borç alınan parayla yapılan alışveriş

insanı hem mutlu eder hem mutsuz.

(bkz: kredi kartına taksit)

Ömrü hayatımız krizlerle geçti...
Ne zaman, afedersiniz popomuzu biraz toplasak, bir kriz geldi, pantolon paçalarımızdan bizi dibe çekti...
Çok değil, 20 yıllık tarihe bakalım...
1994'te Tansu Çiller ile devaluasyon krizini yaşadık. Dövizle borçlananlar ayvayı yedi.
1998'de Rusya krize girince, biz de girdik...
2001'de Sezer, Bülent Ecevit'e anayasa fırlattı; afedersiniz ağzımıza sıçıldı...
2008'de bu kez Amerika'da mortgage krizi patlak verdi; tüm dünya tepe taklak oldu.
Şu anda bir kriz olursa, var ya, AYVAYI TAM YERiZ.
Neden mi?
iŞTE ŞU TABLO YÜZÜNDEN!
http://galeri.uludagsozlu...yapılan-alışveriş-747091/
KAZANDIĞIMIZ PARANIN ŞU ANDA YARIDAN FAZLASIYLA BORÇ ÖDÜYORUZ.
ÇÜNKÜ VATANDAŞ ACAYiP BORÇ YAPTI.
http://galeri.uludagsozlu...yapılan-alışveriş-747092/
VATANDAŞ ÖDEMEYE BiR SIKIŞIRSA, GERiSi DOMiNO TAŞI GiBi GELiR...
Allah korusun!

kredi kartıyla yapilan alisveristen bi farki yoktur. en azindan banka gibi bir soyguncuya borclu kalmıyorsun.

hala bir kriz olursa diyor, kriz zaten var. borç almak ve alışveriş yapmak yerine birikim yapmak gerekir. bu kriz daha da kötüleşecektir çünkü.