkasına döne döne bana baktığı ve rahatsız olup gara geri döndüğüm memlekettir. Zaten pek bir gotik geldi bana sizleri bilemem saygıdeğer dostlar.
belçika'nın başkenti olan ve nato'nun merkezinin bulunduğu şehir.
gece 22:00'da bile hava kararmayan şehir,

seviyorum seni, özledim.

görsel
1) beklenilenden cok kucuk, tarihi yerleri sinirli, mevsim eh iste, gezmek icin 1 gun yeterli, dunyaca unlu halisi her zaman yok, muzeleri guzel en azindan ucuz, waffle i kotu, yemekleri guzel, cikolatalar pahali, biralar ucuz. ben ordayken dunya kupasi maclari vardi da iki insan gordum, polisleri ve karakol olaylari sacma, parklari guzel, 20 derece oldu diye soyunup gunesleneni gordum

2 ve en onemlisi otobuste cuzdanimi caldilar. bi
arkadasimin hediyelik cantasini carptilar. bi arkadasimin antwerp de pasapotrt neyi varsa almislardi.

ha gidin ama 8 gozunuz acik olsun.

istanbul un trafigine gurban ahey
Havaalanina indikten sonra, asagi tren katina inerek 8,5 euroluk biletle merkeze (Central Station) gidebilir ve 10 euro karsiliginda bavullarinizi bir "baggage storage" a birakabilirsiniz.

Cok da vakit gecirmeye gerek yok derseniz 14,10 euroluk biletlerinizle (bkz: Brugge) 'e ulasabilirsiniz.
avrupada trafiğin en berbat olduğu şehirlerden biri. istanbul filan hikaye.

araplar dört bir yanını sarmış şehrin. türk nüfusu da az değil.

john f. kennedy anısına yapılmış güzel bir park bulunur. ön tarafında da islam kültür merkezi vardır. gidenler mutlaka görmeli bu parkı.
Kentin merkezi noktası Brüksel Meydanı.
Bu meydanda belediye binası, kentin pazarı, Tarihi Kent Müzesi ve birçok butik kafe bulunuyor. Araç girişi olmadığı için insanlar yerlere uzanarak dinleniyor. Yürüyen insanların arasında yere uzanmış kişileri görmek şaşırtıcı ama hepsinin keyfi yerinde. Hatta iki arkadaş uzandıkları yerde iskambil oynuyordu, etraflarındaki insanları hiç umursamadan.
Brüksel Meydanı'ndaki bütün yapılar özel ışıklandırmalarla aydınlatılarak görsel bir şölen yapılıyor. Kendimi müziğe bıraktım ve ışık şovunu izlemeye başladım. insanlar içeceklerini ve yiyeceklerini yanlarına almış ve yere uzanarak izliyordu. Öyle özendim ki hemen meydandaki kahveciden bir kahve kaptım ve sırt çantamı yastık yaparak uzandım. Yanıma Lady Gaga konseri için gelen ingiliz kızlar oturdu. Birden sohbet o kadar büyüdü ki, farklı ülkelerin gençlerinden oluşan kocaman bir daire oluşturmuş olduk. Brüksel'de geceyi hem görsel bir şovla hem de güzel dostluklarla kapatmış oldum.
bu şehirde çizgi roman kahramanı tenten adına bir müze bulunmaktadır.
işin yoksa gitmeyeceğin şehirdir. benelux turu falan diye yurdum insanına bu şehri gezdirirler ya çok gülerim. bir gün bile vakite geçirilecek yer değildir.
süreyi uzatmadan, kısa bir tatille memnun kalacağınız bir şehirdir. çok bir olayı yok gibi dursa da hiçbir şehirden de eksik bir yanı yoktur sonuç olarak. çeşit çeşit biralarından litrelerce içerek tatilinizi daha da güzelleştirebilirsiniz.
1 günde gezilebilecek şehir. Sabah gidip akşam çıkabilirsiniz. insanı son derece saygılı, sokakları temiz bir avrupa şehri. Mannaken pis önünde uzak doğululardan yer bulabilirseniz zar zor bir özçekim yapabilirsiniz. Hemen yanında oranın en meşhur çikolatacısı var. Grand palas meydanında avusturyalı ve belçikalı bir çiftin ve ailelerin yöresel kıyafetleri eski belediye binası ( meydanın solunda büyük kuleli olan) önünde nikah töreni sonrası buluşmalarına şahit olmuşluğum vardır. Atomium çok ters yerdedir gidip görmesenizde bişey kaybetmezsiniz. Quick giant bar'da ki kasiyer isabelle selam söyleyin benden. Taş gibi kızdı.
Hayatımdaki en güzel gezimdir. Tek başıma 4 gün.
Brüksel'de 4gün konakladım ve çevresindeki şehirleri gezdim. Şubat başında oradaydım ve havanın deli gibi soğuk olmasına rağmen Brüksel canlıydı.
Bir kere her yerden insan var. Öğrenci yeri gibi. 1 günde rahat bir şekilde gezebilirsiniz. Ben 4 gün kaldığımdan akşamları Brükselli insanların gittiği yerlere gittim.
Hostelde kaldım. Güzel, temiz ve uygun merkezi yerde olan hosteldi.
Bar için kesinlikle Delirium'a gitmelisiniz. Zaman zaman bazı gruplar çıkıyor ve ordan arkadaş edinebiliyorsunuz.
Ben tam indirim zamanı gitmiştim, ryanair ile ulaşım sağladığımdan çok bir şey alamadım.
Bira için. 500' e yakın bir çeşitleri var. Ben coconutlı muzlu bira bile denemiştim. italyanlara alay konusu olmuştum ama olsun değdi.
Kasteel rouge için. Dark biraları çok güzel. Waffle' ı denemeden gelmeyin. Be Mannaken Pis'in karşısındaki wafflecıdan yemiştim.
Çikolata yiyin. Ve tabii ki Patates!

4 gün sonunda yerlisi gibi olmuş, metroda ki turistlere yol tarifi veriyordum.
Gidin.
gittiğimi unuttuğum şehir. o denli düşünün.
Avrupa'daki en şahane meydanlardan biri olan Grand Palace mutlaka görülmesi gereken güzelliğidir. Hele bir de noel zamanına denk getirirseniz hayatınızda goremeyeceginiz ışık oyunlarını ağzınız bir karış açık izlersiniz. Nato ve AB binasının ışıkları 24 saat açıktır ve sabaha kadar çalışanlar olduğunu söylemişlerdi. Waffle süper ancak bizim buradaki gibi elli çeşit malzeme kullanmazlar. Eğer isterseniz en fazla üstüne nutella surerler. Çikolataları tek kelimeyle enfestir. Her çikolatacida ufak çikolata Şelalesi vardır. Ağzınızin suyu akar. Bir de çok turist çeken işeyen çocuk heykeli vardır. Diğer Avrupa ülkelerine yakın olması ciddi bir avantaj. Otobüsle Fransa veya Almanya veya Hollanda'ya geçiş yapabilirsiniz.
Terörün başkenti.
Heykellerini görünce yorum yapma kabiliyetimi kaybettiğim şehir .
Sanırım Yazın gitmeyi planlıyorum diye patlama olan şehir. Terör örgütü Pkk çadırına izin verirsen başına terör saldırısı da gelir.
22.03.2016 tarihinde patlama olan şehir. Havalimanı ve şehir merkezindeki bir metro istasyonunda meydana gelen patlamalarda ilk belirlemelere göre en az 34 kişi hayatını kaybetti.

Belçika'nın başkenti Brüksel'deki Zaventem Havalimanı'nda iki ayrı patlama meydana geldi. Terör saldırısı olduğu belirtilen ilk patlamada belirlemelere göre en az 14 kişi hayatını kaybetti, 96 kişi yaralandı. Bu arada, resmi bir açıklama yapılmamasına rağmen saldırıyı IŞiD'in üstlendiği iddia edildi.

Mısır medyasının aktardığı habere göre, üstlenme açıklaması IŞiD bağlantılı Amak Haber Ajansı'nda yayınlandı. Russia Today yer alan haberde de saldırıyı IŞiD'in üstlendiğini belirtildi.

Sosyal medyada IŞiD'e yakınlığıyla bilinen hesaplarda ise saldırılar övüldü, bunları IŞiD'in yaptığı inancı dile getirildi.

Havalimanında meydana gelen çifte saldırının ardından bu kez de AB kurumlarına yakın bir metro istasyonunda patlama gerçekleşti. Bu patlamada ise 20 kişi yaşamını yitirirken, 106 kişi de yaralandı. Brüksel'de tüm toplu ulaşımın durdurulduğu belirtildi.
Bir yıl önce babaannemlerin yaşadığı şehir.

Tam zamanında gelmişler diye düşünmekten alamıyorum kendimi.